English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Başaramazsın

Başaramazsın translate French

282 parallel translation
Mary onlara gitmeyi başaramazsın diye korkuyordu.
" Mary craignait que tu ne puisses venir.
Biraz gözün açık olmadan bir şey başaramazsın.
Le succès vient lentement quand on la joue réglo.
Başaramazsın!
Ils vont te serrer!
- Zaten başaramazsın.
- Vous échouerez.
Bu çaresizliğinle, ülkeni kurtarmayı başaramazsın.
Vous ne pouvez vous permettre d'être vulnérable, pas en essayant de sauver votre pays.
Herkes " Başaramazsın.
Tout le monde disait " Vous ne réussirez pas.
Asla başaramazsın. Nasıl hizmetçi olacaksın?
C'est un métier, femme de chambre.
Başaramazsın Rico.
Tu peux pas, Rico.
Asla başaramazsın, Webb.
Ecoute-moi! Tu n'y arriveras jamais.
Başaramazsın. - Merhaba Çavuş.
Tu n'y arriveras jamais.
- Yani başaramazsınız diyorsun.
- Donc c'est impossible?
Gidecek bir yerin olsa bile, bunu başaramazsın.
Même si vous aviez un endroit où aller, vous ne pourriez vous y rendre.
Asla başaramazsın. Teğmen, asla başaramayız.
Vous n'y arriverez jamais.
- Bunu başaramazsın.
John, vous n'êtes pas en état.
Kaslarını dinlendirmek için, biraz hareket etmen lâzım yoksa başaramazsın.
Ca te fera bouger un peu... sinon tu crouleras! Tu ne peux pas tenir comme ça!
Asla başaramazsın.
De toute façon, tu ne tiendras pas.
Asla başaramazsın.
Impossible.
Jo. Ben varken başaramazsın.
Avec moi tu ne t'en sortiras pas.
- Asla başaramazsın.
- C'est trop loin pour vous.
- Asla başaramazsın.
Tu ne jouis jamais.
Geri dön, Thompson, asla başaramazsın!
Tu n'y arriveras pas!
İnanın bana asla başaramazsınız.
Vous ne passerez pas.
Limanda asla başaramazsınız.
Vous n'arriverezjamais au port.
Sen 10 millik gökdelenler inşa ediyor olacaksın, asla vaktinde inmeyi başaramazsın.
Tu auras construit un gratte-ciel si haut que tu ne pourras pas redescendre à temps.
Başaramazsın.
Tu vas te planter.
Başaramazsın.
Votre tentative est vouée à l'échec.
- Başaramazsınız.
- Vous ne réussirez pas.
Çıldırarak hiçbir şeyi başaramazsın.
Tu n'arriveras à rien comme ça.
Sen bunu başaramazsın.
Tu ne pourrais pas.
Bence başaramazsın.
Vous réussirez pas!
Tek başına başaramazsın.
Seul, tu ne peux pas.
İsteklerini karşılayamaz ya da büyük işler başaramazsın.
Pas pour eux, les grandes choses. La vie ne peut pas s'enfermer dans les schémas de la stricte logique.
Bak, başaramazsın.
Jeff, écoutez... Vous ne pouvez pas gagner cela.
Başaramazsın.
C'est impossible.
Yaşamda değeri olan hiçbir şeyi... risk almadan başaramazsın.
Je pensais que tu t'étais suicidé. Dans la vie, tu ne trouves rien qui en vale la peine.
Asla başaramazsın!
Vous n'y arriverez jamais!
- Bensiz başaramazsın.
- Tu ne t'en sortiras pas sans moi.
Tek başına başaramazsın.
II vous faut de l'aide.
Durun. Başaramazsınız.
Vous n'y arriverez pas.
Başaramazsın.
Tu ne peux pas!
Gidecek bir yerin olsa bile başaramazsın.
Même si vous saviez où aller, vous ne le pourriez pas.
Manny, bunu yapamazsın. Bu kollarla başaramazsın. Ama ben yapabilirim.
T'y arriveras pas avec ton bras.
Bu iki yeteneksizle başaramazsın!
Tu t'en sortiras pas avec ces deux minables!
Tek başına başaramazsınız.
Vous ne pouvez pas y arriver seul.
Asla başaramazsın.
Classique!
Bu katırlarla bunu başaramazsın.
- Qui t'a dit de conduire?
Bensiz bunu satmayı başaramazsınız... ve hiçbir şeyi bırakmayacağız. Yine söylüyorum bu yüzden ordum kazanacak. Bu harika bir konuşmaydı.
et ne rien gagner c'est pourquoi je répète mon armée gagnera c'est une bonne stratégie mais t'as oublié quelque chose c'est slade qui sait où sont les diamants
Üstelik ben katılırsam başaramazsınız.
Je porte malchance.
- Başaramazsın.
- Vous ne pouvez pas faire ça.
İsteklerini karşılayamaz ya da büyük işler başaramazsın.
mais c'est votre point faible.
Başaramazsın.
Oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]