English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben öyleyim

Ben öyleyim translate French

796 parallel translation
- Ama ben öyleyim.
- Je le suis.
- Ben öyleyim.
Je n'ai pas peur. Moi, si!
Ben öyleyim. Bu size yabancı gelmemiştir.
J'en suis un, mais vous le savez.
- Evet, ama ben öyleyim.
- Mais moi, je le suis.
Belki ben öyleyim. Ama sen değilsin.
Moi, peut être, mais pas toi.
Yani en azından ben öyleyim.
C'est vrai en ce qui me concerne, en tout cas.
Ben öyleyim.
J'en suis une.
- Ben öyleyim, çünkü ben iyi bir kumarbaz değilim. Sen de öylesin, çünkü sen iyi bir San Pablo'lu değilsin.
Moi, parce que je suis un sale tenancier de tripot... et vous parce que vous êtes un gars de San Pablo.
Kaliforniya aşık olursun.En azından ben öyleyim. Bu bir çeşit...
Un petit quelque chose pour célébrer l'événement!
Hayır. Ama ben öyleyim.
Non, mais moi, si.
Ben de öyleyim!
Moi aussi!
Bebek konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyorum, ben de öyleyim ama tüm arkadaşlarımız beni genç biri olarak düşünüyor, öyleyim de zaten.
Je sais comme tu es excité au sujet du bébé, et moi aussi... mais nos amis ici pensent tous que je suis jeune, et je le suis.
Artık ben de öyleyim
Moi aussi.
Belki öyleyim, ama bir zamanlar ben de sizin gibiydim.
C'est possible, mais j'ai été comme vous.
Ben de biraz öyleyim.
Je le suis un peu moi-même.
Elbette. ben de öyleyim.
Bien sûr. Moi aussi.
Ben de öyleyim.
Et moi aussi.
Ben de öyleyim.
Moi aussi.
Sanırım ben de öyleyim.
Moi non plus.
- Çok kötüyüm. - Sen öyleysen, ben de öyleyim.
- je fais des bêtises.
İşe yaramaz birisin ve ben de öyleyim. İşte bu yüzden birbirimizi hak ediyoruz.
On se mérite tous les deux!
- Yorgunsun, ben de öyleyim.
- Tu es fatigué, et moi aussi.
Severim. Ben de öyleyim.
C'est mon métier!
Bir trompetçi çok değerli olmayabilir ama Art Hazzard trompetçiydi, ben de öyleyim.
Mais c'est ce qu'il était et ce que je suis.
- Ben de öyleyim.
- Comme moi.
Ben de öyleyim.
Moi non plus...
Ben de öyleyim.
Moi aussi, tu sais.
Ben daima öyleyim.
A moi, toujours.
Ben de öyleyim, Dr. Meacham, bunu yakında göreceksiniz.
Moi aussi, et j'espère que vous pourrez vous en rendre compte bientôt.
Ben de öyleyim. Bir bakıma.
Moi aussi, dans un sens.
İşin doğrusu ben de öyleyim.
Au contraire, je suis tout à fait pour.
Ben de öyleyim.
Moi non plus.
Önemli değil, ben de öyleyim.
Pas de problème, moi aussi.
O bir tombul, ama ben de öyleyim.
C'est un petit homme potelé, mais je le suis aussi.
Ben kız olsaydım, ki öyleyim, adımıma dikkat ederdim.
Si j'étais une fille, et je le suis, je ferais attention.
Evet öyleyim ben deliyim evet doğru.
Je suis folle. C'est moi la folle?
Ben de öyleyim.
Moi aussi. "
Ama endişeli, ben de öyleyim.
Mais inquiète, et moi aussi.
Ben de öyleyim. Beni daha çok sevmeni istiyorum.
Moi aussi et ça m'ennuie beaucoup de ne pas vous plaire davantage.
Sen mutluysan ben de öyleyim o zaman.
Si tu es heureux, moi aussi.
Ben de öyleyim ama bu çok komik.
Je le suis aussi, mais c'est curieux.
Eğer ben insan zaafı, ahlaksızlığı ve açgözlülüğünün uzman yargıcıysam ki öyleyim burayı emeğimizin karşılığını almadan terk etmeyeceğiz.
Si je suis assez expert en faiblesse humaine, perversité et avarice... et je le suis... nous ne partirons pas sans être payés de nos peines.
Galiba öyleyim. Bu nasıl baktığına bağlı. Ben o açıdan düşünmemeye çalışıyorum.
Oui, j'imagine que c'est ça... oui c'est une manière de voir les choses, mais j'essaie de ne pas y penser trop souvent!
Kız olsaydın, diyorum. Zaten öylesin. Ben de erkek olsaydım ve diyelim ki öyleyim sana dokunmak isteseydim kendimi tutmamalıyım.
Si vous étiez une fille, ce que vous êtes... et moi un homme, ce que je suis... voulant vous toucher,
Ben de onun adına mutlu olmalıyım Matt ve öyleyim.
Et je suis obligée d'être heureuse pour elle, Matt. Et je le suis.
Ben de öyleyim, küçükhanım! Bu, sizi teselli etsin.
Consolez-vous, moi aussi!
- Öyleyim. Görünüşe bakılırsa senle ben evleniyoruz.
Il semble que toi et moi allons nous épouser.
" Sevgilim, benim için yanıp tutuştuğunu biliyorum, ben de senin için öyleyim. Bundan haberin yok.
" Moi aussi, je souffre, mais tu ne le sais pas.
Ve ben de öyleyim, sadakatsiz ve yalancı.
- Et ce que je suis réellement.
Katolik'im. Ailem Katolik'ti, ben de öyleyim.
- Ma famille était catholique et je le suis resté.
Ateistliği anlıyorum. Ben de öyleyim. Fakat Hıristiyanlığın doğasında olan çelişkiler de çok etkileyici.
- Je comprends qu'on soit athée, je le suis moi-même, mais on doit reconnaître la contradiction du christianisme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]