English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Görmek istiyor musun

Görmek istiyor musun translate French

244 parallel translation
Onu tekrar görmek istiyor musun?
Veux-tu la voir? !
- Onu yakalayışımı görmek istiyor musun?
- Tu veux assister à l'opération?
Şimdi, gitmeden önce onu görmek istiyor musun istemiyor musun?
Vous voulez la voir?
Beni görmek istiyor musun?
Tu veux me voir?
Arayanların listesini hemen görmek istiyor musun?
Tu veux ta liste d'appels maintenant?
Görmek istiyor musun?
Tu veux le voir?
Gazeteyi görmek istiyor musun?
Tu veux lire le journal?
Arthur, Joy'u görmek istiyor musun?
Veux-tu voir Joy?
- Gelenleri görmek istiyor musun?
- Tu veux les voir?
- Beni görmek istiyor musun?
- Souhaitez-vous me voir? - Oui, vraiment.
- Yaşlı adamları görmek istiyor musun, istemiyor musun?
- Tu veux voir les vieillards?
Görmek istiyor musun, istemiyor musun?
Ne voulez-vous pas les voir, ces preuves?
Ofisimi görmek istiyor musun? Tamam!
- Vous voulez voir mon bureau?
Onu görmek istiyor musun?
Tu veux la recevoir?
- Onları tekrar görmek istiyor musun?
Voulez-vous les voir à nouveau?
Onu görmek istiyor musun?
Tu veux Ia voir?
Oma bu adamı görmek istiyor musun?
Oma, tu veux voir cet homme?
Hazine Adası'nı görmek istiyor musun? Max, hadi.
Vous voulez voir L'Île au Tresor?
Gel buraya. Beraber yapacağız. Hazine Adası'nı görmek istiyor musun?
On joue ensemble.
Onun poposunu görmek istiyor musun? Bak o zaman!
Regardez ses fesses si vous voulez.
Geçekten Yu'yu görmek istiyor musun?
Voulez-vous vraiment le rencontrer?
- Görmek istiyor musun?
Tu veux y aller? Je dis pas non.
Vücudumu görmek istiyor musun?
Tu veux voir mon corps?
Onu görmek istiyor musun?
La voir?
- Görmek istiyor musun?
- Tu veux le voir?
Thornton'ı canlı görmek istiyor musun? Şimdi tam zamanı.
Si vous voulez le revoir vivant, c'est le moment.
Yarını görmek istiyor musun?
Etre encore là demain?
Gerçekten görmek istiyor musun?
Tu veux vraiment le voir?
Bak, Amerika'da ki hayatı görmek istiyor musun sen?
Tu veux voir comment ça se passe dans ce pays ou quoi?
Görmek istiyor musun?
Tu veux voir?
Jerry, evi görmek istiyor musun istemiyor musun?
Tu veux voir cet appart, oui ou non?
Kocanı... görmek istiyor musun?
Vous voulez voir votre mari?
Görmek istiyor musun?
Vous voulez voir?
Onları görmek istiyor musun?
- Tu veux les revoir?
Kardeşini görmek istiyor musun?
Tu veux voir ton petit frère? Regarde.
Eve gidip onları görmek istiyor musun?
Et alors, pourquoi tu rentres pas chez toi?
Bunu görmek istiyor musun, Ahbap?
Tu veux voir ça? C'est pas joli!
- Nomi'yi oynarken görmek istiyor musun? - Hayır.
On recommence avec Nomi toute seule?
Song yaralarımı görmek istiyor musun?
Song, tu veux voir mes blessures?
- Görmek istiyor musun, yenge?
- Est-ce que vous voulez vraiment le voir, ma tante?
Oğlunu tekrar görmek istiyor musun?
- Quoi? Si tu veux ton fils, le fric!
Kasetleri görmek istiyor musun?
Tu veux voir les films?
Dünyayı görmek için gerçekten yola çıkıyor musun diye öğrenmek istiyor. - Bu doğru.
Elle veut savoir si vous partez maintenant, comme vous le lui avez écrit.
Onu görmek istiyor musun?
Voulez-vous le voir?
Seni görmek istiyor, anlıyor musun?
BAPTISTE! BAPTISTE! BAPTISTE!
O insanlar... Biliyor musun, onların hepsi de senin güvende olduğunu görmek istiyor.
Ces gens, dehors... ils désirent que tu sois sain et sauf.
- Görmek istiyor musun?
- Regarde.
Görmek istiyor musun?
Elle est fantastique!
Ay tutulmasını görmek istiyor musun?
Tu restes pour voir l'éclipse?
Laura'yı ölü görmek istiyor musun?
Je prendrai cette armure, avec ou sans toi.
Onu görmek istiyor musun?
Tu veux la voir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]