Ben onu seviyorum translate French
447 parallel translation
Bir zürafayı andırıyor ve ben onu seviyorum.
Il ressemble à une girafe, et je l'aime.
Ben onu seviyorum :
Je l'aime.
Onu tanıyor olabilirsiniz ama ben onu seviyorum ve acı çektiğini görüyorum.
Et je le connais mieux que vous! - Vous le connaissez, peut-être, mais moi, je l'aime. Et je vois bien qu'il est désespéré.
- Ben onu seviyorum.
- Je d'adore.
Sanırım ben onu seviyorum.
Arrêtez, je crois que j'aime.
Sağ olun Bay Sylvester ama Johnny koca adam ve ben onu seviyorum hem de çok.
C'est un grand garçon. Il me plaît... beaucoup.
Oh, Barney, bu çılgınlık. Ben onu seviyorum.
Barney, c'est insensé.
O iyi bir tahta ve ben onu seviyorum.
C'est une bonne planche, j'y tiens.
- Hayır, ama ben onu seviyorum.
- Non, mais je tiens à lui.
Çünkü, ben onu seviyorum. O benim için, dünyadaki en değerli insan ve ben hiç kimsenin onu üzmesine ve incitmesine izin veremem.
Parce que je l'aime ll est ce que j'ai de plus cher au monde
Ve ben onu seviyorum, o da beni.
Je l'aime et elle m'aime.
O bir fahişe olabilir ama hamile. Ve ben onu seviyorum.
C'est peut-être une prostituée, mais elle est enceinte, et je l'aime.
O cesur ve tutkulu bir adam ve ben onu seviyorum.
C'est un homme brave et généreux. Et je l'aime.
Çocuk olsun ya da olmasın, Kurt beni seviyor, ben de onu seviyorum.
Eh bien, enfants ou pas, Kurt m'aime et je l'aime.
Peki ben sevmiyor muyum? Onu o kadar çok seviyorum ki seninle beraber olmasını istiyorum.
Je l'aime tellement que je veux qu'elle parte avec vous, puisque son bonheur en dépend!
Hem unutma, onu ben de seviyorum.
Et rappelez-vous, moi aussi je l'aime.
Ben de onu seviyorum.
et je l'aime.
Ben de onu seviyorum ama hala inatçı, yaşlı bir keçi.
- Ça reste quand même une tête de mule.
Ben kanlı canlı bir erkek olarak seviyorum onu.
Le vénérer en prières, les yeux baissés? Je l'aime comme un homme de chair et de sang.
Ben de onu seviyorum.
Je l'aime.
Ben de Starrett'i seviyorum ama gerekirse onu vururum.
Moi aussi, j'estime Starrett, mais je le tuerai s'il le faut!
Ben onu olduğu gibi seviyorum. Değişmesini istemiyorum.
Je l'aime telle qu'elle est.
Ben de onu seviyorum ama ikisinin birlikte yapacakları birşey yok.
Mais ils sont libres et désœuvrés...
Harika olan, kiz onu terk etmemis ve demis ki : "Ben de seni seviyorum!"
Et la fille l'a pas laissé tomber. Elle lui a dit : "Moi aussi, je t'aime."
Masallardaki kayıp kuzu gibi, ben onu çok seviyorum.
Comme la brebis égarée de la parabole... je l'aime d'autant plus.
Ben de onu seviyorum
Et je l'aime tellement...
Ben de onu seviyorum
Et je l'aime tellement, yeah
Ben de onu seviyorum
And I love her so, oh, yeah
- Şey, ben... onu seviyorum, bay Anderson.
Eh bien, je l'aime, M. Anderson.
- Ben de onu çok seviyorum.
Elle m'intéresse beaucoup.
" Ben onu bu kadar seviyorum.
Parmi toutes les filles du monde
O iyi bir kız. Ben onu seviyorum.
Je l'aime bien.
Ben de onu seviyorum.
Lui et moi, c'est le grand amour.
Onu ben de seviyorum. Eğer Franz seviyorsa, ben de seviyorum.
S'il plaît à Franz, il me plaît aussi.
- Ama ben onu çok seviyorum.
Tu en auras un autre.
Bakın, Joe beni seviyor, ve ben de onu seviyorum.
Joe m'aime et je...
Ben de onu seviyorum.
Moi aussi je l'aime bien.
Ben onu hala seviyorum ve onu nasıl mutlu edeceğimi biliyorum.
Je l'aime toujours. Je sais comment la rendre heureuse...
Ama ben... onu tüm kalbimle seviyorum.
Mais... je l'aime de tout mon cœur.
Dürüst olmak gerekirse, ben de onu çok seviyorum!
Si... elle me plaît bien.
Ve ben onu zayıf seviyorum.
Et je l'aime mince.
Bizim kızımız benden nefret ediyor, ama ben onu çok seviyorum.
Notre fille me déteste, et moi je l'aime.
Her zaman sevdi. Ben de onu seviyorum.
Il m'a toujours aimé et je l'aime aussi.
Ben senin gücünden korkmuyorum, onu seviyorum.
Je n'ai pas peur de ta force. Je l'adore.
Ben, onu seviyorum.
Je... l'aime.
Ben seni seviyorum. Onu seviyor musun?
- Esr-ce que ru l'aimes?
Ben, ben onu delicesine seviyorum.
Je l'adore, je lui suis complètement dévoué.
Onu ben de seviyorum ama şu pulları iade etmeliyim.
Je l'aime bien aussi, Mais je dois rendre les timbres.
- Onu seviyorum ben.
- Je l'aime bien.
Ben de onu seviyorum.
Moi aussi.
Sen ne istiyorsan ben de onu alırım... çünkü seni çok seviyorum.
Prends ce que tu veux. Parce que je t'aime tant.
ben onun 17
ben onu 25
ben onun karısıyım 17
ben onun annesiyim 16
ben onun babasıyım 28
ben onunla konuşurum 28
ben onunla ilgilenirim 52
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ben onu 25
ben onun karısıyım 17
ben onun annesiyim 16
ben onun babasıyım 28
ben onunla konuşurum 28
ben onunla ilgilenirim 52
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38