English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bu daha da kötü

Bu daha da kötü translate French

308 parallel translation
- Güney Pasifik'te. - Bu daha da kötü.
- C'était le Pacifique.
Bu daha da kötü olurdu!
- Quelle horreur!
Bu daha da kötü.
C'est pire que de voler!
Deli değilse açgözlü demektir. Bu daha da kötü.
S'il n'est pas cinglé, il aime trop le fric et ce n'est pas mieux.
Bu daha da kötü.
Mais c'est encore pire.
Bu daha da kötü Patron.
C'est encore pire, chef.
Bu daha da kötü.
C'est pire encore.
Bu daha da kötü.
C'est dangereux!
Bu daha da kötü ya.
C'est encore pire.
Belki bu daha da kötü yapar her şeyi.
Si tu perds courage, Tu as besoin de te raffermir..
Bu daha da kötü!
C'est bien le problème.
- Bu daha da kötü.
- Ce serait bien pire encore.
Bu daha da kötü.
C'est encore pire.
Hayır, sen samimisin, bu daha da kötü.
Enfin non, tu es sincère. C'est ça, le pire.
Bu daha da kötü hale getiriyor.
C'est cela le drame.
Bu daha da kötü.
- C'est bien pire.
- Tamam, tamam. Bu daha da kötü olacak.
Ça va être pire.
Bu daha da kötü. Avrupalı züppeler.
Pire que tout : des immigrants!
Bu daha da kötü.
C'est encore plus triste.
Bu daha da kötü.
Comme ça, c'est pire.
Annesini ararlar. - Bu daha da kötü.
- Ils chercheront sa mère.
Daha da kötü. Gülünecek bir konu değil bu.
Qu'il n'y a pas du tout de quoi rire.
Senin askerlerin. Bu da işi daha kötü yapıyor.
Vos propres hommes, ce qui est encore pire.
Karıma da söyledim, o bana sadece çok sinirli olduğunu söyledi ama yine de endişeliydim ve bu gece daha da kötü göründün.
Ma femme te trouve juste un peu tendu, mais je m'inquiète, et ce soir ça m'a l'air d'empirer.
Bu onu daha da kötü yaptı.
Ça l'a rendue mauvaise.
Bu düşündüğüm kadar kötü değilmiş. Daha da betermiş.
C'est pire que je croyais.
Bu tür şeyler hiç belli olmaz. Bazen daha da kötü olabilir. Bazen de kendiliğinden kaybolur.
Ça peut s'aggraver, comme ça peut guérir tout seul.
Üstelik bu senin için kötü olur,... daha da önemlisi çocuğumuz için kötü olur.
Ce serait dur aussi pour toi et surtout pour notre enfant.
Ayrıca, mantıksal olarak, yüz değişik olasılık da var, bu olasılıklardan biri bizi şu anki durumdan daha kötü bir duruma itebilir.
Et, logiquement, il y a une centaine de variables pouvant nous mettre dans une situation encore pire que celle-ci.
Umarım bu benim soğuk algınlığımı daha da kötü yapmaz.
J'espère que ça ne m'enrhumera pas.
Oysa ağlamak istemiyorum. Çünkü bu her şeyi daha da kötü yapacak.
C'est si... johan en aime une autre.
- Ona kötü, bize daha da kötü olur bu.
- Ce sera moche pour lui, pour nous.
Bu da daha kötü bir şey olduğundan farklı görünmeye çalışıyorsun.
Et c'est ça le pire. ... essayer d'apparaître différent de ce que tu es.
Bu da demek oluyor ki, aynı şeyler sil baştan başladı, ama bu sefer daha kötü. Sonra her şey bitecek, Franz.
Tu recommences la même histoire, mais en pire, ça sera la fin, Franz!
Benden daha kötü bir çakalsın. Bu da seni gelmiş geçmiş en kötü çakal yapıyor.
Tu étais un sacré coureur de jupons!
Sadakatiniz gibi, bu da hayatın gerçeği. Daha çok ya da daha az kötü değil. - Kesinlikle elimde değil.
C'est aussi évident que votre fidélité, aussi irritant... et c'est plus fort que moi.
Dostum, bu tuvalet Dayton'da çalıştığımızdan daha kötü.
Ici, l'état des toilettes est encore pire qu'à Dayton.
Bu susuzluğunuzu gidermez. Daha da kötü hâle getirir.
Votre soif ne fera qu'empirer.
Hayır, bu da kötü, hadi Bigelow, bize daha iyi bir isim ver.
Aidez-nous, Bigelow.
Ne kadar içtiğini unutuyor ve bu da olayı daha kötü yapıyor.
Il oublie ce qu'il a bu, alors c'est encore pire.
Kendisini bu hikayelerle daha da kötü batıracak.
Il ne fait que s'enfoncer dans sa merde.
Bu her şeyi daha da kötü yapar.
Mais tu ne fais qu'aggraver les choses.
Bu senin Mr.T şarkından daha da kötü.
Pire que ta chanson sur Mr. T.
Bu onu sadece daha da kötü biri yaptı.
Je pense que ça n'arrangeait rien.
Karım öldüğünden beri bu konuda daha da kötü oldum.
Depuis la mort de ma femme, il paraît que je suis pire.
Bu vaka daha da kötü.
Celui-ci va encore plus mal.
Bu da, laboratuvarımızın söylendiğinden çok daha kötü olduğunu gösterir.
Preuve que notre labo est encore plus nul qu'on le dit.
Bu iş kötü başladı ve daha da kötüye gidecek.
Ceci commence mal... et le pire reste à venir.
Karşı çıkarak bu işi uzatırsak daha da kötü olmaz mı?
De quoi aurons-nous l'air en protestant?
Geri getirecektim ama köpek çiğnedi. Bu da işleri daha da kötü bir hâle getirdi.
J'allais le rapporter, mais le chien l'a mordu.
İlaç uygulamaya korkuyorum çünkü bu onu daha da kötü yapabilir.
Si je lui administre des drogues, son état pourrait empirer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]