Bir şey var mı translate French
16,798 parallel translation
Bayan Guthrie, karar duyrulmadan önce savunmanızla ilgili söyleyeceğiniz bir şey var mı?
Mademoiselle Guthrie, avez-vous quelque chose à ajouter pour votre défense avant que la peine ne soit prononcée?
- Okumaya değer bir şey var mı?
- ll y a quelque chose à lire?
Başka bir şey var mı?
Autre chose?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Je peux faire quelque chose?
Meclis Üyesi Dillard'a söyleyeceğiniz bir şey var mı?
Un mot pour la conseillère Dillard?
Söylemek istediğin başka bir şey var mı?
Rien d'autre à nous dire?
Söylemek istediğin başka bir şey var mı?
- Très bien. - Rien d'autre à me dire?
Bu iyi kalpli insanlara söylemek istediğin bir şey var mı?
Tu veux dire quelque chose à ces gens?
- Daha fazla bilmem gereken bir şey var mı?
Y a d'autres choses à savoir? Ouais.
- O fotoğrafta garip bir şey var mıydı?
Avait-elle quelque chose d'étrange?
Tanner Parsons'ın finans durumuyla alâkalı olağan dışı bir şey var mı?
Hey, Tanner, des signaux d'alerte dans les finances de Parsons?
- Bakmamı istediğiniz başka bir şey var mı?
Y a-t-il autre chose que vous voulez que je regarde?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Je me demandais si je pouvais faire quelque chose pour aider.
Yapabileceğin bir şey var mıydı?
Tu aurais pu faire quelque chose?
- Bir şey var mı?
- Quelque chose?
Çete biriminden bir şey var mı?
Alors, comment sont les choses avec le gang?
İlginç bir şey var mı?
Quelque chose d'intéressant?
Yardım edebileceğiniz bir şey var mı?
Vous croyez que vous allez pouvoir m'aider?
O.J. söylemek istediğin bir şey var mı?
OJ t'as un truc à dire?
Peki eldiveni gördüğünüzde farklı olan bir şey var mıydı?
Et donc quelle est la signification du gant quand vous le voyez?
Sende bir şey var mı?
Vous, quelque chose? Non?
Bu intihar görevine gitmeni durdurmak için söyleyebileceğim herhangi bir şey var mı?
Je ne peux pas t'empêcher de faire cette mission suicide?
Başka bir şey var mıydı?
Il y avait quelque chose d'autre?
- Arabada başka bir şey var mı?
Le reste est dans la voiture?
Bana da bir şey var mı?
Il y a quelque chose pour moi?
Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Besoin d'aide?
Başka bir şey var mıydı?
À moins qu'il n'y ait autre chose?
Bayan Shelby itiraf edeceğiniz bir şey var mı?
Mme Shelby, avez-vous quelque chose à confesser?
- Yapabilecekleri bir şey var mı?
- Qu'est qu'ils pourraient y faire?
Boşanırken onun istediği bir şey var mı?
T'as eu quelque chose après le divorce qu'elle voulait?
Şu Chicago konusunda yardımı dokunacak bir şey var mı diye bakacağım...
Je veux voir si je peux trouver quelque chose sur le dossier Chicago qui pourrait m'aider à...
Tereddüt ettiğin bir şey var mı?
Vous avez des doutes?
Buraya istediğiniz herhangi bir şey var mı diye sormaya geldim size herhangi bir şekilde faydam olur mu diye.
Je suis venu vous demander s'il y a quoi que ce soit que vous voulez si je puis vous êtes utile d'une quelconque façon.
Şu anda Rikers'taki hapishanede olmalıydın fakat seni göndermedim çünkü sanırım söyleyeceğin bir şey var.
Vous devriez être à Rikers, mais je vous ai gardé, car je pense que vous avez des choses à dire.
Gece gündüz etrafındaki herkesin düşüncelerini duymak nasıl bir şey fikrin var mı?
Vous imaginez ce que c'est d'entendre les pensées de tout le monde, jour et nuit?
Haklarım var. Şöyle bir şey var Quentin.
Voilà le truc, Quentin.
Sanırım hesaba katmadığınız bir şey var.
Mais je pense qu'il y a une chose à laquelle vous ne vous attendiez pas.
- Olay yerindeki leke, katranlı madde... asfalt yapımından kalmış. - Bir şey var mı?
- Quelque chose?
Sayın Yargıç, tanığımız Bayan Rosa Lopez ile ilgili bir şey var.
Nous avons un souci concernant notre témoin
Başka bir şey dememe gerek var mı?
Ai-je besoin d'en dire plus?
O zaman bırakalım da gelsinler. Ama öncelikle yapmam gereken bir şey var.
Et après laisse les entrez mais j'ai d'abord quelque chose à faire.
Anlayamadığım bir şey var.
Il y a quelque chose que je ne saisis pas.
Bu yüzden bir kuralım var. Herhangi biri bana bir şey söylediğinde onu, bilirsin yani kesip açmak istediğim zamanlar için.
Moi, je suis une règle d'après laquelle... à chaque fois que quelqu'un me dit quelque chose, ça me donne trop envie... de l'ouvrir.
- Söylemek istediğin bir şey var mı?
Vous avez quelque chose à me raconter?
Zenginim, harikayım, ve elimde itibarını geri kazanman için ihtiyacın olan bir şey var.
Je suis riche, et fabuleuse. Et il se trouve que j'ai pile ce qu'il faut pour redorer votre image.
Çok işime yaradın ve de biz kibirli doktorların senin gibi bir deliden öğreneceğimiz çok şey var.
Vous m'avez aidé. Nous, médecins arrogants, avons tant à apprendre de fous comme vous.
Chicago bizi 18 metre farkla yeniyor. Kaçırdığım bir şey mi var?
Chicago nous bat de 20 m.
Aklımda çok şey var. İlk kez bir araba kiraladım.
J'ai loué une voiture pour la 1re fois.
Benim için bir şeyin var mı, ucuz bir şey?
Tu crois que tu pourrais m'en trouver une pas trop chère?
Burada yaptığın şey bu mu yoksa etrafta bir Zendo falan mı var?
Bon, c'est ce que tu fais ici, ou il y a un genre de Zendo dans le coin?
Sana karşı da dürüst olmadım. Sana hakkımda anlatmadığım bir sürü şey var.
Il y a beaucoup de choses que je ne t'ai pas dites sur moi.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46