Bu senin payın translate French
101 parallel translation
bu senin payın.
- Aujourd'hui, oui.
Bu senin payın. Mahsuru var mı?
- On fait pas toujours ce qu'on veut.
Bu senin payın.
Voilà ta part.
Bu senin payın, al ve git.
C'est votre part, prenez la et partez.
Bu senin payın.
C'est ta part.
- Bu senin payın.
- Voilà ta part.
- Hey, nasılsın? Bu senin payın.
Ca va?
- Bu senin payın.
- C'est votre part.
Bu senin payın, Arthur.
Ça, c'est pour vous, Arthur.
Bu senin payın, Andre.
Ça, c'est pour vous, André.
- İşte bu senin payın.
– Voilà ta part.
Bu senin payın.
Votre part du pot.
- Bu senin payın.
Oui, c'est pour vous.
- Bu senin payın.
Voilà ta part.
Bu senin payın.
Voilà votre part.
Alfredo, bu senin payın.
Alfredo, c'est ta part.
Bu senin payın. Teşekkür ederim.
monsieur.
Görüşmelerini toparladım, bu senin payın.
J'ai fait le compte de tes appels.
Bu senin payın.
Voilà pour toi.
Bu senin payın.
C'est à toi, ce beau motton-là!
Hayır. Bu senin payın.
Non, c'est à ta portée.
Filmler için bu senin payın.
Voilà ta part.
Bu senin bu cinayette ne kadar pay sahibi olduğunun bir göstergesi değil midir?
N'est-il pas vrai que votre rôle était d'affaiblir la victime?
Gondo, senin de payın var, ve biz sana bu konuda güveniyoruz.
Gondo, on compte sur vous aussi.
Etrafta dolanıp bu dağ köylerini haraca bağlıyor onlara marihuanasını yetiştirtip ürünü Amerikalı ithalatçılara satıyor kendi payını alıp kalan parayı senin kucağına bırakıyor.
Il harcèle ces villages de montagnes... leur fait cultiver sa marijuana, la vend à un importeur américain... prend sa part et vous amène l'oseille sur un plateau d'argent.
Bu senin. Payını kendin kazandın.
C'est pour toi, tu l'as mérité.
Bu da senin payın.
Voilà ta moitié.
Bu işte senin de payın var.
Tu fais la même chose qu'eux
Bu mesaja cevap verdiğin zaman, kayıpları bilmemize izin verin. Eminim bunda daha çok senin payın vardı.
Quand vous répondrez à ce message, faites état des blessés éventuels.
Bu senin Cale Trust'daki payın.
C'est ta quote-part des bénéfices du quatrième trimestre.
Ama bu adamlar dikkati senin Lyle Gibson'ın ölümündeki payına çekmeye çalışacak.
Mais ils vont détourner l'attention sur toi et sur la mort de Lyle Gibson.
Bu da senin payın.
Ecoute Eddie, à propos de tout à l'heure... Ne t'en fais pas.
Her nasılsa Carmine Frelinghuysen Caddesi'nde emlak aldığımızı duymuş. Bu yüzden senin payın konuştuğumuzdan az olacak.
Carmine a découvert nos spéculations immobilières de l'avenue Frelinghuysen, ça diminue un peu ta part.
Al Jojo, bu da senin payın.
Tiens, Jojo.
O sırada senin reklamını gördüm,... kıl payı yırtmak dedikleri şey bu olsa gerek!
Puis j'ai vu ton annonce. C'est ce qu'on appelle un miracle!
Ekrana sığdırmak için zum yap Bu işte senin payın olduğunu fark etmediğimi sanma. Onu parmağında oynatacaksan, seksten başka bir silah kullanmalısın.
Je sais que tu es en partie responsable de l'attitude de Nathan mais tu sais, Haley, quitte à le manipuler, pousse-le encore plus loin.
Bu da senin payın. Güle güle kullan.
Voilà ta part, sois content.
Senin bu kooperatifteki payını biliyoruz.
On sait tous ce que t'as fait pour la coopérative.
Senin bu işte payın var mı?
Avez-vous eu un rôle dans cette?
Bak, Sean. Geçen gün sana biraz sert davrandım biliyorum ama senin de bu yaşananlarda büyük payın var. O yüzden buna saygı göstereceğim.
Ecoute, Sean, je sais que j'ai été dure avec toi l'autre jour, mais... il est normal que tu joues un rôle dans tout ça, et j'ai l'intention de le respecter.
Tam olarak yarı yarıya değil ama, kendi payımı. Sen daha kaliteli şarap içtin, ve senin kızın 2 aperatif yedi.
Moins de la moitié, tu as bu plus de vin et ta copine a pris deux entrées, on est bien d'accord?
Bu senin hayır işine bağışladığın payın.
Voilà votre part. Vous venez d'offrir 72 millions à une oeuvre de charité.
Bu zaferde senin bi payın yok.
Tu n'as pas participé à la victoire.
Bu arada, senin payın.
Enfin, voilà ta part.
Ve bu da senin payın.
Et ça... c'est pour vous.
Senin bu işteki payın nedir?
Tu pensais en avoir combien? - 25 %.
O Ukraynalı herif, Sonunda paranın kalanın da verdi, ve bu da senin payın.
L'ukrainien m'a finalement payé, et voilà ta part.
Bu da senin payın.
Tu peux prendre ta part. Trois liasses.
Bu da senin payın.
Voilà ta part.
Bu bizi önemli bir noktaya taşıyor ve bundan en çok senin payın var.
Ça nous place dans les plus hautes sphères, et c'est surtout grâce à vous.
İçimde bir his, senin ve tüylü arkadaşlarının bu görevin başarısında tahminimizden daha çok payınız olduğunu söylüyor.
Je pense qu'on vous doit bien plus, à toi et tes amis à fourrure, pour le succès de cette mission qu'on ne le saura jamais.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin fikrindi 50
bu senin araban mı 29
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin fikrindi 50
bu senin araban mı 29
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72