English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Endişeliyim

Endişeliyim translate French

1,753 parallel translation
- Herick konusunda endişeliyim.
- Je suis préocupée par Herick.
Biraz endişeliyim.
D'accord. Je suis juste un peu inquiet.
Endişeliyim Gaius.
Je suis inquiète, Gaius.
- Senin için endişeliyim Gates.
- Gates, je m'inquiète à votre sujet.
Hayır. Bu işi yapabilme becerin konusunda endişeliyim.
Non, je m'inquiète quant à votre aptitude à faire ce boulot.
Onun için endişeliyim.
Je m'inquiète pour elle. C'est la clé.
Senin güvenliğinden endişeliyim.
- Je me fais du souci pour ta sécurité.
Burada ki halimden dolayı şu an çok endişeliyim de.
J'ai peur.
Sadece babası kalp krizi geçirmiş bir insan kadar endişeliyim.
Je suis normalement inquiète pour quelqu'un dont le père a eu un infarctus.
Kardeşlerim için endişeliyim.
Je m'inquiète à propos de mes soeurs.
Endişeliyim.
Je suis inquiète.
Tamam, senin yeterince endişelenmediğinden endişeliyim.
D'accord. Je m'inquiète de ton insouciance.
Senin için endişeliyim Sam.
Je m'inquiète pour vous, Sam.
Elbette endişeliyim. Bu doğal.
Bien sûr que je stresse, c'est normal.
Doğrusu, artık bunun beni rahatsız etmemesinden endişeliyim.
En vérité, je suis un peu gêné de ne pas être plus secoué par tout ça.
Üçüncü seviyede çok fazla derine inmiş olma ihtimalimiz konusunda endişeliyim.
J'ai peur que nous puissions être en train de surmener la couche tertiaire.
Eskiden olduğu kadar olmasa da halen endişeliyim.
Je ne suis plus aussi inquiet mais il y a encore un problème.
Tanrım, çok endişeliyim.
Je suis si nerveuse.
Onun geleceği için endişeliyim. Genç bir adam.
Et je m'inquiète pour son avenir.
Nasıl olayım, endişeliyim.
Je suis inquiète, à vrai dire.
Arkadaşım Alex için endişeliyim çünkü isimsiz sevgilisi buralarda dolanıp duruyor... -... "Öldüren Cazibe" den çıkıp gelmiş gibi.
Je me fais du souci pour Alex parce que sa petite copine, Mme X, n'arrête pas de se pointer, comme dans Liaison fatale.
Endişeliyim Dr. Remus.
Je m'inquiète, docteur Remus.
Biraz endişeliyim.
Je me fais un peu de soucis.
Ben de endişeliyim, Tib.
Je m'inquiête aussi, Tib.
Endişeliyim.
Vraiment.
Bu son intihar dalgası için çok endişeliyim.
les suicides de ces derniers temps m'inquiètent.
Onun için hakikaten endişeliyim.
Je m'inquiète beaucoup pour elle.
Hayır, Sanmıyorum. Ben yargılamıyorum, ama açıkçası, senin hakkında endişeliyim...
Je ne veux pas critiquer, mais honnêtement, je m'inquiète pour toi.
Ben o insanlardan biri değilim ama yine de endişeliyim.
Pas moi, mais tu m'inquiètes quand même.
Bunların normal sokağa çıkma yasağı ihlalleri olmamasından endişeliyim.
J'ai peur qu'il ne s'agisse pas de simples violations du couvre-feu.
- Başına bir şey gelmesinden endişeliyim.
Je suis inquiété que quelque chose est arrivé.
nasıl ailemi bırakıp gelebilirim uzaklara beni düşündürüyor uzakta kalan ilişkiler endişeliyim sana ömrümü sunuyorum düşünme artık endişelenme gözlerimden okuyabilirsin gerçeği bir kez bak gözlerime
Cette relation me fait peur. Je prendrai si bien soin de toi, que jamais tes parents te manqueront. Ce que je ne peux pas exprimer dans mon regard.
Çocukları kontrol ettim, iyiler. Ama senin için endişeliyim.
Les enfants vont bien, mais je m'inquiète à propos de toi.
Jessi için endişeliyim.
- Je suis inquiète pour Jessie.
Hey, S. ben B. Gerçekten endişeliyim.
Salut, S. C'est B. Maintenant, je suis vraiment inquiète.
Ve... Güvenliğin ve mutluluğun konusunda endişeliyim.
Et... je m'inquiète pour ta sécurité et ton bonheur.
Sadece biraz endişeliyim.
Je suis juste un peu inquiète.
Gil'in tıbbi bir durumu var ve kendine zarar vereceğinden endişeliyim.
Gil a un trouble mental et j'ai peur qu'il se fasse du mal.
Oldukça endişeliyim.
Je suis vraiment inquiète.
- Biraz endişeliyim.
Je suis un peu inquiet.
Sadece endişeliyim.
Mais je m'inquiète.
Endişeliyim. Kötüleşmeye devam edeceğinden.
Je suis inquiet... qu'il puisse... continuer à s'enfoncer.
Lester'ın müdür yardımcılığı hakkında endişeliyim.
Ça craint que Lester soit le supérieur hiérarchique.
Ciğerleri konusunda endişeliyim.
Il y a de l'espoir.
Yine de sizin için endişeliyim.
Si maintenant la police s'occupe aussi des tickets de pain,
Ve bundan endişeliyim.
Ça m'inquiète.
Ağabeyin kaybolduğundan beri güvenliklerinden endişeliyim.
Je craignais pour leur sécurité.
Endişeliyim
Je suis inquiet.
Endişeliyim.
Je m'inquiète.
Hey, Serena, benim çok endişeliyim.
Hé. Serena, c'est moi.
Sinav konusunda endiseliyim. Arayi kapatmam gerekiyor. Ve su lanet pizza yüzünden midem agriyor.
Je suis stressée pour l'exam, je crois que j'ai une carie, et cette putain de pizza m'a filé mal au ventre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]