English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hazır efendim

Hazır efendim translate French

1,017 parallel translation
Fabrika üretime hazır efendim.
On est prêts dans l'usine de traitement, monsieur.
Her şey hazır efendim.
Parés.
- Her şey hazır efendim.
Tout est paré.
- Köprü hazır efendim.
- Prêt. - Allez-y.
Birlik hazır efendim.
Les troupes sont prêtes. Uniformes non réglementaires.
- Alınmayın, efendim. - Hazır efendim.
Excusez-moi...
Long John Silver emredildiği üzere hazır efendim.
Long John Silver au rapport, monsieur.
2inci Takım, Baker Bölüğü hazır efendim.
La 2ème section est prête.
- Su varilleri doluma hazır efendim.
- Prêts au remplissage.
- Tayfa harekete hazır mı? - Tayfa harekete hazır efendim.
- Le navire est prêt à l'action?
- Her şey hazır efendim.
- Enchanté.
Akşam yemeği hazır efendim.
Le dîner est servi, Senhor.
- Mekanize birlikler harekete hazır efendim.
- Troupes motorisées prêtes à partir.
Forrester'ın izin kağıtları imzanıza hazır efendim.
La permission de Forrester est établie.
Sizin için hazır efendim.
- Elle vous attend.
- Hazır efendim.
- Oui monsieur.
Hazırım efendim.
Je les attends.
Keşke siz gitmeye hazır olana dek yanınızda kalmama izin verseniz efendim.
J'aurais aimé rester jusqu'à ce que vous soyez prêt à partir.
Ben her önüne gelen üniformalı, Züppeden emir almaya alışkın değilim. - Adamlar hazır, efendim.
En outre, jeune homme, je ne suis pas habituée à recevoir des ordres d'un freluquet en uniforme.
- Siz hazır olduğunuzda, efendim.
Quand vous voudrez.
- Hazırız efendim.
- Prêt.
Evraklar hazır olduğunda sizi arayacağım. Sağolun, efendim.
- Je vous rappelle pour signer les papiers.
Masanız hazır olur olmaz size söyleyeceğim, efendim.
- Je vous avertirai.
Akşam yemeği 15 dakika içinde hazır olacak, efendim.
Le dîner sera prêt dans 15 minutes.
- Hazır mısın Çavuş Beaufort? - Evet efendim.
- Prêt, sergent Beaufort?
- Komuta hazır efendim. - Sağol başçavuş.
Les troupes sont prêtes.
Efendim, topçular hazır.
Artillerie prête á l'action, mon colonel.
Cezalandırılmaya hazırım, efendim.
Je suis prêt à accepter ma sanction. - Je...
- Ateşe hazır, efendim.
Il est prêt.
Onur listesi hazır, efendim.
Le détachement des médaillés est formé.
Hareketimin hesabını vermeye hazırım efendim.
J'étais prêt à répondre de mon acte.
- Hazır olduklarını söylüyor, efendim.
- Qu'ils sont prêts.
Ateşe hazırız, efendim.
- Paré à lancer!
- Cephaneler hazır mı? - Evet, efendim. Miğfer, kaptan?
Les servants sont prêts?
İniş için hazırız efendim.
Prêt pour l'atterrissage.
- Herkes hazır, efendim.
- Prêt.
Buyrun efendim. Şifreyi değiştirmemiz bir kaç gün sürecek ancak alarm takıldı ve çalışmaya hazır.
Il faudra quelques jours avant que je fasse changer la combinaison mais l'alarme est en route.
Masanız hazır, efendim.
Votre table est prête.
Yemek servisi hazır efendim.
Monsieur est servi.
akşam yemeği servise hazır efendim?
Je peux servir?
Teftişe hazırız efendim.
Prêts pour l'inspection.
- Emredersiniz efendim. - Takviyeleri harekete hazır hale sokun.
- Prenez des munitions et tenez-vous prêt.
- Herkes hazır, efendim.
- Tout est prêt.
Bay Edwards, uçak dilediğiniz an havalanmaya hazır, efendim.
Signor Edwards, on est prêts. On y va quand vous voulez.
Saygı değer efendim, kahvaltınız hazır.
Le petit déjeuner de monsieur est servi.
Bu gece hazır olur efendim.
- Tout va bien? - Il sera prêt ce soir.
Henüz hazır değilim efendim.
Je suis loin d'être prêt, Seigneur.
- Hazır mıyız? - Evet, efendim.
Etes-vous prêts?
- Efendim, araba neredeyse hazır.
- M. le Comte, la calèche est prête.
- Gitmeye hazırız efendim.
Prêts à partir, mon commandant.
Kanca hazır, efendim.
Les cordages sont mis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]