Hatırlarsan translate French
755 parallel translation
Bunu unuturuz... eğer hayatta önem verdiğim tek bir erkek olduğunu hatırlarsan.
Oublions cela, il n'y a qu'un homme qui compte pour moi.
Doğru. Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
En effet... et n'oubliez pas qu'il a débarqué à Alger... au lendemain de l'attaque de la banque de Toulon... vous en souvenez!
- Hatırlarsanız, ben...
- Vous vous rappelez, je...
Hatırlarsan ona açık çek vermiştik.
Si vous vous souvenez, nous lui avons plus ou moins donné "carte blanche".
Eğer hatırlarsan, ben de vadimin bugünkü haline gözlerimi kapatıp ben çocukken olduğu haliyle vadimi görüyorum.
Je ferme donc les yeux sur ma vallée d'aujourd'hui et elle disparaît. Et je la vois comme elle était quand j'étais enfant.
Bu sadece bir tahmin, ama hatırlarsan Ben'le tartıştığınızın ertesi sabahı Oscar aniden Chicago'ya gitti.
Je suppose, mais souviens-toi qu'Oscar est alle a Chicago... apres ta grande dispute avec Ben.
Küçükken bile soğuk biriydin ama hatırlarsan ben...
Même petite fille, tu étais aigre, mais moi... Tu te rappelles?
Hatırlarsan ordu dedi ki :
Ils ont dit :
Ya bir gün ansızın hatırlarsan? Önemli bir hayat... mükemmel kişilerle dolu?
Si subitement vous vous rappeliez... un passé peuplé de gens merveilleux?
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım.
Je suis plus qu'un étranger, l'ami, souviens-toi de l'article.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
Rappelle-toi, je pouvais être désagréable.
Toplantıdan hatırlarsan... bunun büyük bir harekat olacağını söylememişler miydi?
Tu te souviens, on nous a dit c'est une opération capitale? !
Eğer küçücük bir şeyi bile hatırlarsan diğerlerini çözmemize yardımcı olacaktır.
Si nous retrouvons un tout petit souvenir, cela nous donnera la clé pour le reste.
- Sana da. Dugan bana bir iyilik borçlu olduğunu söylemiştin hatırlarsan hani şu hileli zar kullanan adamı söğüşlediğimizde?
Tu te souviens du service que je t'ai rendu au sujet du type avec les dés pipés?
Ve bir şey daha, yargıcın Wiecek'e söyledikleri : Ona yeni bir yargılama sözü vermiş, hatırlarsan.
Vous vous souvenez de ce que Wiecek a dit... sur le juge qu'il lui a promis un autre procès?
Hatırlarsan bir yılımı senin yüzünden hapishanede geçirdim.
Je m'suis tapé un an grâce à toi, j'viens te le rappeler.
Hatırlarsan, gazeteyi yasaklamıştım Lulu.
Plus de journaux ici, Lulu.
Hatırlarsanız o ara oldukça hastaydınız efendim.
Vous étiez bien souffrant à cet instant, monsieur.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
McIvers m'a donné 24 heures pour fermer.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Songez a l'expedition du Belerephon... leur croiseur fut vaporise en essayant de decoller.
"Nawyeki" nin ne demek olduğunu hatırlarsan o kadar tuhaf gelmez.
C'est moins marrant quand on sait ce que veut dire Nawyecky.
Hatırlarsan kasabayı aceleyle terk etmiştim.
Vous vous rappelez que j'ai dû quitter la ville précipitamment.
Hatırlarsan, iskelede beklediğin hava-deniz kurtarma motoru... bir mayına çarpmıştı.
Tu te souviens quand tu attendais sur le port que l'hélicoptère vienne te secourir, il a explosé sur une mine.
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
Souvenez-vous, le Golgotha eut aussi son échafaud.
Eğer hatırlarsan, Bunu kullanmakta oldukça iyiyimdir. Evet.
Je me débrouille bien avec ça, tu sais
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
L'an dernier en novembre, vous passiez votre temps à lire les badges électoraux au revers des clients.
Hatırlarsan, gemideki eksiklikleri belirtmiştim.
Ce bateau présente de nombreuses faiblesses.
Barrett'ın söylediği herhangi bir şeyi hatırlarsan, bize bildir.
Si la mémoire vous revient, dites-le-nous.
Hatırlarsanız, siz...
Vous vous souvenez?
Hatırlarsanız, kocam hastanede sizi bekliyor!
Non docteur, soyez tranquille.
Hatırlarsan aptal cihaz dün olabilecek en kötü zamanda çalmaya başladı.
Ce truc idiot... hier... a sonné au pire moment, comme tu t'en souviens.
Bu günleri hayatının en güzel günleri olarak hatırlarsan şaşmam.
Un jour, cette époque vous paraîtra une des plus belles de votre vie.
Aleyhimde yazılmış hiç bir şey olmadığını hatırlarsanız iyi edersiniz.
Souvenez-vous que je n'ai rien à me reprocher.
Hatırlarsan... beş yıl önce...
Tu te souviens de ce que tu as fait... il y a cinq ans... pendant les émeutes paysannes?
Sadece kötüyü hatırlarsan hiçbir zaman Tanrı önünde mutlu olamazsın.
Si on ne devait retenir que le mal, est-ce qu'on pourrait jamais être heureux au sein de Dieu?
Hatırlarsanız, Ruslara yakından bakmak istemişti.
Si vous vous souvenez, elle voulait voir les Russes de près.
Hatırlarsanız, alan kapalı olduğu için ona Sepulveda'da park edebileceğini söylememi istemiştiniz.
Souvenez-vous, vous m'aviez chargé de lui dire... que comme le périmètre était barré, elle pouvait se garer sur Sepulveda.
Hatırlarsan bu Washington işi hakkında konuşmayacaktık.
" Tu ne récrimines pas contre Washington
- Hatırlarsanız eğer...
- Si vous vous souvenez...
Hatırlarsanız, efendim, Hiç savaş tecrübem yoktu.
Si vous vous le rappelez, je n'avais aucune expérience de combat.
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
Si vous pouvez vous souvenir de vos mots, capitaine...
Hatırlarsanız, Tanrı, topraktan geldiniz ve toprağa döneceksiniz dediği zaman ne hakkında konuştuğunu iyi biliyordu.
Le Seigneur a tout bien arrangé en disant : "Tu es poussière et tu retourneras à la poussière."
Hatırlarsanız yardımı olabilir.
Essayez de vous souvenir.
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz. ... Ancak resimleri ellemiştim.
Je voulais les voir, mais vous avez refusé et je les ai même touchées.
Senin dilin çok uzadı, Luther. Hatırlarsan Maddox daha önce de sana haddini bildirdi.
Tu fais beaucoup de bruit, mais tu as pissé de peur une fois devant Maddox, et je pense que tu es fait comme ça.
Buradaymış diyorlar... hatırlarsan memleketten hudut harici edilmişti.
On le dit dans les parages. Il s'est échappé.
Hatırlarsan, biz epey yakındık.
Nous étions plutôt proches, tu le sais.
Hatırlarsan, boşanmıştık. İki yıl oluyor.
Nous avions divorcé il y a deux ans.
Eğer hatırlarsanız yeni bir şövalyeye ek bir isim bahşetmek adettendir.
Si votre Seigneurie se souvient, il est de coutume de donner au nouveau Chevalier... un nouveau nom.
Şimdi yeni bir şeyler öğrendin... ve de... bunu hatırlarsan iyi olur.
Maintenant t'as bien reçu le message... n'est ce pas... Tâche de t'en souvenir!
Sadece merak ettim eğer hatırlarsan.
Je me demandais juste si tu te souvenais.
hatırlarsanız 25
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20