Buradayım işte translate French
1,375 parallel translation
Buradayım işte. Cedric, kenara çekil.
Cedric, pousse-toi.
- Richard nerede kaldın? - Nerede mi kaldım? Buradayım işte.
Où étais-tu?
Buradayım işte.
Vous voulez quoi?
Buradayım işte.
Profites-en.
Şimdi buradayım işte, seni buldum babacığım...
Maintenant, je t'ai trouvé, Papa
İşte buradayım!
Je suis là.
İşte buradayım.
Eh bien je suis là.
- Geldim işte, buradayım!
- Je suis lá!
İşte, ben buradayım.
Il y a moi.
- İşte ben de bu yüzden buradayım.
- C'est pour ça que je suis là.
İşte buradayım, tıpkı sizin gibi hüküm giymiş bir suçluyum.
Alors je suis là, comme vous, condamné.
İşte buradayım!
J'arrive!
Tabii ki, baştan çıkaracağım. İşte bu yüzden buradayız ya.
Mais si je vous tente, on est là pour ça.
Ve işte aniden buradayım bu kocaman devam eden şovla birlikte buradayım
Et là je me retrouve soudainement, avec cette immense exposition.
İşte buradayım.
Je suis là.
İşte buradayım, şahsen.
Me voilà! En personne.
Ve işte buradayım.
Et me voilà.
- İşte geldim buradayım.
Je suis là.
Ama işte buradayım.
Mais me voilà.
Işte buradayım!
Je suis là!
Seni de tanımıyorum, ama işte buradayım ve sana bunları anlatıyorum.
Je ne te connais pas, et je te dis tout ça.
Ve, işte buradayım.
Et me voilà ici.
Ve işte bu yüzden bugün buradayız. Bize verdiğinin yanında, bizim ondan aldıklarımızın az kaldığı o eşsiz yaşamı anmak için.
Si nous sommes réunis aujourd'hui, c'est pour rendre hommage à cette vie exceptionnelle qui, même si elle nous a été arrachée, va rayonner en nous.
İşte buradayım, size ait olan özel bir Yunan heykeli gibi durmaktayım
Je suis plantée là : votre statue grecque perso.
Ama işte buradayım.
Mais j'étais là.
İstersen sabah ayrıl. Ben bu işin dürüst olduğunu ve işte iyi para olduğunu söylemek için buradayım.
Vous êtes libre de partir... mais je dois vous dire que c'est un travail honnête, et bien payé.
İşte ben buradayım.
Et me voilà!
Evet işte buradayım.
Voilà pourquoi je suis dans cet état.
Bir uçak ile... 14 saat boyunca uçtum ve işte buradayım.
J'ai pris un avion... et 14 heures de prières plus tard, me voilà.
İşte buradayım.
Je suis ici.
İşte uzun süredir buradayım.
Et ça fait un bail que je suis ici.
Bir şekilde, işte buradayım.
Comment, c'est à voir.
İşte buradayım, Don Chato.
Me voici, Don Chato. Me voici.
İşte buradayım.
Me voici!
İşte buradayım
Bien, je suis là maintenant.
Ve böyle lanetlendim işte en sonunda. Buradayım ben, ve gelecek, O...
Les poetes en France Sont bons pour la potence
Ve işte buradayım, hala hayatta.
Et je suis toujours vivant.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Voilà la raison de ma visite.
- Seni daha tanımıyorum bile. - İşte buradayım.
Je ne vous connais pas.
İşte buradayım. Nasıl yardımcı olabilirim?
Je suis là, je vous écoute.
Evet, işte buradayım. Beklesen iyi olur.
- Accroche-toi.
- İşte buradayım.
- Me voici.
İşte buradayım. Ne istiyorsun?
Alors, vas-y, raconte.
Ve işte buradayım, sadece bir UFO'ya çarptım.
Et moi, je suis juste un type qui a heurté un ovni.
İşte buradayım.
Alors, me voilà.
Evet, seni küçük zeki şımarık, sen öldürdün beni ve şimdi... işte buradayım.
Oui, vous ma petite intrigante, vous m'avez tué mais... me voici.
Yani bazılarının ben olduğumu, diğerlerinin ben olmadığımı söylemesiyle... işte buradayım.
Entre ceux qui accusent sans voir et ceux qui ont vu... ça fait 5 ans que je suis là, docteur.
İşte buradayım!
Je suis là!
İşte buradayım!
Je t'attends!
Hey, işte buradayım!
- Eh, j'suis là!
- Burada ne işi var? - İşte buradayım.
- Qu'est-ce qu'il fait ici?
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360