English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben öyle düşünmüyorum

Ben öyle düşünmüyorum translate French

608 parallel translation
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne pense pas. Franz!
Ben öyle düşünmüyorum.
Ce n'est pas mon avis.
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
Non, je ne pense pas.
Hayır, ben öyle düşünmüyorum, Yüzbaşı.
Je n'ai pas de doute à ce sujet, capitaine.
Belki sizin işlerinize karıştığımı sanıyorsunuz, fakat ben öyle düşünmüyorum.
Tu penses peut-être que je me mêle de ce qui ne me regarde pas. Mais je le vois autrement :
Ben öyle düşünmüyorum, Watson.
Je ne crois pas, Watson.
Ben öyle düşünmüyorum, baba.
Je ne pense pas. Je crois que j'ai trouvé quelque chose.
Kızınızın intihar ettiğini düşünüyor değil mi, buraya gelen polis. Ama ben öyle düşünmüyorum.
Le flic pense que c'était un suicide.
İşte oyunu bu kadar aptal yapan da bu. Ben öyle düşünmüyorum.
C'est pour ça que ce jeu est bête.
O seni korumak zorunda olduğunu düşünüyor, fakat ben öyle düşünmüyorum.
Il veut vous protéger, mais pas moi.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne trouve pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne crois pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Je ne crois pas.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne le vois pas de cet œil-là.
Öyle mi? Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne le pense pas.
Hayır ben öyle düşünmüyorum.
Non, je ne crois pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Moi pas croire.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne suis pas d'accord.
Ben öyle düşünmüyorum.
Oui je le crois.
Ben öyle düşünmüyorum.
Ça, on peut pas dire non plus.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne suis pas d'accord avec toi.
sen öyle düşünmüyorsun, ben öyle düşünmüyorum.
Vous ne pensez pas, je ne pense pas.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne dirais pas ça.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je crains que nous ne soyons pas d'accord.
Ben öyle düşünmüyorum, eğer izin verirseniz,...
Je ne pense pas, si vous le permettez, puisque...
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
Je ne crois pas.
Ben öyle düşünmüyorum.
C'est pas la peine.
Ben öyle düşünmüyorum. Amerikalının işi. Amerikalı mı?
Non, c'est l'Américain.
Binbaşı, eminim dosyanın çok renkli olduğunu düşünüyorsun. Ama ben öyle düşünmüyorum.
Vos états de service vous semblent très pittoresques, sans doute.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne crois pas.
Ben öyle düşünmüyorum.
- Vous n'y pensez pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
Moi, je trouve pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Je ne le pense pas.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Je ne suis pas d'accord.
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
Non! Non! J'aiderai pas maman.
Ben öyle düşünmüyorum.
Je pense pas.
Ben öyle düşünmüyorum, peder.
Ce n'est pas vrai.
Hayir, ben öyle düsünmüyorum.
Ça ne serait pas mieux.
Ben hiç de öyle düşünmüyorum.
Elle ne m'attire guère.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- J'en doute.
Ben öyle düşünmüyorum.
- Va te coucher.
Ama ben katiyen öyle düşünmüyorum.
Je n'en crois rien du tout!
Sadakatine karşılık vermeliyim. Ben öyle düşünmüyorum.
Je ne pense pas qu'il s'agisse de cela.
Ben öyle düşünmüyorum.
Le colonel Broulard semble vous trouver drôle.
- Ben de sizi öyle düşünmüyorum.
- Moi non plus.
Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Buralarda olduğuna eminim.
Je suis convaincu qu'il est par ici.
Ben de eskiden öyle düşünürdüm, ama şu anda öyle düşünmüyorum.
C'est ce que j'ai toujours pensé, et sans doute demain encore, mais pas en ce moment.
- Ben, öyle düşünmüyorum. -
Je ne crois pas...
Ben öyle düşünmüyorum.
- Non, je ne le pense pas.
Ben öyle düşünmüyorum.
Non.
Demek istediğim müzik bu kadar önemli miydi yani? Ben hiç öyle düşünmüyorum.
Franchement, je ne le crois pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]