Bakmama izin ver translate French
205 parallel translation
Hadi, hepsini silme. Önce bir bakmama izin ver.
Arrêtez de le gommer.
Tırmığına bakmama izin ver. Onu ne için kullandığını söylüyorsun?
Ce râteau, il vous a servi à quoi?
- Buna bakmama izin ver.
- Voyons voir.
Yüzüne yakından bakmama izin ver.
Laisse-moi te regarder de près.
Ama parmağına bakmama izin ver.
Mais fais voir ton doigt.
Bakmama izin ver!
Montre.
Şimdi o kola bakmama izin ver.
Maintenant, montrez-moi ce bras.
Önce boynuna bakmama izin ver.
Avant... montre-moi ton cou.
Tamam, şimdi bir bakmama izin ver.
Du vrai chewing-gum! Attends que je tâte.
Şimdi, sırt üstü yat ve sana bakmama izin ver.
Maintenant, reposez-vous et laissez-moi m'occuper de vous.
Sana bakmama izin ver.
Laisse-moi te regarder.
Senin için bakmama izin ver.
- Bien. Laisse-moi faire.
Beni tanıyor Lütfen ona bakmama izin ver
Laisse-moi prendre soin d'elle.
Bakmama izin ver.
Laisse-moi te voir.
Olup olmadığına dair birde benim bakmama izin ver.
Je vais vérifier.
Takamaru... Lütfen ona bakmama izin ver. Bizde kalmasına izin ver.
Takamaru... laissez-nous garder Yasuko, comme avant.
- Bakmama izin ver.
- Laissez-moi de regarder.
Bakmama izin ver.
Passez-moi ça.
Sana bir bakmama izin ver.
Laisse-moi te regarder.
Yüzüne bakmama izin ver evlat.
Fais voir ton visage, petit.
- Bakmama izin ver. - Bekle, Bekle.
- Montre.
Eddie, şu deftere bakmama izin ver.
Fais voir ta main courante.
Bakmama izin ver, tamam mı?
Laisse-moi regarder.
Bir bakayım ahbap. Haydi. Bakmama izin ver.
Laisse-moi voir, bonhomme.
Bakmama izin ver!
- Montre.
- Hayır bir daha bakmama izin ver.
- Non, laisse-moi voir
Benim bir bakmama izin ver.
Laisse-moi regarder.
- Bakmama izin ver!
Laisse moi voir!
Yönlendirme sistemine bakmama izin ver.
Laisse-moi vérifier tes systèmes de navigation.
Kan kaybından ölmeden önce yarana bakmama izin ver.
Fais voir cette blessure avant de te vider de ton sang.
Şuna bir bakmama izin ver.
- Laissez-moi vous soigner.
Bakmama izin ver.
Vous voulez bien que je regarde?
- şuna bakmama izin ver.
- Montre-moi ça.
Benim bakmama izin ver. Buna gerek yok.
- Laissez-moi m'en occuper.
Bakmama izin ver. Tamam mı? Aman Tanrım.
voyons... mon Dieu!
Haydi. Bir bakmama izin ver.
- Montre-la-moi.
Hızlıca bir bakmama izin ver.
Laisse-moi regarder de plus près.
Şuna bakmama izin ver.
Laisse-moi y jeter un coup d'oeil.
— Hadi, bakmama izin ver.
Fais voir.
İlk önce kasete bakmama izin ver.
Laissez moi voir la cassette en premier.
Bakmama izin ver.
Laisse-moi regarder.
Bakmama izin ver!
Laisse-moi voir ça!
Şimdi, bakmama izin ver.
Voyons un peu...
Şimdi bakmama izin ver.
Voyons.
Sana bakmama izin ver.
Laissez-moi vous regarder.
- Bakmama izin ver. - Bekle.
- laissez-moi voir.
- Bir saniye bakmama izin ver.
- Attends...
şuraya otur... bakmama izin ver!
Entre.
Sanal matrisin kararlı, ama şu yayımlayıcının, güç hücresine bakmama bir izin ver.
Votre holomatrice est stable. Vérifions les cellules d'alimentation.
Bakmama izin ver.
Fais moi voir.
— Bakmama izin ver. Bakmama izin ver.
Fais voir.
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermem 29
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermem 29
izin vermeyeceğim 39
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin verin 236
izin ver açıklayayım 22
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin verin 236
izin ver açıklayayım 22
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64