Büyük patron translate French
419 parallel translation
Büyük patronumuz Preysing bile burada kalıyor.
Même Preysing, le patron.
Büyük patron.
Le grand chef.
Büyük patron yani..
Le chef...
Shaw, Bu bay Creighton, büyük patron ve çevrende nazik olman gereken tek kişi bu.
Shaw, voici le patron, M. Creighton. Le seul avec qui il faut dire "vous".
Siz büyük patronun kız kardeşisiniz, değil mi?
Vous êtes la sœur du patron, non?
- Büyük patron burada mı?
Le parrain est là?
Büyük patron kudurmuş.
Le parrain est fâché.
Bunu büyük patron yaptırdı.
Son parrain est sans pitié.
Büyük patronlar gelir vergisi kaçırır. Savaş kahramanları oylarını satar.
Le patron triche sur ses impôts.
3 kişi bir de büyük patron.
- Trois plus le chef.
Büyük patron bu işe bizi de bulaştırdı. O yüzden paralar beşe bölünecek.
Puisque le chef m'a mis dans le coup, on partage en cinq.
Büyük patron olabilir mi?
- Il pourrait être le chef? - Quoi?
Büyük patron seni görünce ne olacak?
Que va-t-il se passer quand le chef te verra?
Büyük patron başından beri elinizdeydi.
On tient le chef depuis le début.
Büyük patron nerede?
Où est la grande patronne?
- Büyük patronla tanışmanızı isterim.
- Voici le grand patron.
Bu nasıl bir'büyük patron'Tiger?
Tu appelles ça une pointure?
Büyük patronla tanışmak ister miydin?
Vous voulez saluer le grand patron?
Ah, büyük patron.
Oh, le big boss.
Onun oldukça meraklı büyük patronu var.
Le patron est très inquiet.
Bana ne olduğunu söyle. - Büyük patron burada.
Dis-moi ce qui s'est passé.
- Büyük patron seni bekliyor. - Güzel.
Et il t'attend.
Dinle Züppe Dave. Büyük patron, kolay kolay beklemez.
Écoute, le baron aime pas attendre.
Her sabah yataktan kalkar kalkmaz aynaya bakar ve "Günaydın büyük patron" derim.
Tous les matins, je me salue d'un : "Bonjour, nabab!"
Bu civarda en büyük Patron o.
C'est une personne importante dans la région.
Kardeşim buranın patronu, söylemiş miydim? En büyük patron.
C'est lui qui commande, ici.
Özür dilerim büyük patron.
"Désolé, papa."
Scipion'u arıyorduk, ama onun yerine büyük patronu bulduk.
On était venus chercher notre chef clairon, on tombe sur notre patron.
- Büyük patron.
- Oh, le grand patron.
Oh, büyük patron çatallı dille konuşuyor..
Oh, Grand chef parle avec langue fourchue.
Bu bölgedeki büyük patron ben olacağım.
C'est moi qui serai le boss sur ce territoire.
Ben Bela'yı düşünüyordum, sen en büyük patron olacaksın.
Je me disais, Bela, que vous pourriez être le boss.
Büyük bir patronun, şoförlerinden daha gürültücü olması iğrenç.
Quelle honte, un patron qui braille plus fort que ses chauffeurs.
Buna ister inanın, ister inanmayın ama bir keresinde, 2,500 çalışanlı büyük bir şirketin yöneticisi olan arkadaşlarımdan birinden bir iş istedim.
Figurez-vous que j'ai demandé un emploi à un ami, patron d'une entreprise de 2500 employés.
Doğru söyle patron, o kadar büyük müydün?
Etiez-vous si important?
- Hayır, o'büyük patron'.
C'est une pointure!
Büyük kentlerdeki gösterimler de bitmiş olur. Ne kadar akıllısın, patron.
Et quand le film sera déjà distribué dans les grandes villes.
Büyük Patron'un kendisiyle.
Le baron en personne.
Kisuke'yi öldüren sensin, ve oğlum gibi sevdiğim Patron Sakichi'nin de başı senin yüzünden büyük belada.
Kisuke est mort par votre main, et Sakichi, que je considère comme mon fils, a de gros ennuis à cause de vous.
Yasugoro büyük konuşuyor, Fakat o patron Bunkichi ile kıyaslanamaz.
Ce vantard de Yasugoro n'est pas de taille face à Bunkichi.
Patron, kıçı biraz büyük ama kabul et ki iyi çalkalıyor!
Elle a des rondeurs, c'est vrai, mais elle sait les faire bouger.
Türk savaşında büyük kahramanlık gösteren bir kadındı. - Öyle değil mi, patron?
Une grande héroïne de la guerre contre les Turcs.
Yok, büyük ihtimalle orada bal ayını yaşayan bir çift ya da şirket yöneticisi falan vardır.
Non, c'est des jeunes mariés ou un grand patron
Büyük patron?
C'est vrai, absolument.
Bir ay önce, patron Nikko'daki büyük tapınakta, dua etti.
Il y a un mois, le chef est parti prier au grand temple de Nikko.
Eğer yeterince büyük hata yaparsan bu adamla uğraşmak zorunda kalırsın. Ve bu da çok zor bir adamdır.
Et alors on doit s'expliquer avec le patron... et il est plutôt méchant.
- Demy, bu ne kadar büyük bir bomba?
Patron. Quelle puissance, cette bombe?
Patron! Büyük felaket!
Mon frère!
Patron Kumakichi'nin kendi katılımıyla, bu büyük bir iş haline geliyor.
Votre parrain, Kumakichi, a l'air inquiet.
Seni büyük oynayan bir adam sandım bu yüzden bayan bu karede olmalı, ama istediğin başka bir şey.
Je pensais que vous jouiez au grand patron pour que cette femme vous remarque, mais c'est différent.
Bunlardan bir tanesi bir adamı oldukça büyük bir patron yapabilir.
Un de ces machins peut faire un boss important. Soit j'ai confiance, soit je les flingue.
patron 1880
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patronun 19
patron yang 16
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patronun 19
patron yang 16
büyük 617
büyükbaba 717
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük adam 60
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyükbaba 717
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük adam 60
büyük iskender 25
büyük baba 86