Şuna bir baksana translate Spanish
568 parallel translation
Şuna bir baksana.
Pero mira.
Şuna bir baksana! Harika biri!
¡ Ese tipo, por ejemplo!
Hey, şuna bir baksana.
Oigan, miren lo que tenemos aquí.
Şuna bir baksana?
Mire eso.
Anne, şuna bir baksana.
Madre, quiero que veas esto.
Şuna bir baksana. Roma'ya dönmek istiyormuş.
Esta pesada de aquí dice que quiere volver a Roma.
Cheyenne bölgesinde değiliz sanıyordum. Şuna bir baksana.
Creí que no estábamos en territorio cheyene. ¿ Qué dices de esto?
- Şuna bir baksana.
Sólo flores. - Léalo.
Johnny, şuna bir baksana.
Johnny, trae más de esto.
- Anne, şuna bir baksana.
Madre, mire esto.
Şuna bir baksana.
A ver qué te parece. Debajo de la ladera.
Şuna bir baksana, şu çiçek yüzlüye...
Y fíjate en ella. En esa cara de campesina.
Şuna bir baksana.
¡ Míralo!
Şuna bir baksana.
- Fíjate en eso.
Şuna bir baksana.
Mírale.
Bu çok garip, şuna bir baksana.
Oh, esto es tan enfermo. Mira esa cosa.
Joe, şuna bir baksana.
Oye, Joe.
- Vay canına, şuna bir baksana!
- ¡ La puta madre! ¡ Mira eso!
Tanrım! şuna bir baksana!
¡ Santo cielo, ven a ver esto!
Hey, şuna bir baksana.
Hey, mira esto.
Şuna bir baksana.
Míralo.
Şuna bir baksana.
Fíjese
Sorma! Şuna bir baksana.
¡ Y de qué manera!
Tony, şuna bir baksana.
Oye, Tony. Mira esto.
- Hey şuna bir baksana Tek ihtiyacım missisipi kordon kravatı.
Todo lo que necesito en Mississippi es mi corbata, estoy listo para partir.
Şuna bir baksana, dostum!
Mira esto, amigo.
Şuna bir baksana. - Seni istiyor
¡ Nev, ven aquí!
Aman tanrım, şuna bir baksana.
Dios, mira esto.
Şuna bir baksana.
¡ Mira el tremendo hoyo!
Şuna bir baksana!
¡ Mire esto!
Şuna bir baksana. Ne cici bir bebek.
¡ Que bebé tan bueno!
Şuna bir baksana! - Nasıl olur da burayı sevmezsin?
¿ Cómo puedes no amar este lugar?
Semmi, şuna bir baksana.
Semmi, mira esto.
Şuna bir baksana, lanet olası.
Mirá esto, por dios
Şuna bir baksana.
Mira esto!
- Şuna bir baksana?
- Fíjate en esto.
Patron, gelip şuna bir baksana.
Jefe, necesito que le eche un vistazo.
Şuna bir baksana.
- ¿ Que es eso?
- Şuna bir baksana.
- Fíjate en esto.
- Şuna bir baksana.
- Miren esto.
Baksana şuna. Berlin'den bir telgraf geldi bile.
Ha llegado un telegrama de Berlín.
Şuna bir baksana.
Mira esto.
- Şuna baksana, hakiki bir Picasso resmi.
- Mira, un grabado auténtico de Picasso.
Nitai gelip bir baksana şuna!
Nitai, ¡ ven y echa un vistazo!
Bir çok askerin öldüğünü gördüm. Şuna baksana.
Vi como morian muchos soldados.
Sanki bir şey öğütüyorum, baksana şuna.
Soy un organista, ¡ mira!
Bir baksana şuna.
Mira, es bellísimo.
Küçük bir köyde bile, şuna baksana.
Incluso en una pequeña aldea, ¡ Mírala!
Baksana şuna, baksana bir.
¡ Mire! Observe...
Şuna bir baksana.
Mira.
Şuna bir baksana.
Tipas.
şuna bir göz at 27
şuna bir bak 526
şuna bir bakın 178
şuna bir bakayım 61
şuna bir bakalım 48
şuna bir bakar mısın 23
bir baksana 40
baksana 1623
baksana bana 20
baksana ona 16
şuna bir bak 526
şuna bir bakın 178
şuna bir bakayım 61
şuna bir bakalım 48
şuna bir bakar mısın 23
bir baksana 40
baksana 1623
baksana bana 20
baksana ona 16
baksana şuna 69
şuna bak 2796
suna bak 31
şuna bakın 929
şuna bak hele 19
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna bakar mısınız 18
şuna baksanıza 28
şuna bak 2796
suna bak 31
şuna bakın 929
şuna bak hele 19
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna bakar mısınız 18
şuna baksanıza 28