13 00 translate French
419 parallel translation
Iyi, babasi bugun saat 13 00 da onu almaya gelmis, ancak ortada yokmus.
Son père devait la chercher à 13 heures mais elle n'est pas venue.
Mağaza, cumartesi günleri 13.00'da kapanır.
LE MAGASIN FERME A 13 : OO LE SAMEDI
- Neredeyse 1 : 00 oldu.
Grand Dieu, il est près de 13 heures!
" öğlen 1 : 00'den 3 : 00'e, Rusça ve Fransızca. Varsa Rus ve Fransız rahibelerle.
13 à 15, français et russe avec les Sœurs Français et Russe, s'il y en a.
Sonunda. 1 : 00 demiştin.
Vous aviez dit 13 h!
Kendir, Hindistan'da yaşama sebebimizdi.
Nous vivions en Inde à cause du jute. 33 00 : 05 : 11,377 - - 00 : 05 : 13,277 Toute notre vie en dépendait.
Çok iyiler, teşekkür ederim.
Très bien, merci. 80 00 : 08 : 11,757 - - 00 : 08 : 13,782 Mes petites soeurs :
Saat 1 : 00'de, Bouche'lerde.
Demain, à 13 h, chez Bouche.
Kaptan Queeg saat 13 : 00'da tüm subayları toplantıya bekliyor.
Le capitaine Queeg veut une réunion des officiers à 13h00.
Tam saat 13 : 00'da müzenin önünde ol.
On fera les photos sur l'escalier du musée
Dükkan 13 : 00 - 13 : 15 arası açık olacak.
L'intendance sera ouverte de 13 h 00 ä 13 h 15.
Tamir ekibi saat 13.00'te devralacak.
Les réparations commencent à 13h00.
- Ölü. 13 : 00.
- Mort, à 13 h.
67 00 : 05 : 13,021 - - 00 : 05 : 16,483 - Ah, hiç fark etmedim. - Bunu demek istememiştim, hayır.
Vous voyez, j'ai un problème.
- Perşembe saat 13 : 00'e kadar vakit veriyorum.
- Je vous donne jusqu'à jeudi 13 h.
Yarın 13 : 00'e kadar haber vermezsek ölecek.
On est mercredi. Si demain à 13 h, on n'appelle pas, elle est morte.
Yarın, saat 13 : 00 civarında her şey yolunda giderse Berlin'den "Valkyrie" şifresini alacağız.
Demain, vers 13 heures, si tout se passe bien, nous recevrons de Berlin le mot de code "Valkyrie".
Ölüm zamanı, takriben 13 : 00.
Tuée aux environs de 13 heures.
09 : 00 - 13 : 00 arası verilen direktiflere kesin uyularak Colossus için ses devresi yaratmaya başlama.
"De 9 h à 13 h, création d'un organe vocal pour Colossus " selon ses spécifications.
13 : 00 - 13 : 30 arası öğle yemeği.
" De 13 h à 13 h 30, déjeuner.
13 : 30 - 18 : 00 arası ertesi gün hazır olacak şekilde ses devresi üstünde çalışmaya devam.
" De 13 h 30 à 18 h, reprise du travail, à terminer pour demain après-midi.
Şu an saat 13 : 00'ü biraz geçiyor değil mi?
Il est un peu moins de 13h, oui?
13 : 00?
13h?
"Büyükelçilerimiz, Birleşik Devletler Hükumeti'ne cevabımızı, lütfen 7 Aralık Günü yerel saatle tam olarak 13 : 00'te iletsinler."
"Les ambassadeurs sont priés de soumettre notre réponse... au gouvernement américain à 13 heures précises... le 7 décembre, heure locale."
13 : 00'mü?
13 heures?
"Yerel saatle tam olarak 13 : 00."
"13 heures précises... heure locale."
Mesajı bugün saat 13 : 00'te iletmemiz isteniyor.
Nous devons envoyer le message à 13 heures, aujourd'hui.
13 : 00'te mi?
13 heures?
Baylar, Japonlar'ın bugün 13 : 00'te veya kısa bir süre sonra saldırmak niyetinde olduklarına inanıyorum.
Je suis convaincu que les Japonais vont attaquer... aux environs de 13 h, aujourd'hui.
Savaş deklarasyonumuz, saat 13 : 00'de saldırının başlamasından 30 dakika önce iletilecektir.
Nous déclarerons la guerre... à 13 h. Une demi-heure avant d'attaquer.
Olsun, John. Hornchurch'den 11 : 30'a binip 1 : 00 gibi Basingstoke'ta olabilirsin. Hem yemekli vagon.
De toute façon, John, tu prendras le 11h30 de Hornchurch et tu seras à Basingstoke à 13 h. Oh, il y a un wagon-restaurant et...
Saat 13 : 00'de B. Başkanını arayıp, rehinelerden söz edeceğim onları öldürmekten zevk alacağım eğer dediklerimi yapmazsanız.
J'appellerai le maire à 1h pour les otages... que je serai heureux de tuer si vous ne faites pas... ce que je dis. Scorpion. "
- Yaşasın Kral!
Vive le Roi! 00 : 33 : 13,661 - - 00 : 33 : 15,161 Salluste au poteau!
Ama ben onu öğlen 1 : 00 uçağıyla Meksika'ya götüreceğim.
Je le sors d'ici et nous retournons au Mexique à 13 h.
Odalar saat 13 : 00'da boşaltılır.
Faut libérer la chambre à 13 h.
Saat 13 : 00'da odayı boşaltırsınız.
Libérez la chambre pour 13 h.
Devrim Konseyi, saat 13.00'de ülkenizde iktidarı ele geçirdi. Acilen ülkenize dönmeniz gerekiyor.
- Le conseil de la révolution qui a pris le pouvoir dans votre pays à 13 heures GMT, réclame votre retour, de toute urgence.
Oh, yapamam, Benim, 1.00'e kadar dersim var.
Non. J'ai un cours jusqu'à 13 h.
2 Aralık, saat 13 : 00.
2 Décembre, 13h.
Bak O'reilly 1'e kadar, salon kapısının... geri takılmasını ve diğerinin sökülmesini istiyorum... anlıyor musun?
Vous allez remettre la porte de la salle à manger, et enlever celle-là avant 13 : 00, compris?
97 00 : 11 : 10,880 - - 00 : 11 : 13,713 Patlayıcı yüklü vagonları havaya uçurmuş.
Mon Dieu, Richard, c'est horrible.
Tanca 15 Ekim 1904 13 : 00
Tanger 15 octobre 1904 13h00
- Yarın 1.00 uçağıyla ayrılıyorsun.
Demain, vous prenez l'avion de 13 h.
10 : 00 pozisyonunda bir ana hedef var. 13 km.
Est-il à 10h de votre position... et à 5 miles?
Oh, Mr.Fraser öğle yemeği için saat 1.00 de Jefferson Club'da buluşmanızı istedi.
M. Fraser aimerait que tu le rencontres pour dîner au ClubJefferson Club à 13 h.
Tamam, 1 : 00 de buluşuruz.
D'accord, je te rencontrerai à 13 h.
Tren, Beaune'e yarın saat 13.00'te varacak.
Le train arrivera à Bouillet à 14 heures.
Yerel saatle 13 : 00'da ulaşacak yani 23 saat kaldı demek.
Il sera là-bas à 1 3 h, heure locale, 23 heures après l'opération.
23 saat kaldı, senin zamanınla 13 : 00 yapar.
23 heures après l'opération. A 1 3 h chez vous.
Billy'ye söyle yarın sabah saat tam 13 : 00'te Kowloon'daki Tai Yuen deposuna gelsin.
Dites à Billy d'être à l'entrepôt de Taï Yung à exactement 1 h du matin.
İyi. 1.00'de seni alırım.
D'accord. Je passe te prendre à 13 h.