Bir adam öldü translate French
338 parallel translation
Onun yüzünden bir adam öldü.
Qui a causé la mort d'un homme?
Bir adam öldü.
Un homme est mort.
- Çılgın bir kovalamacada bir adam öldü, bir adam yakalandı.
Merci. Un des fugitifs a été tué, l'autre arrêté.
Bir adam öldü ve buradaki çocuk suçlanıyor.
Il y a un mort et le gamin va payer.
Yine de tırmanmasına izin verdiğin hadiseler yüzünden bir adam öldü.
Mais un homme est mort parce que tu as laissé faire.
Başka bir adam öldü ve telin geri kalanını parçaladılar. onlar kim?
Avec une victime de plus, et ils ont détruit les barbelés!
Bir adam öldü.
Un mort.
Bu sabah bir kaza oldu ve bir adam öldü.
Il y a eu un accident ce matin. Il y a eu un mort!
İhmalin yüzünden bir adam öldü ve ben zorda kaldım.
C'est votre négligence qui a entraîné sa mort.
- Burası sizin eviniz olabilir, ama bir adam öldü! - Steve!
C'est vrai, mais un homme est mort!
Dün gece orada yaşlı bir adam öldü.
Même si je vous dis qu'un homme est mort?
Bir adam öldü, ve bu çocuk yaralandı.
Un homme est mort et ce garçon est blessé.
Bu gemide ilk kez bir adam öldü. Nedenini öğrenmek istiyorum.
Un homme a été tué à bord pour la première fois.
Uçağında bir adam öldü ve kanı üstüne aktı.
A cause du sang d'un homme tué dans son avion.
Bir kaç gece önce bir kavgaya karıştı. Bir adam öldü.
Elle a été mêlée à une bagarre, et un homme a été tué.
Zaten masum bir adam öldü.
Déjà un innocent est mort.
Hiç kollarında bir adam öldü mü?
Déjà soutenu un mourant?
Cesur bir adam öldü.
Un homme valeureux est mort.
Dün gece bu yatakta bir adam öldü.
Un homme est mort ici cette nuit.
Kyle bir adam öldü. Sence bu iyi bir şey mi?
Kyle, un type est mort et tu trouves ça cool?
Terli bir adam öldü diye- -
Un gros qui sue se flingue...
Bir adam öldü, bunu inkar etmenin anlamı yok.
Quel mobile? Un homme est bien mort, certes.
- Ve bir adam öldü!
- Et un homme est mort.
Buradaki yaşlı adam, bir hayat yaşadı ve sonra öldü.
Le vieillard qui est là a vécu sa vie et puis il est mort.
Yanından geldiğim adam tam bir teslimiyetle öldü.
L'homme que j'ai quitté a eu une mort sainte.
Hiç veba diye bir şey duydun mu? - Veba mı? - Bu adam bu sabah vebadan öldü.
Vous savez ce qu'est la peste?
Bir adam dövülerek öldü. Bu barbar sporu yapmak istemiyor.
Cet homme veut cesser de pratiquer ce sport barbare.
Üstelik, bir adamımız daha öldü.
On a sacrifié un homme.
Bir adamım öldü, ötekiyle irtibat kaybettim.
Un de mes hommes est mort et j'ai perdu contact avec l'autre.
O öldü! Onunla arkadaşlık edecek bir sürü adam var.
Y a des tas de braves types qui sont morts là-bas!
Onca emek verdik, dört adam öldü, bir baktık meğer lüzum yokmuş.
En Afrique, après avoir tué ces gens, on a appris que ce n'était plus la peine.
Buraya yaşlı bir adam gelmişti. Gece yarısı adam öldü.
Un vieil homme est mort ici hier soir.
Adama bir şeyler oldu... yüksek süratten çıktığımızda, koltuğu havaya uçtu ve adam öldü.
Les choses ont mal tourné. Quand on a quitté l'hyperespace, il était mort.
Üzerine ateş açılan bir arabada bulundum ben, yanımdaki adam öldü.
On a tiré sur une voiture où j'étais, et le type à côté de moi a été tué.
Herneyse. - Bir adam mı öldü?
- Un type y a laissé sa peau?
Bir adamınız öldü.
Il y a un mort
Bir çocuk öldü ve bir adam doğdu.
Le garçon est mort... et l'homme est né.
Üçü de ya öldüren ya da uğruna adam öldürülecek bir kitap yüzünden öldü.
Tous trois sont morts pour un livre qui tue. Ou pour lequel on tue.
İki adam bir lanetten öldü diye mi?
Deux hommes sont morts de...
Hey, bir adam daha yeni öldü, ve o bu parayı size borcumuzu ödemiz için değil biraz eğlenmemiz için verdiğine eminim, Aslına bakarsanız
C'est un investissement, papa.
Ama taşıyan adam öldü, para kayboldu, bir anda ortalık kızıştı.
Mais le coursier est tué, l'argent disparaît et ça se gâte.
Adam bir kahraman olarak öldü.
Cet autre homme est mort en avion.
Ve bir gece sen geldin,... Renault kaçtı, iki adam öldü.
Et vous arrivez. Renault s'enfuit. Deux morts.
Kocası zavallı adam, arabanın içinde öldü, çünkü tatilde....... ölümcül bir uykuya daldı.
Son mari, le pauvre, s'est tué en voiture pendant un voyage en s'endormant au volant.
Kocam hapishanenizde masum bir adam olarak öldü!
Mon mari était innocent.
Çöp tenekesinde bir adam ha? Tanıdığım insanların çoğu yataklarında öldü. Diğerleri de intihar etti.
Un type dans une poubelle, mais la plupart des gens que je connais qui meurent hors de leur lit finissent en général par s'entretuer.
Orada dışarıda bir sürü iyi adam öldü.
Des hommes courageux y ont laissé leur vie.
"Zengin bir adam olarak öldü. Petrol kuyuları ve bok." 1 milyon papele yakın.
"Il est mort riche." Du pétrole, des trucs, pour un million de dollars.
Bu adam öldü. Nefes almıyor. Bir daha hiç ayağa kalkamayacak.
Il est mort, il ne se relévera plus, et tu ne penses qu'à la carriére de Marc!
Yerel haberlerde, kimliksiz bir adam, bir araba kazasında öldü.
Nouvelles locales. Un carambolage a fait une victime non identifiiée.
Annen senin onurlu bir adam olduğuna inanarak öldü.
Ta mère est morte en pensant que tu serais un homme honorable.
bir adam öldürdüm 17
bir adam var 42
bir adam 202
bir adam vardı 32
bir adamın 26
adam öldü 39
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
bir adam var 42
bir adam 202
bir adam vardı 32
bir adamın 26
adam öldü 39
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516