English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Asla

Asla translate French

85,476 parallel translation
Saf dürüstlüğü asla anlamazlar.
Ils ne comprennent pas l'honnêteté pure.
Elde edemediğindeyse asla kabullenemez!
Et si elle n'arrive pas à ses fins, elle ne le digère pas.
Hız treni asla durmazdı.
Le grand huit ne s'arrêterait jamais.
Tabii bunu asla yapmazdım ama aile konusunda duygular güçlü olur.
Évidemment, je ne l'aurais jamais fait. Mais au sein d'une famille, les émotions sont intenses.
Asla kendini adayamayışının ve bu manyakça pervasızlığının etkisini?
Au fait que tu n'arrives jamais à t'engager véritablement? Et à ton inconscience maladive?
Ama sorun asla o kişi veya o durumla ilgili değildir.
Mais il ne s'agit pas d'une personne ou d'une situation en particulier.
Bir daha asla yeteneklerimi küçümsemeyeceğim.
Je ne me sous-estimerai plus jamais.
Gilfoyle, bir anarşist olarak, resmi bir kurumda böylesine otoritesi olan bir pozisyonu kabul etmez. - Asla.
Gilfoyle est anarchiste et ne prendra aucune responsabilité dans un organisme officiel.
Sen de haliyle işin dışında kalıyorsun, asla Gilfoyle asla buna izin vermez.
Aucune. Tu es éliminé parce que Gilfoyle poserait son véto.
Şundan çok eminim, babam seni asla kabul etmeyecektir. - Mümkün değil.
Je suis sûr que mon père n'ira pas dans ton sens.
Bir kurdu hayatta bırakırsan kuzulara asla rahat vermez.
Epargnez un loup, et le troupeau sera en danger.
Onun düşmanı olduysan, seni yok edene kadar asla durmaz.
Rien ne l'arrête quand elle anéantit ses ennemis.
Asla yakalanmayacaksın.
Tu te feras pas choper.
Asla ve asla.
Jamais, vraiment jamais.
Böyle görünürsem patronum asla inanmaz.
C'est ce qu'on fait. Il me croira jamais, avec ma tête.
Bir akarsu kenarında asla uyuyakalmayın.
Ne vous endormez jamais près d'un ruisseau.
Yani asla sahip olmadığım bir facelift vardı.
J'ai jamais fait de lifting.
Sesi asla unutmayacağım.
Je n'oublierai jamais... le bruit.
Teklifini şimdi reddederseniz bir daha asla yanımıza yanaşmaz.
Renvoyez-la, elle ne reviendra pas. Jamais.
Hayır, hayır, hayır, hayır. Bir kadına asla zarar vermem.
Je ne ferai jamais de mal à une femme.
Asla yetişemezsin.
Tu n'y seras jamais à temps.
Bir grup üyesi olabilirim ama asla karışamam.
Je peux être membre d'un groupe mais jamais me fondre dans la masse.
Bir grup üyesi olabilirim, ama asla karışamam.
Je peux être member d'un groupe, mais je ne peux me fondre dans la masse.
Asla düşünmedin.
Tu ne l'as jamais eu.
O sokağı asla terk etmedin, Bruce.
Tu n'as jamais quitté cette ruelle, Bruce.
O kapıdan çıkıp asla dönmemek istiyorsan, seni durduramam.
Tu veux sortir d'ici et ne jamais revenir, je ne peux pas t'en empêcher.
- Asla, Alfred.
- Pas du tout, Alfred.
Ama o tetiği çekersen aradığın cevabı asla alamazsın.
Mais si tu appuies sur la détente, tu n'auras jamais ta réponse.
İkinci kez kandırırsan bu asla olmayacak.
Trompe moi deux fois ça n'arrivera pas.
İstediğin kadar taklit et asla o olamazsın.
Tu peux faire semblant autant que tu veux, tu ne seras jamais lui.
Ama kendimi açığa çıkardığımda asla eskisi gibi olamazsın.
Mais quand je me révèle, vous ne serez plus jamais le même. Qui suis-je? - Je m'en fiche.
Profesör Strange'in geçen yıl Indian Hill'de size Bruce Wayne ve Lucius Fox'a sordurttuğu soru. Size işkence eden cevabını asla bulamayacağınız.
cette question que le Professeur Strange vous a demandé de poser à Bruce Wayne et Lucius Fox l'an passé à Indian Hill, celle qui vous a torturée, et dont vous n'aurez jamais la réponse.
Divan bir yerlerde olduğu sürece ben asla kontrolde olmayacağım.
Tant que la Cour existe, je ne serai jamais aux commandes!
'Biz'asla kontrolde olmayacağız demek istemedin mi?
Tu veux dire nous, non?
Buraya da asla dönme.
Et ne revenez jamais ici.
Demek istediğim, eğer kendi gözlerimle görmeseydim, buna asla inanmazdım.
Je n'y aurait jamais cru si je ne l'avais pas vu de mes yeux.
Selina bunu asla yapmaz.
Selina ne ferait jamais ça.
Ama yıllar boyunca, seyahatlerim boyunca asla bulamadığım tek şey var.
Mais pendant toutes ces années, tous mes travaux, il y a une chose que je n'ai jamais trouvé :
- Asla varisin olmayacağım!
Je ne serais jamais votre héritier!
Seni asla takip etmeyeceğim!
Je ne vais jamais vous suivre!
Ve artık asla hatanı telafi edemeyeceksin.
Et maintenant tu ne seras jamais capable de corriger ton erreur.
Çünkü asla değişmeyeceksin.
Car tu ne changeras jamais.
Onu bulduğunda da bir daha asla kaybolmayacaksın.
Et quand vous la trouverez... vous ne serez plus jamais perdu.
Kötülerle savaşmak hakkında size söylemedikleri şey hiçbir şeyin asla aynı kalmadığıdır.
Ce qu'on ne vous dit pas lorsque vous affrontez les méchants c'est que rien ne reste pareil.
Bir daha asla Dünya 19'a dönemezsin. - Anlaştık mı?
Tu ne pourras jamais retourner sur la Terre 19, jamais.
Olmaz, asla olmaz.
C'est hors de question.
Asla.
Jamais!
Tarikat seni asla takip etmez Dwight.
Le culte ne te suivra jamais, Dwight.
Asla bilemeyeceğiz, değil mi?
Bon... on ne saura jamais, n'est-ce pas?
O zaman asla gerçeği öğrenemezsin.
Alors tu ne sauras jamais la vérité.
- Siz asla...
- Vous n'arriverez jamais...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]