Görmedim translate French
14,943 parallel translation
Bilmiyorum, yıllardır görmedim.
Je ne l'ai pas vu depuis des années.
Hapse girdiğimden beri görmedim. Beş yıldan fazla oldu.
Je ne l'ai pas vu depuis que j'ai été en prison, il y a plus de 5 ans.
Dediğim gibi, Micah'yı yıllardır görmedim.
Comme je disais, je n'ai pas vu Micah pendant des années.
Cidden, Veer, senin ağabeyin kadar bencil birini görmedim.
Quel genre d'homme ferait ça? Il est égoïste et froid.
Ben çanta falan görmedim.
Demandez-lui et il vous le dira.
- Daha önce hiç görmedim.
Jamais entendu parlé. Vraiment?
Daha önce hiç görmedim.
J'ai jamais vu ce type avant aujourd'hui.
O eşyaları kullandığını hiç görmedim.
Je ne l'ai jamais vu utiliser ces objets.
Üzgünüm dedektif ama bu adamı daha önce hiç görmedim.
Je suis désolé, lieutenants, mais je ne l'ai jamais vu avant.
Onu görmedim.
Je ne l'ai pas vu.
Kâbus Şövalye'yi görmedim.
Je n'ai pas vu le Chevauchorreur.
- Hayır, böylesini hiç görmedim.
- Jamais comme celui-là.
Bir saattir buradayım, kimseyi görmedim.
J'attends ici depuis presque une heure. Je n'ai pas vu une âme.
Çıktığımdan beri onu hiç görmedim.
Je ne l'ai pas revue depuis mon départ.
Onunla hiç konuşmadım. Onu bir seneyi aşkındır görmedim.
Je lui ai pas parlé... et je l'ai pas vu depuis plus d'un an.
Onu görmedim bile.
Je ne l'ai même jamais rencontrée.
Annemi bir yıl sonra terk etti ve bir daha onu görmedim.
Il a quitté ma mère un an plus tard. Je ne l'ai jamais revu.
Ne görmüşüm ben? Bir şey görmedim.
Qu'est-ce que j'aurais vu?
Görmedim tiplerini.
Je ne les ai pas vus.
- Onu yıllardır görmedim.
Je ne l'ai pas vu depuis des années.
Hayır, görmedim.
Non.
- Gerçekte onu içeri sokarlarken görmedim.
Je ne les ai pas vraiment vu l'amener. - 10-26.
Ama bunları eyalet savcılığına vermek için bir neden görmedim.
Mais je n'avais aucune raison de les donner au bureau du procureur.
Ben hiçbir şey görmedim ama.
Tu sais ce que moi j'ai vu? Rien.
Bir sakınca görmedim ben Trav.
Je vois pas où est le mal, Travis.
Aradığını görmedim özür dilerim, ama anlamalısın, Göreve gelişimden bu yana çok meşguldüm.
Je suis désolée, je ne t'ai pas rappelé, mais tu dois comprendre, que j'ai été très occupée depuis ma prise de fonction.
Kimi görmedim mi? Haydi, kalk.
Allez, lève-toi.
Hayır, dün gece Delilah'ı görmedim.
Je n'ai pas vu Delilah hier soir.
Daha önce hiç görmedim.
Jamais ne l'ai vue auparavant.
Bunları daha önce hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu cela.
- Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
Je n'ai jamais vu ça.
Ama hayır görmedim, o sırada uyandım.
Et non, je ne l'ai pas vu, je suis tombée du lit.
Daha önce hiç görmedim.
Je ne l'avais jamais vu avant.
Hiç görmedim... -... ama korkunç duruyor.
Je ne l'ai jamais vu, mais ça paraissait terrifiant.
Keşke görseydim ama kimseyi görmedim.
J'aurais bien voulu, mais non, je n'ai vu personne d'autre.
Pardon, görmedim geldiğini.
Oh. Désolée. Je ne t'avais pas vue.
O zamandan beri görmedim onları.
Je ne les pas revu depuis.
Görmedim.
Je n'ai pas vu.
Biliyorsun ben çok fazla görmedim öyle şeyler.
Je n'ai jamais eu grand chose à moi, vous savez.
Tanrı şahidim olsun, dün öğle yemeğinden beri onu hiç görmedim.
Comme Dieu est mon témoin, je ne l'ai pas mis les yeux sur elle depuis hier midi.
Evet ama öyle bir şey görmedim.
Oui, mais... non, j'ai pas vu ça.
Hayır, o zamandan beri görmedim.
Non, je ne l'ai pas vu depuis.
Gözümle görmedim çünkü.
Car je ne l'ai pas vu mourir.
Malik'in hiç böyle giyindiğini görmedim.
Je n'ai jamais vu Malik habillé comme ça.
Bu adamı daha önce hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu cet homme.
Şanslıyım ki zarar görmedim. Aslında hayatta olduğum için şanslıyım.
J'ai eu de la chance de m'en sortir indemne.
İlk başta seni ve dövmeyi hiç görmedim Avataki'yi içtiğim zaman gördüm.
La première fois que je vous ai vu, c'était quand j'ai bu l'Avatavi.
Daha önce de bunlardan birini hiç görmedim.
J'en avais jamais vu avant.
- Hiç bir şey görmedim, ama...
- Je n'ai rien vu, mais... - Tu l'emmerdes.
- Görmedim.
- Non.
Daha önce görmedim.
Je ne l'ai jamais vu de ma vie.