Ben ona translate French
10,707 parallel translation
Bir tartışma yaşadık ve ben ona güvenmedim.
On s'est disputé tout à l'heure et je ne l'ai pas cru.
- Tabii ben ona...
Si je ne lui disais pas...
13 yılımı adadım ben ona.
Mais j'ai consacré 13 ans à tout ça.
Ben ona borç verdim. O bir ifade verdi.
Je lui ai prêté de l'argent, elle a fait sa déposition.
- Ben ona ilişki demezdim.
Je ne peux pas appeler ça une relation.
Sen arabayı al, Katrina ne istiyormuş öğren, ben ona göz kulak olurum.
Alors prenez la voiture, allez voir ce que Katrina veux, et je garderai un œil sur notre nouvel ami.
Ben ona istemediği bir şey yaptırmadım.
Je ne l'ai obligé à rien.
Ben ona bakarım.
Je peux le veiller.
Ben ona hiçbir şey yaptırmadım.
Je ne lui ordonnait rien.
Ama ben ona, bu gece kardeşi ile konuşacağımı söyledim
Mais je lui ai dit que je le dissuaderais ce soir.
O bize ulaşmadan ben ona ulaşmalıyım.
J'aurais juste à le trouver en premier.
Ben ona vicdan azabı falan çektirmedim.
C'est faux.
Ve ben... ona kürtaj olmasını söyledim.
Et je... lui avais dit qu'elle devait avorter.
Ben de ona böyle söyledim.
C'est ce que je lui ai dit.
Ben düşünmek için inzivaya giderken oy hakkımı ona devredeceğim.
Je lui affecte mes droits de vote pendant que je vais penser à mon ashram.
Soruşturmada üzerine yoğunlaştığımız isimleri ona haber veriyordum ben.
J'ai juste averti ses hommes d'où on en était dans l'enquête.
Ona ben iletirim. Sen gidebilirsin.
Je lui transmettrai le message.
Ona o yarayı ben yerleştirdim.
Je lui ai fait cette cicatrice.
Ben ona katılmam.
Je ne participerai pas à ça.
Ben bir gidip bakayım ona. Bakalım ne bulmuş.
J'irai peut-être là-bas, voir ce qu'il a.
Sanki Lee benim ilacımdı ve ben de ona bağımlıydım.
J'étais accro à lui comme à une drogue.
Ona hala bağırmadın mı yoksa ben mi bağırayım?
Tu l'as engueulé ou je m'en charge?
Ben de ona dil çıkardım.
Je lui en ai fait une aussi.
Ona bir şeyler götürmek için Becca onun evine gitmiş ben de oraya gidip ona yardım falan edeceğim işte.
Becca vient de partir chez lui pour lui prendre des affaires, donc je vais y aller et l'aider.
Bana tüm bölgelerimi geri alabileceğimi söyledi ve karşılığında ben de ona Carmine'ın kellesini vereceğim.
Je peux récupérer tous mes territoires, et tout ce que j'ai à faire en retour... c'est lui apporter la tête de Carmine.
Ben düşündüm, onun-ortağı ona kız, mağdur olsun yardımcı oldu.
Avant que Winthrop enlève ma fille, je bossais sur une piste. J'ai pensé que son complice l'aidait à obtenir les filles, les victimes.
Ben ah, ona şüpheli, ama.
En fait, quand les 1re filles ont disparu, je l'ai suspecté, mais... faits relatés, je vois que ça pourrait être une entreprise familiale.
- Ben biliyorum, sen Seni ona zarar olduğumu düşünüyorum.
Tu penses que je vais lui faire du mal.
Ben neden rahatsız Ben bile artık ona inanmak bilmiyorum.
Je ne sais même plus pourquoi je l'ai cru.
Biraz için o kapalı tutmak için ona Ben Seni, onu geri çağırmak olduğumu düşünüyorum.
Je pense le rappeler, pour lui dire de repousser un petit peu.
- Ona çarpacak olan da ben olacağım.
Et je suis celui qui rentre en collision avec.
Ben bir polisim! - Julio, ona öyle deme!
- Julio, ne lui dis pas ça!
Ben de ona beklemek istiyorum dedim.
Donc, je lui ai dit que je voulais attendre.
Ben de ona notlar yazardım.
Je lui écrivais des mots.
Ona sen söylemezsen, ben söylerim.
Je lui dirai moi même si vous ne le faîtes pas.
- Ben de ona güveniyorum zaten.
- J'y compte bien.
Hope mücadele etmek istiyor, ben de ona yardım etmek istiyorum.
Hope veut se battre, et je veux l'aider.
Ben de ona başımın dertte olduğunu beni rehin aldığını önceden yapmadığım, asla da yapmayacağım şeyler yaptırdığını söylemek istedim.
Je voulais lui dire que j'étais dans le pétrin, qu'il me retenait prisonnière. Qu'il me faisait faire des choses que je n'avais jamais faites, que je n'aurais jamais faites.
Ona sen mi söylemek istersin, yoksa ben mi anlatayım?
Vous voulez lui dire, ou je le fais?
- İyi olduğumu söylediğini sanıyordum. - Bırakın da ona ben karar vereyim.
Laissez moi voir ça.
Ben de ona özellikle kötü mesajlar yollayacağım.
Donc je vais juste lui envoyer quelques messages spécialement méchants.
Ona sen mi söylersin yoksa ben mi söyleyeyim?
Tu vas le lui dire ou je devrais le faire?
Ona annemi hatırlatıyordum o yüzden ben de oradan gittim.
Je lui rappelais maman. Alors je suis partie.
Ben de bir yerden duymuştum ve ona hayatına devam etmesini istediğim için söyledim.
J'avais entendu ça et je lui avais dit pour qu'il passe à autre chose.
Ben de onu Kuzey'e götürdüm, ona daire tuttum.
Je l'ai emmenée au nord, je lui ai pris un appartement.
Ona kahveyi ben verdim.
C'est moi qui lui ai donné le café.
Ona her şeyi anlattım. Ben...
Je lui ai tout dit.
Her şey onun suçlu olduğunu gösterirken sen ona sadık kaldın, ve ben de kendime neden diye sorup durdum.
Tu es restée à ses cotés. à travers tout ce dont il a été accusé, et je n'ai pas arrêté de me demander pourquoi.
Ben bu akşam Christy'yi çöpe atarım, sen yarın tekrar ona dönersin.
Tu détruis Christy un soir tu retournes avec elle le lendemain.
Tamam, ben sorayım ona.
Je vais lui demander.
Ben senin için mesaj atarım ona.
Je peux euh...
ben ona bakarım 26
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
onaylayın 22
ona göre 105
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
ona sordum 39
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
onaylayın 22
ona göre 105
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona de ki 62
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona de ki 62
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona baksana 29
ona bakma 38
ona dikkat edin 24
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona bir şey olmaz 33
ona bak 134
ona bakma 38
ona dikkat edin 24
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona bir şey olmaz 33
ona bak 134