Böylece başlıyor translate French
43 parallel translation
Böylece başlıyor.
Ce n'est que le début.
Böylece başlıyor.
Ainsi cela commence.
İşte böylece başlıyor.
Voici le dèbut.
Ve böylece başlıyor.
Et c'est ainsi que tout commence.
Ve böylece başlıyor, tatlılarım!
Et c'est parti, mes jolies!
Böylece demircideki çıraklık dönemin başlıyor, değil mi?
Et tu commences ton apprentissage de forgeron?
Böylece kız onu kafeslemeye başlıyor.
Elle se met à lui faire du charme.
Böylece ipler gevşiyor, yer değiştirmeye başlıyor ve çözülüyor.
Et petit à petit, les cordes commençaient à se détendre.
Böylece kitap yazmayı bırakıyor, balinalar hakkında şiirler yazmaya başlıyor... ve sonra evinde bir bilgisayarla deneyler yapmaya başlıyor.
Et il arrête d'écrire des bouquins Il écrit des poèmes écolos Il devient accro à l'informatique
Böylece, kaba ve beceriksiz bir kalemle... beli bükük yazarımız hikâyeyi anlattı. Yüce adamları sığdıran küçük odada... ezilerek başlıyor ihtişamlarının tamamı.
Jusque-là, d'une plume inhabile et sans grâce... notre auteur appliqué a conduit cette histoire... confinant les puissants dans un petit espace... mutilant en fragments l'ample champ de leur gloire.
Uçak ikiye bölünüyor, böylece her yardımcı pilot kendiliğinden pilota dönüşüyor ve sıfırdan tekrar başlıyor.
L'avion se divise en deux, donc chaque copilote devient automatiquement pilote et ça repart à zéro.
Böylece onu becermeye başlıyor.
Il commence à la baiser.
Böylece genetik hastalıklar başlıyor.
Les infection génétiques se multiplient.
Böylece bu gezegenin en büyük göçlerinden birisi başlıyor.
Commence alors, l'une des plus grandes migrations de la planète.
Ve böylece hikayemiz Diskdünya'nın en büyük şehri olan,... gururlu Ankh ve başbelası Morpork'un ikiz şehri Ankh-Morpork'da başlıyor.
Donc notre histoire a commencé à Ankh-Morpork, réunissant la fière Ankh et la putride Morpork, pour devenir la plus grosse cité du Disque-Monde.
Bileğinden kapıya kadar uzanan bir ip bağladık ve içeri birisi girdiğinde, kolu iniyor ve kumandaya basıyor,... böylece horlama sesimi kaydettiğim teyp çalmaya başlıyor.
On a attaché une corde qui va jusqu'à la porte, quand on l'ouvre, il enclenche l'enregistrement de moi en train de ronfler.
Bu da portakalın iç tarafı. Böylece yer kabuğu serbestçe kaymaya başlıyor.
C'est l'intérieur de notre orange laissant la croûte terrestre libre de tout déplacement.
Ve böylece başka bir klasik komedi rutini başlıyor..
Et voilà le début classique d'une autre comédie banale.
Yavruları buradan taşıması gerek. Böylece iribaşlardan birini sırtına çıkması için teşvik ediyor. İşte şimdi o, destansı bir yolculuğa başlıyor.
Elle fait monter l'un des têtards sur son dos, avant d'entamer une odyssée.
Böylece harika yolculuk başlıyor.
donc un grand chemin commence.
Eh, böylece bizim büyülü maceramız başlıyor.
Et c'est ainsi que commence notre aventure enchantée.
Böylece anlaşma dansı başlıyor.
Et la danse des négociations commence.
Anlamı da şu, böylece dilden dile anlatılacak hikaye başlıyor.
Et ce que ça signifie, c'est que la légende à venir... commence ici.
"Böylece dilden dile anlatılacak hikaye başlıyor."
"Le conte à raconter commença alors."
Böylece millet, Michener'ın karneleri hakkında şikayet etmeye başlıyor.
Et les gens se plaignaient du rationnement de Michener.
başlıyoruz 580
başlıyor 101
başlıyorum 81
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
başlıyor 101
başlıyorum 81
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49