Buraya nasıl girdin translate French
414 parallel translation
" Buraya nasıl girdin yabancı?
" Comment êtes-vous arrivé ici, étranger?
- Evet, buraya nasıl girdin?
- Comment es-tu entré?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment avez-vous fait?
- Buraya nasıl girdin?
Que faites-vous ici?
Buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entrée?
Buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entré ici?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment êtes-vous entrée?
Buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entré?
- Sen buraya nasıl girdin? - Nasıl yani?
- Comment vous êtes entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entrée? Qu'importe. Vous êtes là.
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entrée?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entré? Sortez!
- Buraya nasıl girdin?
- Comment êtes-vous entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entré ici?
Yalvarır mısın ancak? - Sen buraya nasıl girdin?
Et comment es-tu entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous arrivé ici?
Buraya nasıl girdin? Po!
Et qui êtes-vous?
Buraya nasıl girdin?
- Comment êtes-vous entré ici?
Buraya nasıl girdin
- Comment es-tu entrée?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment es-tu entrée?
Buraya nasıl girdin? Kapıdan yürüyerek.
Comment êtes-vous entré ici?
Harry. Buraya nasıl girdin Harry?
Harry, comment as-tu réussi à entrer?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment es-tu arrivé ici?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment t'es entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous arrivée ici?
Buraya nasıl girdin?
Comment t'as pu entrer?
John Sen buraya nasıl girdin?
John? Comment es-tu arrivé ici?
- Buraya nasıl girdin?
- Comment es-tu entré?
Sen buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entré?
Buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entrée? Alice?
Buraya nasıl girdin?
comment as-tu atterri ici?
Buraya nasıl girdin?
Comment nous as-tu trouvé?
Buraya nasıl girdin?
Vous êtes entré comment?
Kimsin sen? Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entrés?
Ve buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entrée?
Buraya nasıl girdin?
Comment êtes-vous entrés ici?
Sen buraya nasıl girdin bu arada?
Comment êtes-vous entré ici?
Buraya nasıl girdin peki?
Comment êtes-vous entré?
Nasıl girdin buraya? Paraşüt ile.
Comment êtes-vous arrivé?
Buraya nasıl girdin? Pencereden.
Comment êtes-vous entré?
Nasıl da buraya girdin?
Comment êtes-vous entré?
Nasıl girdin buraya?
Tu as pu entrer?
Buraya nasıl girdin?
Il ne faut pas me tirer comme ça.
- Buraya nasıl girdin?
Comment es-tu entrée?
Ne demek buraya nasıl girdin?
Par la porte!
Nasıl girdin buraya?
Comment es-tu entré ici?
Buraya nasıl girdin evlat?
Comment t'as fait pour entrer dans ce guêpier?
Buraya nasıl girdin?
Comment t'as atterri ici?
Nasıl girdin buraya?
Comment êtes-vous entré?
- Ben seni duymadan nasıl buraya girdin?
Comment es-tu entrée sans que je t'entende?
buraya nasıl geldim 42
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl geldi 24
buraya nasıl gelmiş 18
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl geldi 24
buraya nasıl gelmiş 18
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28