English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hazırlansan iyi olur

Hazırlansan iyi olur translate French

78 parallel translation
Birkaç dakika içinde akşam yemeği yiyeceğiz, hazırlansan iyi olur.
On va déjeuner. Prépare-toi.
Hazırlansan iyi olur.
Prépare-toi.
Cezan ağır olacak, Nick. Hazırlansan iyi olur.
Prépare-toi à un verdict sévère.
"Kabul ediyorum", demeye hazırlansan iyi olur.
Entraîne-toi à dire : "Oui, je le veux".
Hazırlansan iyi olur.
Vous feriez mieux d'aller faire vos valises.
Odama gidip akşam için hazırlansan iyi olur.
Pendant ce temps, je pourrais aller voir ma chambre.
Hazırlansan iyi olur.
Vous feriez mieux de vous préparer.
Tamam, yukarı çıkıp yemek için hazırlansan iyi olur sanırım.
Tu devrais courir te changer pour le dîner.
Sırada sen varsın oğlum. Hazırlansan iyi olur.
- Tu es le prochain.
Hazırlansan iyi olur!
Tiens-toi prêt.
Hazırlansan iyi olur.
Je vous suggère de faire vos bagages.
Elaine, iniş için hazırlansan iyi olur.
Elaine, prépare-toi à atterrir!
Okula geç kalmadan önce hazırlansan iyi olur. Tamam mı.
Dépêche-toi, tu risques d'arriver en retard à l'école.
Şimdi büyük yok oluşa hazırlansan iyi olur, Ventrix... çünkü 20 sene kimse seni ortalıkta göremiyecek.
Prépare-toi à ton grand numéro de disparition, Ventrix... celui où on ne te voit pas pendant 1 0 à 20 ans.
Hazırlansan iyi olur, çünkü bugün saat 3'de, sana tecavüz edeceğim.
Tu ferais mieux de te préparer parce qu'à 15 h, je vais te violer.
— George, hazırlansan iyi olur.
George, prépare-toi!
Bay Smith, saklanmana yardım edeceğim... ama silahını bırakmaya... ve bu kasabadan gitmeye hazırlansan iyi olur.
M. Smith, je vais vous aider à vous cacher... mais je préférerais que vous soyez sans armes... et en route pour vous tirer de cette ville.
Mona olayı savcıya intikal etti. Soruşturmaya hazırlansan iyi olur.
Je t'ai pas dit que l'affaire Mona a été transmise au procureur.
- Buradaki oksijen hızla artıyor, hazırlansan iyi olur.
- L'oxygène monte, pas le temps de discuter.
Madem öyle, hazırlansan iyi olur Waltraut.
Tu as intérêt à être prête.
Hazırlansan iyi olur.
Tu devrais moins picoler.
Hazırlansan iyi olur.
Tâche d'être prête.
Üzgünüm. Francis hazırlansan iyi olur.
Francis, ne sois pas en retard pour ton 1er jour.
Yeni kişilerle tanışmaya hazırlansan iyi olur.
Prépare-toi à avoir de la visite.
Saat 7 : 00. İşe geç kalacaksın. Hazırlansan iyi olur.
Il est 7 h. Tu vas être en retard.
En kötüsüne hazırlansan iyi olur.
Vous devez vous préparer au pire.
Tommy Tune için hazırlansan iyi olur tatlım,
Retourne au poulailler, Tommy Tune.
O zaman başka bir konuşma için hazırlansan iyi olur.
Eh bien, tu devrais te préparer à en recevoir un.
Bilet, Noel arifesi için. Hazırlansan iyi olur.
Ce sont des tickets pour le soir du Nouvel An.
Bence artık gidip hazırlansan iyi olur.
Je suppose que vous devez vous préparer.
Çabuk hazırlansan iyi olur çünkü bir haftadır doğum kontrol hapı kullanmıyor.
Et bien, tu devrais te préparer vite, elle ne prend plus la pillule depuis une semaine.
Karşılık vermeye hazırlansan iyi olur.
Tu devrais te préparer à répondre.
- Hazırlansan iyi olur ihtiyar.
Chut. - T'as intérêt à être prêt, je te le dis!
Hazırlansan iyi olur.
Tu devrais te préparer.
Hazırlansan iyi olur adamım çünkü sırada sen varsın.
T'as intérêt à te préparer, car t'es le suivant.
Ama çok kötü sayılmazdı. Ama siz çetin bir soğuğa hazırlansanız iyi olur.
Ça a été, mais préparez-vous à un coup de froid.
- Evet hayatım. Hazırlansan iyi olur.
Prépare-toi.
Bay Steve gelecek siz ona hazırlansanız iyi olur.
Vous devriez vous préparer. M Steve doit venir.
Yolculuk için hazırlansanız iyi olur bayan.
Préparez-vous à partir madame.
Cinnamon, sen ve Yargıç hazırlansanız iyi olur.
Cinnamon, vous et le juge devriez vous préparer.
Sen ve Willy, Prens Fasar için hazırlansanız iyi olur.
Willy et toi devriez aller chez le Prince Fasar.
Buna hazırlansanız iyi olur.
Vous feriez bien de vous y préparer.
Hazırlansan iyi olur. Pekala.
- Vous devriez aller vous préparer.
Hazırlansanız iyi olur.
Vous feriez bien de vous bouger.
Bunun sorumluluğunu almaya hazırlansanız iyi olur, Bay Skinner.
Soyez prêt à en assumer les responsabilités.
Şimdi hazırlansanız iyi olur, efendim.
Vous feriez mieux de vous préparer.
Dövüşe hazırlansan iyi olur.
Prépare-toi pour le match.
Hazırlansanız iyi olur.
Préparez-vous.
O zaman gidip hazırlansanız iyi olur, ha? Barbeküyü kaçırmak istemezsiniz.
Donc, vous feriez bien de vous préparer.
Hazırlansanız iyi olur çocuklar.
C'est le moment d'y aller.
Çocuklar artık yatmak için hazırlansanız iyi olur.
Préparez-vous pour le lit. Alors, que s'est-il passé?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]