English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Iste

Iste translate Spanish

352 parallel translation
ıste bu kadın tam benim tarzım.
Bueno, ése es mi tipo de mujer.
ıste şurası.
Allí está.
Seni lağımdan çıkardıktan sonra bana bu şekilde teşekkür ediyorsun.
Ste es el agradecimiento que obtengo por sacarte del arroyo.
Bu Bay Joe Stengel.
Ste es Larry Renault, Sr. Stengel.
Yerel gazetenin dördüncü sayfasında St. Maxime'de restoran sahibi olan Bay Personaz'ın kapı görevlisi ilanını görmüştüm.
En un periódico regional, un restaurante en Ste-Maxime... ofrecía una plaza de botones.
Mesela St.Joan ve St.Theresa fazlasıyla somut bazı varlıkların ziyaretlerini kaydetti.
Ste Jeanne et Ste Thérèse tuvieron apariciones.
Michel'ste. Orayı hatırladın mı?
En "Michel's". ¿ Te acuerdas?
Profesör Wutheridge'i görmeye gittik, sonra da Michel'ste öğle yemeği yedik.
Fuimos a ver al profesor Wutheridge y luego almorzamos en "Michel's".
- Julia beni St. Timothy'ste bekliyor.
- Julia me espera en San Timothy.
Sizi St. Timothy'ste görmek her zaman bir onur.
Siempre es un honor recibirla aquí, en San Timothy.
Ne oldu sana? Bizimle St. Timothy'ste buluşacağını sanıyordum.
Pensé que nos ibas a encontrar en San Timothy.
Burası Sarah Siddons Topluluğu'nun yemek salonu.
ste es el comedor de la Sociedad Sarah Siddons.
Paul'ste çalışmaya başlamadan önce aktörlerin söyledikleri sözleri kendilerinin uydurduğunu sanırdım.
Antes de trabajar en Paul's, creía que los actores inventaban el texto.
ışte. Çocuklarım.
Aquí, corderitos.
Amerikalılar Ste-Mère-Eglise'i aldı ve anayolu kesti.
Los americanos tienen Sainte-Mère y cortaron la ruta.
Matmazel Ste-Euverte.
- Bienvenida a Inglaterra, señora. - Srta.
Sorunsuz bir yolculuk olduğunu umarım.
Ste-Euverte. - ¿ Hizo un buen viaje?
Adı Matmazel Ste-Euverte.
La dama es la señorita Ste-Euverte.
Matmazel Ste-Euverte...
¿ Señorita Ste-Euverte?
Sen dün gece bunu açtın ha?
Lo abr ¡ ste anoche, ¿ no?
- Bahse girerim ki sınıf birincisiydin
Apuesto a que fu ¡ ste el pr ¡ mero de tu promoc ¡ ón.
- Aklın başına geldi mi?
Te volv ¡ ste loco.
Belkide bizim hayatımızı kurtardın.
Me gustó lo que h ¡ c ¡ ste. Nos salvaste lav ¡ da.
- Bana daha önce bir ortağı olduğunu söylemedi.
No me d ¡ j ¡ ste que ten ¡ as un s0c ¡ 0.
Şansım döndü dedim.
Me hab ¡ an puesto la soga al cuello, v ¡ n ¡ ste yme d ¡ je... "Ha camb ¡ ado m ¡ suerte."
Onları bırakıp, gitmelerine izin mi verdin?
Pero te fu ¡ ste. Yte dejaron ¡ r.
Onlara Pardee yi bulacağımızı mı söyledin?
Les d ¡ j ¡ ste que ¡ bas a buscar a Pardee.
Senin le tekrar karşılaştığımızda şansımı döndürdüğünü söyledim. Ve sen dedinki.. daha da kötüsü!
Cuando nos v ¡ mos yte d ¡ je que hab ¡ a camb ¡ ado m ¡ suerte tú d ¡ j ¡ ste a pe0r.
Ste.
En Ste.
- Neden, "Hadi gidelim", dedin?
- ¿ Por qué d ¡ j ¡ ste "vámonos"?
Dave diye birinin, ya da Hotel Ashmont'un olduğunu nasıl bileceğim?
¿ Cómo puedo saber que ex ¡ ste Ia hab ¡ tac ¡ ón, Dave o eI hotel?
- Hotel Ashmont diye bir yer yok.
- No ex ¡ ste n ¡ ngún hotel Ashmont.
Bu senin onu söylemenden önceydi.
Eso fue antes de Io que d ¡ j ¡ ste.
200 dolarlık saatimi siyah pelerinli bir adama mı verdin?
¿ Le d ¡ ste m ¡ reloj de 200 $ a un hombre con una capa negra?
Saati sormadı bile, sen ona verdin, öyle mi?
¿ No te Io p ¡ d ¡ ó s ¡ no que se Io d ¡ ste tú?
- Bıçağı gördün mü?
- ¿ V ¡ ste el cuch ¡ IIo?
- Parmağıma taktığını istiyorum.
- Qu ¡ ero el que tú pus ¡ ste en m ¡ dedo.
Bana yılmamamı söyledin, şimdi sen bırakıyorsun, demek?
¿ Te r ¡ ndes cuando me d ¡ j ¡ ste que no Io h ¡ c ¡ era?
- Ne dedin?
- ¿ Qué Ies d ¡ j ¡ ste?
- Bu, kardeşim Mike.
- Ã ‰ ste es mi hermano Mike.
Sollozzo onun sade bir vatandaş olduğunu biliyor.
 ¿ Quà © le puede pasar? Sollozzo sabe que à © ste no cuenta.
Bu benim babam.
à ‰ ste es mi padre.
Olayların böyle gelişmesini istemezdim.
à ‰ ste no es mi modo de hacer negocios.
Hala Yankee'lere mi bahis oynuyorsunuz?
 ¿ Ha vuelto a ganar à © ste otra vez?
ışte şurası, Avram.
Allí está, Avram.
Yavaş. ışte böyle.
Despacio. Eso es.
ışte geldik.
Bueno, se acabó.
ışte bu iyi bir içki.
Ésta es una buena bebida.
ışte bu.
Eso es.
ışte böyle.
Eso es.
Sıkı durun. ışte başlıyoruz.
Manténganse juntos. Aquí vamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]