Bu senin sorunun translate French
728 parallel translation
Sadece kendi boynunu riske atıyor olsan bu senin sorunun bizi ilgilendirmez.
Que tu te sois battu pour cette belle, c'est ton problème.
Anneme yardım etmek istiyorsan, bu senin sorunun.
Si tu veux aider ma mère, c'est ton affaire.
Bu senin sorunun.
Tant pis pour toi.
Bu senin sorunun. Tamamen benim sorunum sayılmaz.
C'est aussi un peu la vôtre.
Bu senin sorunun değil Lina.
Ce n'est pas ton problème.
- Bu senin sorunun.
- C'est votre problème.
Aşık oldun ve bu senin sorunun.
Tu es tombé amoureux?
- İkinci planda kalmak istiyorsan, bu senin sorunun.
Fais ce que tu veux, mais sans mon aide.
Dediğim gibi, bu senin sorunun.
Comme je l'ai dit. C'est ton problème.
Bu senin sorunun. Çünkü ben burada olmayacağım.
C'est ton problème, moi je ne serai pas là.
- Bu senin sorunun.
- C'est ton problème.
Bu senin sorunun.
Le problème, c'est lui!
Bu senin sorunun, değil mi?
C'est votre problème, après tout?
Sığ bir yer olursa zarar görebilirim. Bu senin sorunun, salak.
Tu as peur maintenant?
Ama bu senin sorunun.
Mais c'est ton problème.
Sen onun babasısın. O hücrede ölüme gidecek kadar aptalsan, bu senin sorunun. Ama ben sana uyacak kadar aptal değilim!
Vous etes le père si vous voulez vous suicider, ca vous regarde, mais je ne suis pas assez stupide pour vous suivre.
Eğer ilanların planlarından öncelikliyse, bu senin sorunun!
Mon contrat, je vous le jetterai à la figure! Tant que je serai là, si je vois une cage à lapins, je la fous par terre!
Bu senin sorunun.
C'est votre problème.
Aranan bir adama yataklık etmekten ya da adaletin tecelli etmesini engellemekten tutuklanmak istiyorsan bu senin sorunun, Johnny. Ama ben elimi temiz tutacağım.
Si tu es arrêté pour avoir donné asile à un assassin... ou avoir entravé le cours de la justice... je m'en lave les mains.
- Bu senin sorunun. - Benim sorunum mu efendim?
N'importe qui fera le trafic sans me payer.
- Bu senin sorunun.
C'est ton problème.
Bu senin sorunun.
C'est ton problème.
Eğer karın beni çekici buluyorsa bence bu senin sorunun, benim değil.
Si je plais à votre femme, ça vous regarde, pas moi.
- Bu senin sorunun. Kocamı öldürdün, bana göz kulak ol!
Vous avez tué mon mari, maintenant, il faut m'assumer.
Senin sorunun bu Red.
C'est ça, ton problème.
Bu benim kadar senin de sorunun.
C'est autant ton problème que le mien.
Senin sorunun da bu.
C'est le problème avec toi.
Senin sorunun bu iºte.
C'est ça, ton probleme.
Senin sorunun bu evlat, fazla iyisin.
Réfléchissez! Malheur!
Bu Pidge'in senin sorunun olması için bir neden değil.
Tu as un problème que tu n'as pas encore réglé.
Senin şu duyma sorunun... bu şekilde devam edemez...
Tes oreilles, ça ne peut pas continuer comme ça.
Senin sorunun bu işte.
La jalousie, c'est ça votre problème.
Senin sorunun bu.
C'est ça votre problème!
Senin sorunun da bu Maggie, kötü besleniyorsun.
- Vous n'êtes pas en forme, Maggie.
Sen çok düşünüyorsun, senin sorunun bu!
Non, vous pensez trop. C'est ça votre problème.
Çok zekisin, Roberts, senin sorunun bu.
T'es trop malin, Roberts. C'est ça, ton problème.
Senin en önemli sorunun bu dürüstlüğün.
Ton grand probleme, c'est que tu es honn te.
Trelane, bu zaten senin sorunun.
C'est votre problème, Trelane.
Aslında senin sorunun da bu. Hiç hırsın yok.
A vrai dire, l'ambition te manque.
Bu, senin sorunun olmadı.
- Ne pas être égoïste.
Senin sorunun bu mu bebek?
C'est ça ton problème, chéri?
Senin sorunun bu mu?
C'est votre problème, n'est-ce pas?
İşte senin sorunun da bu.
C'est ce qui cloche chez toi.
Bu sorunun senin ilginizi çekeceğini hiç tahmin etmezdim.
Je croyais que cela ne t'intéresserait pas.
Eğer sevişemiyorsan bu senin sorunun.
Moi, j'ai faim.
Rotacı sensin, dolayısıyla bu da senin sorunun.
Tu es le navigateur, c'est ton problème.
Senin... Senin sorunun bu mu, Steiner?
C'est ça ton problème?
Senin sorunun ne bilmiyorum, bu şans kaçmaz.
Qu'est-ce que vous avez? C'est votre chance!
Bu artık senin sorunun değil.
Cela ne vous concerne plus.
- Bu senin sorunun.
- Bien, c'est votre problème.
Tamam. Senin sorunun komplimana alışık olmaman. Hepsi bu.
Tu ne sais pas recevoir un compliment, c'est tout.
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40