English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şans işte

Şans işte translate Spanish

761 parallel translation
Şans işte.
Ha sido suerte.
- İyi şans işte.
Es solo buena suerte
Şans işte.
¡ Vaya suerte!
Ben mi? Şans işte.
No, tuve suerte.
Sadece kötü şans işte, Joey.
Ha sido mala suerte, Joey. - Lo siento.
Şans işte.
Es suerte.
Şans işte, kuzenim- -
Pero, tanta mala suerte con este primo...
- Şans işte, komutanım.
- Es la suerte, señor.
Şans işte, efendim!
¡ Son impares, señor!
Evet, işte size bir şans, kahramanlar.
Aquí está su oportunidad, héroes.
Bu vatan için yaptıklarınıza bakıp, işte sizin için büyük şans diyorum.
Esta es su oportunidad, cuando pienso en lo que ha hecho por este país
İşte sana büyük şans.
Ésta es tu gran oportunidad.
Bir sonraki işimde ona bir şans vermeliyim. İşte.
Debería darle oportunidad en el próximo golpe.
Bir tanesi sadece 20, üç tanesi 50. İşte size gerçek bir alışveriş şansı!
Compren esta pieza verdaderamente auténtica!
- Şans işte.
Un puro azar.
Yeterli parayı toplayıncaya dek bir işte çalışır, sonra başka yerde şansımı denerim.
Conseguiré un trabajo hasta que me den una concesión, y lo intentaré en otro sitio.
Buradan tek çıkma şansımız da yok oldu işte.
Allá fué nuestra única opción de salida.
Bu işte şansımız olduğunu düşündüğü sürece ona sırt çeviremem.
No puedo dejarle mientras crea que tenemos posibilidades.
İşte şansın.
Ésta es la ocasión.
İşte sana en çok istediğin bir şeyi yapma şansı. Sadece yılda 15 gün değil, fakat her zaman.
Podrás hacer lo que te gusta... no sólo por quince días al año, sino siempre.
- Ben ve onlar için şans doğuvermişti işte.
Era la oportunidad para ellos y para mí.
İşte o zaman, hepimiz için şans kapıları açılmış olacak.
Nos tocará la suerte a los tres.
Budala şansı işte.
El sino de los jugadores.
Her zaman aktris olmayı arzuluyordun... Şans kapına geldi işte.
Siempre has querido ser actriz, es tu oportunidad.
İşte sana şans, burada ve şimdi.
Pues ahora tiene una oportunidad.
- Şansızlık işte.
- Mala suerte.
Bana bir şans daha vermesini iste.
Pídele que me dé otra oportunidad.
Başka bir işte çalışma şansı çıktı.
- Me dieron otro trabajo.
- İşte yeni bir güneş var... #... gökyüzünde. # Yeni şans...
Nueva fortuna
Benim şansım da işte böyle.
Tengo muy mala suerte.
- İşte sana öğrenme şansı. - Anne.
- Ahora podrás aprender más.
Bu işte son bir kez şansımı deneyeyim dedim.
Pensé en hacer un último intento como comisario.
İşte sana bir şans.
Es tu oportunidad.
İşte! Şansım geri geliyor!
Mira, la suerte a vuelto!
Baro üyesi bir avukat olarak siz, benimle aynı fikirde olacaksınız sanırım jüri karşısında sizin müvekkilinizin bulaştığı işte hiçbir şansı yok.
Ud., como abogado en ejercicio, coincidirá conmigo en que... un recien nacido tiene más peso ante un jurado... que esos crustáceos que ha perdido su cliente.
İşte şans meleğimiz.
Es un ángel
İşte insanoğlunun muhtemelen, "şans eseri" diyeceği şey.
Aquí tenemos lo que los hombres llaman con demasiada ligereza : "El juego de las oportunidades".
- İşte, elinize o şans geçti, Vali Bey.
Aquí tiene su oportunidad, Gobernador. A ver, ponte derecho.
- Bazen şans yaver gitmiyor işte.
Es el destino.
İşte, sana Harrington raporunu inceleme şansı.
Esta es su oportunidad para analizar el informe Harrington. - ¿ Sí, Sr. Shayne?
İşte, böyle, tuz şans getirecektir.
Toque, a ver si la sal nos da suerte.
- İşte, fikrimi kanıtlama şansı.
- Intento probar mi teoría.
İşte senin onlara verdiğin şansın sonucu.
- Esa oportunidad les has dado.
Bu arkadaşlar gibi giyinip kuşanmayı istermisiniz? İşte size şans.
Si quieren vestirse como ellos, es su oportunidad.
Bize ikinci bir şans verilirse işte olacağı bu.
EN EL MEJOR DE LOS CASOS... SERÍA ALGO ASÍ
Şansını kullan işte.
Haz como si no pasara nada.
Evet işte, şansını...
Sí, tú haz como si...
İçimden bir ses bu işte tek şansın olduğunu söylüyor. Kaçırdın mı bitti.
En este negocio, sólo tiene derecho a una oportunidad.
Bu işte, kendi şansını kendin yaratırsın.
En este negocio, uno crea su propia suerte.
İşte burada o tarihçinin bir şey yapma şansı var. Neydi adı? McGivers.
Será una buena oportunidad para la historiadora... ¿ McGivers?
İşte size aynı rolü bir kez daha oynama şansı.
Aquí está su oportunidad de seguir actuando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]