Bir şey bulduk translate French
744 parallel translation
Neyse, bir şey bulduk.
De toute façon, nous avons trouvé quelque chose.
En sonunda dert edeceğin bir şey bulduk.
Enfin une chose qui t'importe!
Şan eseri bizi mücevher soyguna ulaştıran bir şey bulduk.
... quelque chose qui peut nous aider pour les bijoux volés.
Buraya bir film çekmek için geldik, ve dünyadaki bütün filmlerden daha değerli bir şey bulduk.
Nous voulions filmer, nous avons un sujet exceptionnel!
Neredeyse bizi götürdüğü her yerde bir şey bulduk.
Nous avons déjà trouvé beaucoup de choses.
Ekselansları, sanırım sonunda bir şey bulduk.
Une vraie trouvaille, je crois.
Ben Mareşal Herring, kuledeyim. Harika bir şey bulduk efendim.
Ici Herring, dans la tour, Nous avons une merveille.
Geri dön. bir şey bulduk.
Reviens! On a trouvé quelque chose!
- Bir şey bulduk.
- On a quelque chose.
Ormanda bir şey bulduk, kamp alanımızda.
Nous avons trouvé quelque chose dans la forêt près de notre... campement.
Hey, albay, bir şey bulduk.
On a trouvé quelque chose, colonel.
Biz tamamıyla uygun bir şey bulduk.
Un seul nous suffit parfaitement.
Oldukça önemli bir şey bulduk.
- On a trouvé quelque chose d'important.
Bir şey bulduk gibi gözüküyor.
Vous êtes sur une piste. "Colorado, George Adam, 1742"
Ringe çıkar onu, Joe, Yumruklayacak yeni bir şey bulduk Bir de ben deneyeyim, Joe Sonra yemeğe gideriz.
De la chair fraîche pour le ring Joe, juste une danse, après on va déjeuner
- Sanırım bir şey bulduk.
- On a découvert quelque chose.
Sanırım bir şey bulduk.
Nous avons un indice.
Arabada bir inceleme yaptık. C - 4 gibi bir şey bulduk.
On a analysé les pièces de la voiture, le tableau de bord.
Evet, garip bir şey bulduk.
On a vu une chose étrange.
- "Sanırım bir şey bulduk".
- Quelque chose.
Erkek arkadaşımla ışıklar saçan bir şey bulduk, garip sesler çıkartıyordu.
On l'a trouvé avec Kevin. Ça fait de la musique.
İlginç bir şey bulduk.
Nous avons trouvé quelque chose.
Bir şey bulduk.
Il a trouvé un truc.
Ama göktaşı yerine başka bir şey bulduk, Orada bir sirk çadırı gördük.
Au lieu de trouver l'étoile filante, on avait vu une toile de cirque.
Nehirde bir şey bulduk
Il y a quelque chose dans la rivière.
- Bir şey bulduk. Ölen Bay Scotto'nun dairesinde.
- On a trouvé quelque chose chez la victime, M. Scotto.
- Bir şey bulduk. - Nedir?
On a trouvé quelque chose.
bir şey bulduk.
Ça y est!
Gerçekten ciddi bir şey bulduk.
On est sur un gros truc.
Bir şey bulduk!
On tient quelque chose.
Bir şey bulduk.
Nous avons trouvé quelque chose.
Ben ve Peevy işleri tekrar yoluna koyacak bir şey bulduk.
- On a fait une découverte qui va nous sortir du pétrin.
Bence burada bir şey bulduk.
Je crois avoir trouvé une piste.
En azından bir şey bulduk.
Au moins nous avons quelque chose.
Sanırım kayda değer bir şey bulduk.
Nous avons fait une découverte importante.
Bir dakika, bir şey vardı : Ön koltuğun alt kısmında ezilmiş bir çiçek bulduk, bir adet gardenya çiçeği.
Si, on a retrouvé une fleur, à l'avant, par terre.
- Öyle bir şey bulduk ki... - David, kaçtı!
Il s'est sauvé!
- Bir şey buldunuz mu? - Sadece bunları bulduk.
- Vous avez trouvé quelque chose?
Bir şey bulduk Teğmen.
On a trouvé ça, Inspecteur.
- Bir iki şey bulduk.
- On a trouvé une ou deux choses.
Bize bir amaç sunan tek şey olarak atletik müsabakaları bulduk.
Les compétitions sportives sont notre seule raison d'être.
- Bir şey daha bulduk.
- On a trouvé quelque chose.
Şey.. şu anda kendimize iyi bir yer bulduk
Allons, on s'est trouvé un bon petit coin ici même.
Bütün diğer budalalar gibi. Şu son 22 günde bula bula 2 dolarlık altın tozu bulduk, başka bir şey de yok.
On a trouvé pour 2 dollars de poussière en 22 jours.
Şey, her neyse, kendimize yeni bir ev bulduk.
En tout cas, on a une nouvelle maison.
Bıçak darbeleriyle delik deşik edilmiş bir Arap bulduk. Kimse bir şey görmemiş.
Personne n'a rien vu.
Al, nasıl bir şey olmalı diye çok düşündük ve sonunda sana mükemmel bir hediye bulduk.
Al, on y a bien réfléchi et on a trouvé le parfait cadeau pour toi. Voilà.
Sonunda iyi yapabildiğin bir şey bulduk!
Enfin quelque chose que tu fais bien!
Iconia gezegenin yüzeyinde fazla bir şey kalmamış olmasına rağmen, hala sağlam gözüken bir kontrol merkezi bulduk.
Bien qu'il ne reste que très peu de choses sur Iconia, le centre de contrôle semble être demeuré intact.
Bir şey daha bulduk. Todd Matthews tarafından yazılan bir kitap, Royale Oteli, bu yapının da ismi.
Nous avons également trouvé un roman de Todd Matthews, intitulé Hôtel Royal, le nom de cette structure.
Bir şey daha bulduk.
Il y en a d'autres.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46