Bu senin mi translate French
3,338 parallel translation
Bu senin mi yoksa Jamie'nin işi mi?
C'est ton travail ou celui de Jamie?
Bu senin mi?
C'est à toi?
- Bu senin mi?
- C'est à toi?
- Bu senin mi?
C'est à vous?
- Bu senin akıl oyunlarından biri mi?
- C'est un de tes petits jeux?
Bu senin adına iyi oldu değil mi?
C'est bien pour toi, non?
Bu senin eski erkek arkadaşın Charles Bass'ın oteli değil mi?
Ce n'est pas l'hôtel de ton ex-petit copain Chuck Bass?
Bu, senin gitmen gerek demek mi oluyor?
Tu vas devoir partir?
Biliyorsun, Bu enteresan, Clay... Senin işin insanları korumayı da içeriyor. Şu ana kadar, kişisel hayatında da, bunu yapabilmek için uğraşıyorsun, değil mi?
C'est intéressant, Clay, que votre travail consiste à protéger les autres et que vous ayez du mal à faire cela dans votre vie personnelle, non?
Bu Senin Amirin mi?
- C'est votre supérieur?
Senin bu numaralar artık eskimedi mi, Jaeger?
Ton arnaque est dépassée, Jaeger.
O aptal koruma senin için bu kadar çekici mi yani?
Ce maître-nageur débile t'attire tant que ça?
Bu senin de gördüğün en hoş şey değil mi?
N'est-ce pas la chose la plus adorable que tu n'aies jamais vue?
Bu senin etrafını mı sarmıştı yoksa o adamın içinden mi geliyordu?
Tu veux dire que, euh... C'était tout autour de vous ou que c'est plutôt venu de l'intérieure de ce type?
Bu senin palyaço korkun yüzünden değil mi?
C'est à propos de ton truc de clown, n'est-ce pas?
Sanırım bu senin tüm beynini yok etti değil mi?
J'imagine que c'est ce qui t'as brisé? exact?
Bu bana uygun bir şey mi % 100 emin değilim ama senin kadar bana güvenen birine sahip olmak çok önemli.
Je ne sais pas si c'est à 100 % la réponse pour moi, mais juste savoir que j'ai quelqu'un qui croit en moi autant que toi.
Bu dava kimin, senin mi benim mi?
C'est mon enquête ou la tienne?
- Oh, Bu senin trenin mi.
- Oh, c'est votre train.
Ama herkesi dışarı yollamak için bu kadar gayret göstermesi senin de dikkatini çekmedi mi?
Mais cela ne vous dérange pas, combien elle avait envie de mettre tout le monde dehors?
Bu senin işin mi?
- Ouais... - C'est ton boulot? - Ouais.
Bu senin işin mi?
C'est ce que t'as trouvé?
- Senin de istediğin bu değil mi?
Ce n'est pas ce que tu veux?
Bu senin için önemsiz mi?
Est-ce que ça ressemble à une blague selon toi?
Eğer banka senin bu krediyi yetkisiz aldığını duyarsa, bu bir suç, değil mi?
Vous ou quelqu'un d'autre. "Les salopes qui parlent trop meurent" Je pensais que tu disposais de la maison à toi toute seule?
Bu senin buraya ilk gelişin tatlım, değil mi? Evet. Tamam.
Ils avaient une fille présumée morte, et un fils qui avait soudainement un mobile.
- Bu senin savaşın değil mi? - Aynen öyle.
- Mais ce n'est pas ton combat?
Senin bu beceriksiz ve nahoş benzetmelerinde mi kullanılacak?
Heu, est-ce qu'elle est utilisée par toi dans une analogie maladroite et déplaisante?
Doktor, bu insanların birçoğunu içeriye senin tıktığını biliyorsun, değil mi?
Doc, vous savez, vous... avez fait interner beaucoup de ces personnes.
Bu senin mendilin mi?
C'est votre mouchoir?
Bu senin kardeşin mi?
Votre frère?
Bu senin için yeni bir haber mi bilmiyorum ama kurt adam olayını unuttun mu?
Je ne sais pas si c'est nouveau pour toi mais tu te rappelles "les capacités de loup-garous"?
Bu senin hizmetin mi Jack?
C'est votre boulot, Jack?
Bu senin görevin mi?
Votre mission?
Bu konuyu açıklığa kavuşturayım : Bu senenin seçimi senin duyduğuna göre ve kızının gördüğüne göre mi yapılacaktı yani?
Attends, si je comprends bien, notre sélection allait se baser sur ce tu as entendu et ce qu'une fille a vu?
Senin için önemli mi bu?
Cela est-il important pour vous?
Bu senin için paradan daha önemli bir şey için, değil mi?
Il ne s'agit pas seulement d'argent, nest-ce pas?
Gerçekten mi? Bu harika. Neden gidip birer kahve içerken, hem senin sahte kimliğinin ayrıntılarını hem de bu hizmetimi sınıf arkadaşlarına nasıl sunabileceğimi konuşmuyoruz?
Génial. et du marché à Carlton.
Bu aslında senin sevdiğin tarz değil di mi?
Ce n'est pas vraiment ton truc, n'est-ce pas?
Bak, Sam mahkemeye gitmek istiyor ve bu senin işinle ilgili, değil mi?
Sam veut aller au procès, et c'est votre truc de toute façon, n'est-ce pas?
Bu senin vakan değil, öyle değil mi Becky?
C'est pas ton affaire.
Bu fotoğraflar Bobby ve senin eski avcılık gezinizden mi?
Est ce que ces photos de toi et Bobby viennent d'une expédition de chasse?
Ve senin bu sebeplerin kişisel değil mi?
Et vos raisons... Et vous sûr qu'elles ne sont pas personnelles?
- Bu senin planlarını bozmaz öyle değil mi?
- Ca ne ruinerait pas tes projets, si?
Bu senin evin mi?
On est chez toi? Je suis désolé.
Yoksa bu senin için mi iyi?
Ou ce qui est le mieux pour toi?
Bu senin annen ve bebeğe bakmak istiyor, öyle mi?
Donc c'est ta mère, et elle veut s'occuper du bébé?
Bu elemanı duydum. Senin hayali arkadaşın değil mi?
J'ai entendu parler de lui, c'est ton ami imaginaire?
Senin işin zaten bu angaryalarla uğraşmak değil mi?
C'est pas votre boulot, la paperasse?
- Bu konuyu kapatalım mı artık? - Yani biri seninle konuşmak istemiyorsa nedeni senin odun olman yahut konuşmak istememeleri değil aksine edilgen saldırgan olmaları, öyle mi? - Ben mi odunmuşum?
Alors si on veut pas te parler, c'est pas parce que t'es bête, mais parce qu'on est passif-agressif?
Bu senin korktuğun için olabilir mi?
Vous avez peur?
bu senin sorunun 70
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin payın 24
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin payın 24
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72
bu senin görevin 21
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin mi 196
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin mi 196
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105