English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Biliyorum işte

Biliyorum işte translate French

956 parallel translation
Biliyorum işte.
Je le sais.
- Biliyorum işte Bay doktor Montgomery.
Mais je le sais
Şimdi biliyorum işte, Berlin'e, Hitler'i ziyarete gidiyor.
Il va à Berlin saluer Hitler.
- Şimdi tam olarak ne söylemem gerektiğini biliyorum işte.
Je sais exactement quoi lui dire.
- Biliyorum işte, bu yeter.
Je suis au courant, ça suffit.
- Biliyorum işte.
- Je le sais.
- Burada duracağımızı nereden bildin? - Biliyorum işte.
- Comment sais-tu qu'il faut arrêter?
Kim söyledi? Biliyorum işte.
Je le sais, c'est tout.
Nereden bildiğimi sormayın. Biliyorum işte.
C'est une chose que je sais.
- Biliyorum işte! - Sınıf arkadaşlarım da biliyor.
Votre nom est Matilde Luque, c'est ça?
Helen meraklanıyor. Meraklandığını biliyorum işte.
Helen est inquiète.
- Biliyorum işte.
- Parce que. Je ne peux pas en parler.
Şey, biliyorum işte, patron.
Parce que c'est vrai, inspecteur en chef.
Biliyorum işte.
- Il se trouve que je sais.
Babam hakkında bunları biliyorum işte.
Voilà ce que j'ai á dire.
Biliyorum. Sadece biliyorum işte.
Je le sais.
- Biliyorum işte.
Oui, je ferais mieux.
Biliyorum işte. Hayır, etmeyeceksin. Çok güzel bir yer.
C'est un endroit merveilleux.
Biliyorum işte.
Oui, je sais.
Biliyorum işte.
Je le sais très bien.
Biliyorum işte.
J'en suis sûre.
- Biliyorum işte var! Hayır, şişe yok.
Je sais que tu en as une.
Biliyorum işte.
Je le sais...
Bunu biliyorum ama elimde değil işte, olmuyor.
Je le sais, mais je n'y arrive pas.
Haydi koca adam, işte zor bir gün geçirdiğini biliyorum.
Allez, mon grand, je sais que ça a été dur au bureau.
İşte söyledim. Aptalca, biliyorum, ama...
Je sais que c'est idiot mais...
Biliyorum, ama yapamam işte.
Je sais bien, mais je ne peux pas faire ça.
- Biliyorum, ama gerginim işte.
C'est énervant!
İşte bu yüzden onun cinayet işlemeye yatkın olduğunu biliyorum.
C'est pourquoi je sais qu'il est capable de tuer.
- Anla işte biliyorum.
J'ai appris à ouvrir les yeux.
Bu işte, Julia'nın kesinlikle suçlu olmadığını biliyorum.
Je sais que Julia est totalement innocente.
Suyun nerede olduğunu biliyorum. İşte burada.
La seule eau que nous aurons... est ici.
Biliyorum, yapmamam gerekirdi ama, mecbur kaldım işte.
Je sais que je n'aurais pas dû.
- Sadece oldu işte. - Biliyorum.
C'est justement pour ça!
Komik, biliyorum, olan bitenler, ama öyle işte.
C'est ridicule, je sais. Mais c'est comme ça.
# İşte, durum bundan ibaret # Biliyorum Joe, dükkanı... - İyi akşamlar, Bayan Sloan.
"I hope you didn t mind" my bending your ear
- Gördün mü işte? Biliyorum. Biliyorum.
Oui, tu avais raison :
- Bu işte. - Ne olduğunu biliyorum.
Je sais c'est quoi.
Buna asla inanmayacaklarını biliyorum. İnanmazlar işte.
Et je sais qu'ils ne me croiraient pas.
- Ne sandigimi nereden biliyorsun? Biliyorum iste. - Ne düsündügümü bilmiyorsun.
- Tu ne sais pas ce que je crois, ni à quoi je pense.
Biliyorum ama işte...
Je sais, c'était au cas ou...
Doğaüstü şeylerin, gerçekte olmaması gerektiğini biliyorum. Ama oluyorlar işte.
Je sais, le surnaturel n'est pas censé exister, mais pourtant!
Bu işte iyi olduğunu biliyorum ama senin gibi bir kız için yapılabilecek başka işler de vardır.
Je sais que les affaires marchent, mais il existe d'autres boulots.
İşte bir genç bana değersiz fikrini aşılamaya çalışıyor. Fakat ben bir ay içinde.. ... aşağılık kompleksi geliştirip... mevkisini kaybedeceğini biliyorum.
Il nous donne son avis inepte alors que d'ici un mois il fera un complexe d'infériorité et se sentira diminué s'il ne porte pas une de ces horreurs
İlişki yaşayamayacağımızı biliyorum ama ânı yaşamaya çalışıyorum işte, anlarsınız ya?
Je sais qu'on ne peut pas avoir de liaison, mais j'essaie de profiter de la vie.
Biliyorum, al işte bana şeyi hatırlatıyorsun...
Tu me rappelles... Peu importe.
- Biliyorum da, çalışmıyor işte.
Ca marche pas.
- Biliyorum ama, yine de istedim işte!
Je sais, mais je tiens à le faire.
Ben de biliyorum! Hem bu işte yalnız olmam da umurumda değil.
Je n'ai pas peur de rester seul.
Şu anda benimle evlenmek istemezsin. Biliyorum istemezsin işte.
Tu ne m'épouseras pas, à présent.
Biliyorum, ama ben... - Ya gel işte.
Viens!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]