English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Evet ya

Evet ya translate French

6,992 parallel translation
- Evet ya, toprak bu sene size iyi davranmış.
La terre a été bonne cette année. Oui.
- Evet ya da hayır, Coop.
Oui ou non, Coop?
Evet ya da hayır de.
Oui ou non.
Evet ya, şaka yapıyor olmalılar!
Ouais, quel blague.
Evet ya!
Oh, vous avez raison!
Evet ya. Çok kötü öldü. Hiç hoş değildi, Deedee.
Il s'est barré d'un coup, et j'aime pas ça du tout, Didi.
- Evet ya 2 olsun Deedee.
- Pour moi aussi.
Evet, Andrea'ya yardım ediyorum.
Oui, j'aide juste Andrea.
Konuşup tatlıya bağlamalısınız. Evet çünkü konuşurken çok komik oluyorsunuz.
Oui, vous êtes trop drôles à écouter.
- Söyledim ya, çalışıyordum. - Evet, ama nasıl girebildin?
- Mais comment as-tu pu te connecter?
Evet ya, pipo.
Oui, une pipe.
Peki Harvey, ne istersen onu yap ama Louis Sheila'ya evlenme teklif ettiğinde sağdıcı olarak seni seçtiğini ve ona evet dediğini unutma.
OK, Harvey. Tu fais ce que tu vas faire, Mais rappelle toi, quand Louis a demandé Sheila en mariage, tu étais le seule qu'il a pris être son témoin, et tu avais dis oui.
Evet ama ya yabani hayvanlar çıkıp onu yerse?
Et si des animaux sauvages sortent et la mangent?
- Sorun da bu ya! Evet istiyorsun!
- Si, c'est le problème!
- Hepimiz yatıya kalabiliriz. - Evet.
Tu as l'air un peu trop jeune pour être avocat
Evet ve işte o yüzden hep ayrılırsak seninle en yakın şeker ayıcığın orada buluşurum diyorum ya.
Je sais, c'est pourquoi je dis toujours que si jamais on est séparées, Je te retrouverais près d'un magasin d'Ours d'Or.
Evet sorun da bu ya kimse düşünmüyor.
Ouais, c'est ça le problème, personne ne le fait.
Evet tamam ya da bir şey değil.
Bon d'accord, ça m'a fait plaisir.
Evet, tanrıya şükürler olsun ki.
Non, dieu merci.
- Ya, evet...
Ben...
Peki ya senin? Evet.
Et vous?
- Eskiden ona çakardım. - Evet, lisedeyken onun bekâretini bozmuştum. - Yapma ya?
Je l'ai sautée.
Doğru ya... Evet, biz şu işi yapıyorduk.
D'accord... on va faire ce truc.
Evet, Nevada'ya olanları bilmek istemezsin.
Oui, tu ne veux rien savoir de Nevada.
- Evet? - Evinde saldırıya uğradığını bildirdi. Ekipler yolda.
Elle a reporté une attaque chez elle.
Tabii, evet, tabii ya!
Oui, oui, bien sûr!
- Ya, evet.
- Exact.
Evet, Briscoe ya da ikizi değil, ama bilinmeyen bir erkek, gerçek katil olabilir.
Ouais, laquelle n'a renvoyé ni à Briscoe, ni à son jumeau. mais à un inconnu, qui est probablement le véritable tueur
- Ya, evet.
- Seigneur.
- Evet, Gemma'ya bugün ben eşlik ediyorum.
- Oui, je suis avec Gemma aujourd'hui.
- Evet ama eğer Chumhum'un diğer şirketlerle maaşları sınırlandırma ya da insan avlama konusunda kısıtlama ile ilgili gizli anlaşması var mı diye soruyorsanız, kesinlikle hayır.
- Oui, mais si vous demandez si Chumhum a un accord secret avec d'autres compagnies pour maintenir des salaires bas ou empêcher la débauche de personnel, non, certainement pas.
- Evet, tabii ya.
- Oui, bien sûr.
Yakinda sana üvey babacigim diyor olabilirim. Ya, evet.
Je t'appellerai peut-être beau-papa d'ici peu.
Ya evet, ben de bilmiyordum.
Ouais, je ne savais pas non plus.
Evet, Bianca'nın sorumluluğu Bianca'ya ne olduysa ondadır..
Ouais, eh bien, Bianca est responsable de ce qui s'est passé avec Bianca.
- Hadi ya. - Evet.
Sans blague pas vrai?
Ah evet, doğru ya.
Oh oui, c'est vrai.
Albert Stillman'ı arayan tek kullanımlık telefon var ya? Evet. Bu sabah Dr. William Suri adında birini aramış.
Il a appelé ce matin un Dr William Suri.
Evet, doğru. Qingdao'ya gittiğinizde mektubumu babama iletebilir misiniz?
c'est exact. pourriez-vous apporter une lettre à mon père?
Evet biliyoruz, S.P.K.'ya girdiniz ama bu konuda konuşmak istemiyoruz.
Oui on est au courant pour la commission, mais ce n'est pas pour cela que nous sommes ici.
Evet, gönderdiğim mesajı hatırla Hani seks yaptığım kibirli bir pislik vardı ya
Ouais, et rappelez-vous le sms que je vous ai envoyé sur la connard arrogant avec qui j'avais une relation sexuelle?
Evet, sadakatim Hydra'ya.
Je suis loyale à HYDRA.
Provenza'ya ve Toby Cummings'in telefonundaki fotoğraflara göre evet.
D'après Provenza et d'après les photos récupérées sur le portable de Toby Cummings. Oui.
Yine dediğin oldu ya keyfin yerinde. Öyle ya da böyle sonunda hep senin istediğini yapıyorum. Evet.
Tu es juste contente d'être arrivée à tes fins, et, d'une façon ou d'une autre, j'en arrive toujours à faire exactement ce que tu veux.
Evet 1-800-İnternet'i bir dene. Mal ya.
Essaie 0800-Internet, bécasse.
Evet, bugün kısa ve budaklı ama ya yarın?
Aujourd'hui, un bâton court et noueux. Mais demain?
- Evet, San Francisco'ya.
San Francisco.
- Anlarsın ya? - Evet.
Tu vois ce que je veux dire?
Hydra yapmak istediğim işi yapmama müsaade ettiği sürece evet, o zaman sadakatim Hydra'ya.
Tant qu'Hydra me permet de travailler sur ce que je veux, alors, oui, ma loyauté va à Hydra.
Evet, ya da birileri onun için harcıyormuş.
Ou quelqu'un voulant le dépenser sur elle.
Evet, patlayan bumerangları var ya hani?
Vu que les boomerangs sont explosifs?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]