English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Her şeyi anlatacağım

Her şeyi anlatacağım translate French

616 parallel translation
Evet, şimdi size hakkımda bilmeniz gereken her şeyi anlatacağım.
Ok, voilà tout ce que vous avez besoin de savoir à propos de moi.
Bu işlerle alakam olsun istemiyorum! Size bildiğim her şeyi anlatacağım.
Je vous dirai tout, tout ce que je sais.
Bir gün her şeyi anlatacağım.
Un jour je vous dirai tout.
Onlara her şeyi anlatacağım.
Je suis sérieuse!
Şimdi her şeyi anlatacağım.
A présent, je dirai tout!
Yılanlardan biri beni öpmezse her şeyi anlatacağım.
Si je ne me fais pas mordre par ces serpents, je vous parle.
Her şeyi anlatacağım.
Je dirai tout.
Her şeyi anlatacağım.
Je vais te raconter.
Size her şeyi anlatacağım.
Je vous dirai tout.
Burada, Paris'te. Çok makul davrandınız, Bay Leyden. ben de size her şeyi anlatacağım.
Vous avez été très raisonnable, M. Leyden, je vais tout vous dire.
Güneş doğduktan önce her şeyi anlatacağım.
J'expliquerai tout avant le lever du soleil.
Sonra bilmek istediğin her şeyi anlatacağım.
Après, je te dirai ce que tu veux savoir.
Lütfen! Her şeyi anlatacağım! Joe!
Je vais tout te dire.
Polise bilmek istedikleri her şeyi anlatacağım.
Je répondrai aux questions.
Sonra da her şeyi anlatacağım.
Je lui raconterai tout.
Size bildiğim her şeyi anlatacağım.
- Je vous dirai tout ce que je sais.
Her şeyi anlatacağım.
Je vais le dire.
- Ona her şeyi anlatacağım.
Partez. Je lui parlerai plus tard.
Onlara her şeyi anlatacağım, kendi yaptıklarım da dahil.
Je leur dirai tout, y compris mon rôle.
Smith'i bulup ona her şeyi anlatacağım.
Je vais tout dire à Smith.
Sizi çok uğraştırmadan... olan her şeyi anlatacağım.
Vous n'aurez pas à me cuisiner. Je vais tout vous dire.
Tamam, her şeyi anlatacağım, yalan söylersem şuracıkta öleyim.
Je vais tout vous expliquer, que je tombe raide mort si je mens.
Her şeyi anlatacağım.
Je vais tout vous dire.
Size bildiğim her şeyi anlatacağım.
- Je dirai ce que je sais.
Sana her şeyi anlatacağım.
Tu sauras tout :
Ara onları, ama seni uyarayım, Onlara her şeyi anlatacağım.
Appelle-les. Mais fais attention. Je dirai tout.
Her şeyi anlatacağım.
Il le saura.
Ona her şeyi anlatacağım.
Je lui expliquerai.
Size her şeyi anlatacağım, Petrovich.
Je vais continuer, Petrovitch.
Size her şeyi anlatacağım.
Je vais tout vous expliquer.
Şerife her şeyi anlatacağım.
Je dirai tout au shérif.
Size her şeyi anlatacağım.
Je vais tout vous dire.
- Size her şeyi anlatacağım.
- Je vous dirai tout dans un instant.
- Her şeyi anlatacağım!
- Et comment!
Sevgilim, sana herkesten daha fazla güveniyorum, sana her şeyi anlatacağım.
J'ai plus confiance en vous qu'en quiconque. Je vais tout vous dire, maintenant.
Tabii ki, her şeyi anlatacağım.
Bien sûr, Monsieur, je vous dirai tout.
- Anneanneme her şeyi anlatacağım.
- Je veux lui parler de ça.
Bu akşam sana her şeyi anlatacağım.
Ce soir je te dirai tout.
Tamam, her şeyi anlatacağım.
Très bien. Je vais tout vous dire.
Dinleyin, size her şeyi anlatacağım!
Écoutez, je vais tout vous dire.
Bak şimdi, otur, sana her şeyi anlatacağım.
Assieds-toi là, je t'explique tout!
- Sana her şeyi anlatacağım.
Cette querelle est indigne.
Bildiğim her şeyi size anlatacağım.
Je vous dirai ce que je sais.
- Anlat ona her şeyi. - Anlatacağım.
Dites-lui tout.
- İstediğiniz her şeyi anlatacağım.
Je me rends!
Bu gece her şeyi komutana anlatacağım.
Ce soir, je dirai tout au maréchal. Mais je devrai partir.
Ve 12'de Iris telefon ettiğinde... O'na her şeyi bizzat ben anlatacağım ve... seni zahmetten kurtaracağım tatlım.
Et à minuit, quand Iris appellera je lui en parlerai moi-même... pour que tu n'aies pas à le faire, chère.
Bu ilişki sona erdiğinde her şeyi ona anlatacağım.
Quand j'en aurai fini, je vous dirai tout.
Her şeyi açık açık anlatacağım.
Je vais être simple et clair.
Çocuğu gemiye bindirmek için güç ya da baskı uygulanmışsa ayarlayacağım basın toplantısında bana her şeyi basına anlatacağına söz vermelisin.
Si la force, ou une coercition quelconque, a été utilisée pour embarquer cette enfant, promettez-moi de raconter toute l'histoire au cours d'une conférence de presse que j'organiserai.
Gelin, size her şeyi anlatacağım.
Ouste! Laissez-moi vous expliquer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]