English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şuna bir bak

Şuna bir bak translate Spanish

5,869 parallel translation
Şuna bir bak.
Echa un vistazo.
Şuna bir bak.
Mira esto.
Demek istediğim şuna bir bak.
Es decir, míralo.
Hayır, sadece - Şuna bir bak.
No, es sólo... mire eso.
Şuna bir bak! - Ve tatlı için,... ne zaman karnın kazınmaya başlasa, Helen'ın elma dilimleri orada.
Y de postre, cuando sus panzas empiecen a hacer ruidos está la tarta de manzanas de Helen.
Gel şuna bir bak.
Ven a mirar esto.
Şuna bir bakın.
Échenle un vistazo a esto.
Şuna bir bak.
Sam. Mira esto.
Şuna bir bak.
Mírala.
Şuna bir bak bu şu ufaklıklar için savaşan sensin.
Mira esto, este eres tú combatiendo monstruos para los tipos pequeños.
Şuna bir bak.
Espera, espera, espera.
Ward, gel şuna bir bak.
Ward, ven a ver esto.
Kimliği teşhis edememişler ama şuna bir bakın hele!
No pudieron identificarlo, pero miren esto...
Şuna bir bak.
Echa un vistazo a esto.
İşte, şuna bir bakın.
Tome, mire esto.
- Şuna bir bak.
- Mira esto.
Şuna bir bakın.
Echad un vistazo a esto.
Şuna bir bakın.
Mirad esto.
Hey şuna bir bak.
Oye, mira.
Demir El, şuna bir bak!
¡ Manos de Hierro, mira eso!
Gel ve şuna bir bak.
Ven a echar un vistazo a esto.
Şuna bir bak.
¡ Mira esto!
Şuna bir bakın.
Traten de entender...
Neyse, şuna bir bakın.
De cualquier forma, echen un vistazo.
Şuna bir bakın.
Miren esto.
Aman Tanrım anne. Şuna bir bak.
Oh, Dios mío, mamá, mira esto.
Benimle gel ve şuna bir bak.
Ven a ver esto.
Ama çok çirkin. Şuna bir bak.
Pero es tan fea. ¡ Mírala!
- Şuna bir bak.
- Observa esto.
Ama şuna bir bakın : Tam teçhizatlı mutfak kendini otomatik temizleyen ocak ve kahvaltı köşesi de var. Hem de en iyi marka.
Mira esto : cocina totalmente equipada con horno de limpiado automático y comedor.
Ebeveynlik kolaymış. Şuna bir bak!
Ser papá es fácil. ¡ Mira eso!
Şuna bir bakın.
¡ Miren qué rapidez!
Bir de şuna bak.
Y mira esto.
Şuna bak, bir de oyuncaklarla oynuyorsun.
Y mira, y puedes jugar con juguetes.
Kate ve Will mi? Bir mail ile ayırırım. Şuna bakın.
Kate y Will, podría hacerlos romper con un e-mail.
Bir bakın şuna.
Míralo.
Oh, Şuna bak... bir kutu damar tıkanması.
Oh, mira eso - - coronaria en una lata.
Şuna bir bakın.
Mira esto.
Kızıl saçlı bir inek. Vav! - Şuna bak!
Una vaca pelirroja. - ¡ Mírenla!
Tuhaf olan 11. sınıfa dek hatıralarının olması ve son senede bir şey olmaması. Şuna bak.
Lo raro es que tiene trofeos hasta el penúltimo año, y nada del último año.
Şuna bir bak.
Ahora te llamo, García. Eh, mira esto.
Şuna bir bakıver.
Echa un vistazo.
- Şuna bakın! Walter Dennis ile Roman'ın Limuzin şirketi arasında bir dizi telefon görüşmesi kaydı buldum.
Encontré llamadas entre Dennis y el servicio de limusina Roman.
- Şuna bir bak.
Miren.
Şuna bak, yalnız bir otostopçu.
Mirad, hay un autoestopista solitario.
Sana bir şey göstereceğim. Şuna bak...
Tengo algo que mostrarte.
Bir de şuna bak.
Mira esto.
Bir bak bakayım şuna.
Mira eso.
Bir dakikalığına yanımdan ayırmıştım. Şuna bak.
La he perdido de vista un segundo.
- Bir problem var, şuna bak.
- No me refiero a eso, mira esto.
Bir bak şuna.
Fíjate ahora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]