Ben ölmedim translate French
184 parallel translation
- Ben ölmedim.
- Je ne suis pas mort.
Ama ben ölmedim.
Pas moi.
Birliğim yok edildiğinde yanı başımda bombalar patladı ama ben ölmedim.
Quand mon unité a été balayée... j'ai survécu ŕ une pluie de balles.
Ben ölmedim.
Je suis en vie.
Hayır. Ben ölmedim.
Non, je ne suis pas mort.
Ben ölmedim.
Je ne suis pas mort.
Sevdiğim her şey ellerimden alınmıştı ve ben ölmedim.
Tout ce que j'aimais... m'avait été ôté et... je ne suis pas mort.
Endişelenme, ben ölmedim ve sen de ölmedin.
N'ayez crainte, je ne suis pas morte... Et vous non plus.
- Ben ölmedim!
- Je ne suis pas mort!
Ben ölmedim!
Je ne suis pas mort!
Sorun burada. Ben ölmedim. Yaşamak zorundayım.
Eh si, je suis pas mort, je dois vivre
Ben ölmedim! Hayattayım! Yüzlerinize bakamıyorum!
J'ai survécu et je ne sais comment vous regarder en face.
- Ben ölmedim.
- Je suis en vie.
Ben ölmedim, Hoss.
Je ne suis pas mort, Hoss. Loin de là.
Ben ölmedim.
Je ne suis pas morte.
Ben ölmedim, salak herif! Bir ısırıkla ölünmez.
Je ne suis pas mort, une morsure ne tue pas!
Ben ölmedim, öldüm mü?
Je ne suis pas morte!
- Hayır, ben ölmedim.
- Mais non.
Ben ölmedim. Kathryn, seni geri getireceğiz.
Kathryn, nous allons vous ramener.
Zelbinion'un tayfası öldü ama ben ölmedim.
L'équipage du Zelbinion est mort. Moi, non.
- Doktor, ben ölmedim!
- Non, je suis pas mort!
- Baba ben ölmedim.
- Papa, je ne suis pas morte.
Ben ölmedim. Şimdi lütfen gidip onu öldürür müsün?
Je ne suis pas morte, veux-tu aller le tuer.
Ben ölmedim. O da ölmedi.
"Jusqu'à ce que la mort nous sépare." On n'est pas morts.
Ben ölmedim, bakın.
Je n'ai pas été mordu, regardez.
Ben ölmedim.
Je ne suis pas mort!
Ben ölmedim, efendim.
Je ne suis pas mort, monsieur.
- Ama ben ölmedim.
- Mais je ne suis pas morte.
Ben ölmedim, çünkü buraya gelmiştim.
Je ne suis pas morte, car je suis venue ici.
- Ben ölmedim.
- Je ne suis pas morte.
Ama ölmedim işte, Chiv.
Eh ben, tu te trompes!
Ben daha ölmedim.
Je ne moisis pas.
Ben henüz ölmedim. Ve Ole Olsen değilim.
Seigneur Jésus je suis pas encore mort!
Çok doğru Komutan, ama ölmedim, ve ben bunu ona Büyükelçi Hawkins'in söylemiş olduğunu tahmin ediyorum.
Nous sommes prêts à vous recevoir, Cmdt Riker, ainsi que deux de vos collègues.
Ben kafamda da ölmedim.
Je n'ai pas vu la mort.
Ama ben daha ölmedim. Redbook için daha yeni bir makale yazdım.
Je ne suis pas mort, je viens d'écrire pour les pages jaunes.
Ama ben ölmedim.
Mais je ne suis pas mort.
Ben henüz ölmedim bile.
Je suis pas mort.
Ben o kadar uzun uzadıya ölmedim.
Je n'ai pas été mort très longtemps...
Kahretsin ben daha ölmedim şu kahrolası telefonu kapat artık.
Je suis pas encore mort, alors on raccroche.
Rose, hayatım, ben daha ölmedim.
Rose chérie, je ne suis pas encore mort.
Canın cehenneme Billy! Ben ölmedim!
Je suis pas mort!
Ben ölmedim!
Whoa! Oho! Whoa.
Harry, ben ölmedim.
ça te va?
Ben Jang Ryang'ım ve daha ölmedim.
Je ne suis pas encore mort.
Ben daha ölmedim.
Je ne suis pas encore morte.
Ben neden ölmedim?
Et moi non plus?
Ben daha ölmedim.
Je suis pas mort.
Ben daha ölmedim.
Je ne suis pas encore mort.
- Ölmedim ben, bak bana, burdayim.
Je ne suis pas morte.
Ben daha ölmedim.
Je suis pas encore morte.
ölmedim 39
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben oradaydım 70
ben onun annesiyim 16