Ünü translate Spanish
757 parallel translation
Oğlan'ın cebine saklanan çalınmış eşyalar ve onun tolare edilemez kötü ünü bir süreliğine içeri girmesine neden olur.
Bienes robados, plantados al Chico, sumados a su mala fama, lo llevaron a un período de detención.
Reklam dünyasındaki yerimizin getirmesi gereken ünü tam anlamıyla kazanamıyoruz. "
Simplemente no estamos obteniendo la publicidad que nuestra posición en el mundo comercial requiere. "
" Delikanlıya bir şans tanıyalım. Gazeteler sayesinde kazanacağımız ünü bir düşün.
" Démosle una oportunidad al muchacho.
Maalesef Profesör, dürüstlük üzerine ünü nedeniyle sözüm ona keşfinin tam mevkiini vermeyi reddediyor, ayrıca daha da üzüntücü verici olanı, kendisindeki mevcut fotoğraflar öyle kötü hasar görmüş ki, ( Profesör'ün kanosunun devrildiğinde olduğu söyleniyor ) bu konuda kesinlikle delil olarak kabul edilemeyecek durumdalar.
Desafortunadamente para la reputación del profesor y su veracidad, se niega a dar la situación exacta de sus alegados descubrimientos, y para mayor desgracia, las fotografías en su poder están muy dañadas ( ya que el profesor dice que su canoa volcó ) para que puedan ser aceptadas como evidencia en este caso.
Hayır, ama İrlanda Gül'ünü tanıyorum.
No, pero veo un bello cuerpo irlandés.
Haftada 45 dolar kazanır, bunun 100'ünü annesine gönderir.
Gana 45 dólares por semana y le manda a su madre 100.
Ama benim ülkemde Samuel Bisbee isminin ünü, herkesçe bilinir.
Pero en mi país, Samuel Bisbee es un hombre muy conocido.
Baylar, Mösyö Zola evinde yeni Çöküş'ünü yazarken Fransa için savaşacak olanlar sizin evlatlarınızdır.
Señores, son sus hijos los llamados a defender a Francia en tanto que Monsieur Zola estará en casa produciendo otro Desastre.
... ünü topraklarımızı aşıp düşmana kadar ulaşmış!
Un hombre cuya fama y gloria se ha extendido por todas partes.
Dum-Dum, Bay Church'ünü öldürenin suç ortağıydı sadece.
Dum-Dum sólo quería buscar al cómplice que mató a su Sr. Church.
Bobby Dorfman'ın ünü artınca sosyete topluluğu da mekânı doldurmaya başladı.
Se le llamó la Sociedad del Café, cuando Bobby Dorfman se encargaba de la misma.
Bu mekânın ülke sınırlarını aşan bir ünü var.
Este lugar tiene una reputación a lo largo del país.
Genç efendinin onu desteklediğini biliyorum ama çocuğunu ünü hiç de iyi değil.
Ya sé que tú le consideras buen actor, pero al público no le gusta. Siempre le abuchean.
Ve şimdi Johann Sebastian Bach'ın R Minor Toccata ve Fugue'ünü sunuyoruz. Walt Disney ve yardımcılarının resimleriyle yorumlanmış olarak... şef Leopold Stokowski yönetimindeki,
Así que ahora presentamos... la Tocata y fuga en re menor de Johann Sebastian Bach... interpretada con imágenes de Walt Disney y sus asociados... y con música de la Orquesta de Filadelfia... y su director :
Evet, doğru... Pek de iyi bir ünü olmayan bir kızla görüşüyordum.
Es verdad, me han visto con una chica que tenía mala reputación.
Binanın ünü yeterince kötü zaten.
Ya tiene bastante mala fama el edificio.
Agnes'in ünü sayesinde seni bulabildim.
Es la fama de Agnès quien me ha llevado a ti.
Tüm alımların % 34'ünü oluşturuyor, karın bundan da fazla kısmını kozmetik sağlıyor.
Comprende el 34 % del consumo bruto y aun más de nuestras ganancias.
10 armut vardı ama gardiyan 4'ünü aldı, bir de yumurta.
Había diez peras, pero el guardia se quedó cuatro y también un huevo.
Getirdiği ünü saymıyorum bile.
Por no mencionar la publicidad.
Örgütlenme ve hizmetin karşılığı olarak seni birliğe almanın karşılığı olarak şirket, kârın 2 / 3'ünü sen de 1 / 3'ünü alacaksın.
A cambio de la organización y de los servicios la corporación se queda con... dos tercios de los beneficios... y tú te quedas con un tercio.
Parayı, ünü ve minnettarlığı alacaksın ben ise bir insanın kendisinden başka kimsenin veremeyeceği bir şey alacağım.
El dinero, la fama y la gratitud y yo tomaré lo que nadie puede darle a un hombre, excepto él mismo.
2300'ünü hemen şimdi getireceğim.
Tendrás los $ 2300.
Annemden kalan bir yüzük karşılığında ve biraz kötü ünü olan bir kadının yardımı ile ölümden kurtuldum.
Yo escapé de la muerte gracias a una dama... de dudosa reputación... Y de un hermoso anillo que perteneció a mi madre.
Babam ünü gittikçe artan bir yazarmış ve annem de çok güzel ve zeki bir kadınmış.
Mi padre era un escritor de cierta reputación, y mi madre era muy guapa e inteligente.
Avrupada ünü en parlak ve en zeki gösterici.
El nuevo bufon que mande a traer. ¿ Quien es Giacomo? Es reputado el mas alegre y genial de Europa.
Soytarının ünü uzun yıllara dayanan başarısına güveneyim mi?
¿ Confío en que la reputación del bufón se basa en años de éxitos?
Yaptığı kahramanlıklar zekâsını arttırdı o da artan zekâsıyla kahramanlıklarını yazdı, bu sayede ünü yaşıyor hâlâ.
Su valor ilustró su ingenio, su ingenio hizo eterno su valor.
Hâlâ ünü var.
Aún es conocido.
Buranın bir ünü var buraya akıllı adamlar gelir.
El lugar tiene fama de elegante así que la gente se amontona aquí.
LaVerne'ünü mü yitirdin?
¿ Has perdido a LaVerne?
Bana abayı yakan ve bizi İsveç Majestesine önereceğine söz veren... Köten'in Büyük Dük'ünü hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas al gran duque en Köten, tan obsesionado conmigo... que prometió recomendarnos al rey de Suecia?
100'ünü kilometremin şerefine, kendimi temizledim.
Para celebrar que llevaba 100 kms, me afeité, me cepillé los dientes y me lavé.
Ne yapacağım ben? Şüphe uyandırmak tehlikeli olurdu, efendim. Sonuçta, generalin kadınlarla bir ünü var.
- No es prudente despertar sus sospechas, piense que el general tiene muy buena reputación entre las damas.
Rudy'nin ünü epey yaygınmış.
El viejo Rudy rodó mucho.
Kalanın 4 / 5'ünü kesersek...
De lo que sobra, cortamos cuatro quintos.
34 yaşımın 24'ünü bu çiftlikte çalışarak sana verdim, ve ben hem kalifiye hem de ucuz bir işçiydim.
He pasado 24 de mis 34 años trabajando en tu rancho y papá, has tenido mano de obra barata de primera.
Tevazuyu, ünü, gururu bir kenara koydum.
He echado a un lado la modestia, la reputación, el orgullo...
Bu civarda, kimsenin ünü sizinkinden daha kötü değil.
Nadie tiene peor reputación por aquí que tus hombres.
Artık Michelangelo'nun ünü Floransa sınırlarını aşmıştır.
Ya que para ahora, su fama se extendía más allá de los muros de Florencia.
korkarım bu çağda ünü yayılmayacak.
Entonces, temo que no alcanzará la fama en este siglo.
1500'ünü görüyor ve 2500'e yükseltiyorum.
Apuesto tus $ 1500 y te subo a $ 2500.
3500'ünü gördüm ve yükseltiyorum 5000 daha.
Apuesto tus $ 3500, y subo a $ 5000.
- Az önce T-104'ünü okudum.
Acabo de leer su T104.
Çok ünlü bir adamdı, ama kötü bir ünü vardı ve beni baştan çıkardı.
Tenía algo de distinción. Muy hombre. Era difícil resistirlo.
Morokların ünü evrenseldir.
La reputación Moroks es universal.
Kabul edelim, Noel Baba'nın ünü daha fazla ama iki numara olduğun için, belki de daha çok çabalarsın.
Santa Claus tiene más publicidad. Pero por ser el número dos, tal vez te esfuerces más.
Kötü ünü var ve çok yaygaracı.
Mala reputación y demasiado quisquillosa.
Kendi Kirk'ünü yarattın.
Ha creado a su propio Kirk.
Kârın yüzde 100'ünü alacak.
Tendrá el 100 por ciento de las ganancias.
Sanırım 300'ünü de Oberst gibilere yem olsun diye cüzdanda bıraktın.
¡ El día que lo mataron, Colbert cobró un cheque de $ 900... de los cuales faltaron $ 600 y $ 300 los dejaste en la billetera... como carnada para algún pobre muchacho como Harvey Oberst!
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unuttum 486
unutmam 161
unutmuşum 444
unut beni 18
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unuttum 486
unutmam 161
unutmuşum 444
unut beni 18
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutulmaz 17
unutmadan 76
unuttun 26
unut 107
unuttun mu yoksa 24
unutma sakın 19
unuttun mu 580
unutalım 63
unuttum bile 18
unutulmaz 17
unutmadan 76
unuttun 26
unut 107
unuttun mu yoksa 24
unutma sakın 19
unuttun mu 580
unutalım 63
unuttum bile 18
unutmayın ki 18
unutmak mı 39
unuttunuz mu 60
unutuyorsun 22
unut bunu 437
unutuyordum 28
unutun 32
unut gitsin 1253
unutun bunu 31
unutun gitsin 80
unutmak mı 39
unuttunuz mu 60
unutuyorsun 22
unut bunu 437
unutuyordum 28
unutun 32
unut gitsin 1253
unutun bunu 31
unutun gitsin 80