English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gorunuyor

Gorunuyor translate French

66 parallel translation
Bu krizle bas edebiliyor gorunuyor mu?
Il a l'air de s'en tirer comment?
- Hayir, harika gorunuyor.
- Oui, M. Pulford, il est super.
Simdi vahsi gorunuyor, oyle degil mi?
Tu deviens méchant, là, petit enfoiré.
Ordan ne yapiyormusum gibi gorunuyor?
J'ai l'air de faire quoi, d'après toi?
BUGUN iYi GORUNUYOR DEGiL Mi?
Ça s'annonce bien.
[ TiTANLAR RAKiPLERiNi BiRAZ KORKUTTULAR, AMA ED HENRY OLDUKCA RAHAT GORUNUYOR.
Les Titans leur ont fait peur, mais Ed Henry semble confiant.
7. bolgeye gidiyorlar gibi gorunuyor.
Il semblerait qu'ils se dirigent vers le Zone 7.
Gercek gibi gorunuyor.
Ils ont vraiment l'air authentique.
- Iyi gorunuyor.
- C'est très bien comme ça.
Cok eski gorunuyor di mi? Tarihi eser?
Elles ont l'air vieilles, antiques.
- Gorunuyor ki bu isi eski yontemle halledecegiz.
Reste plus qu'à faire ça à l'ancienne.
Evet, aynen oyle gorunuyor.
À ce qu'il semble.
Huzurlu gorunuyor oyle mi?
Ça semble paisible.
Senin isine pek yaramamis gibi gorunuyor da.
Ça a pas l'air de t'avoir réussi.
Annabelle iyi gorunuyor.
Annabelle a l'air de bien aller.
Ama gorunuyor ki senin "kirilma bedeli" dedigin sadece senden ibaret. Kendi aptalligin.
Mais j'ai l'impression que ce que tu appelles la "casse", c'est juste toi qui passes pour un imbécile.
Mavi ve gri renkli gorunuyor.
Le bras a une couleur bleue-gris.
340ml gorunuyor.
J'ai environ 300-400 ml.
Mm. Dean sana gereginden fazla duskun gorunuyor
Dean a l'air de beaucoup t'aimer.
Lezzetli gorunuyor.
Ça a l'air délicieux.
- Kayit icin, onlardan bir cift benden daha kotu gorunuyor.
il y en a deux qui sont plus abîmés que moi.
evet... mukemmel gorunuyor!
Il a l'air parfait.
Lauda viraji iceriden alacakmis gibi gorunuyor.
Lauda regarde l'intérieur.
Hunt'ta bir problem gorunuyor!
Hunt a un problème!
Formula 1 sezonunun yarisina geldik ve Niki Lauda, Ferrari'si ile acik ara onde gorunuyor.
On approche de la moitié du championnat cette saison, en F1, Ferrari et Niki Lauda sont au-dessus du lot,
Bana sican demene uzuldugumu mu saniyorsun, James? oyle gorunuyor olabilirim.
Tu crois que ça m'énerve, James, que tu me traites de rat?
James Hunt bu sezon ilk defa bu derece yogunlasmis gorunuyor.
On n'a jamais vu James Hunt aussi concentré de toute la saison.
Pistlere donen Niki Lauda, kendinde degil gibi gorunuyor.
Le retour de Lauda est délicat.
Baski altindaymisim gibi mi gorunuyor?
Ai-je l'air sous pression?
Lastik uzerinde hic dis kalmamis. Diger lastigi ise dumduz gorunuyor.
Ils sont usés et un pneu est à plat.
O iyi gorunuyor.
Je crois qu'elle va bien.
Iyi gorunuyor. Guclu.
Il donne l'impression d'être efficace.
Iyi mi gorunuyor?
Il donne l'impression?
Jeremy sayisiz suclunun teknik ayrintidan serbest kalmasini saglamis ama simdi onun basi dertte gibi gorunuyor.
Jeremy a fait libérer des tas de criminels sur des vices de forme. Un avocat connu disparaît en mer
Vanessa kocasini vurmus gibi gorunuyor.
Il semble qu'elle ait abattu son mari.
Dedektif Terney biraz gergin gorunuyor.
L'inspecteur Terney semble un peu tendu.
Bayan Watkins zaman gectikce daha da kurbanmis gibi gorunuyor ama kurban kimsenin neden boyle buyuk miktarlarda kokain temin etmeye calistigini aciklayamiyorum.
Mme Watkins ressemble de plus en plus à une victime. Mais pourquoi s'est-elle procurée autant de cocaïne alors? J'ai une explication.
Takim elbise giyiyor gibi gorunuyor.
Il porte un costume.
Yuzune kizgin kurekle vurulmus gibi gorunuyor. İste bu yuzden o berbat, tamam mi?
On dirait que quelqu'un lui a aplati la tronche avec une pelle et c'est juste pour ça qu'elle est naze, Ok?
Kiz harika gorunuyor.
Elle est magnifique.
Burada da cok cekici gorunuyor.
- Elle a l'air plutôt bonne, là.
- Vay canina! - Super gorunuyor yahu!
Ouah... elle est canon.
- Nasil gorunuyor?
- C'était comment?
Mmm, bu yilan cok lezzetli gorunuyor.
Ce serpent a l'air délicieux.
Guzel gorunuyor annecim.
Ça a l'air délicieux.
KADER KÖTÜ GÖRÜNÜYOR.
DESTIN SENT MAUVAIS.
Oldukca tanidik görunuyor.
Ça me paraît familier.
Yardim aldigini biliyorum ama yine de bitkin görunuyor.
Je sais qu'elle touche une pension, mais... même, elle est épuisée.
Senatör Kennedy, Baskan Yardimcisi ile arasindaki farki kapatiyor gibi görunuyor.
Le sénateur Kennedy semble réduire l'écart avec le vice-Président.
Baskan yardimcisi Nixon New Jersey'in Katolik Hudson ilcesinde, ezici farkla kazanmis görunuyor.
Nixon semble avoir gagné le conté catholique de Hudson...
YERDE UYUMUŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR
QU'ELLE A DORMI PAR TERRE

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]