English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Her şeyimi

Her şeyimi translate French

1,304 parallel translation
- Hayatımı her şeyimi kaybettim.
Toute ma vie. J'ai tout perdu.
Sadece hızlı buluşmalardaki erkeklere her şeyimi anlatıyorum..
Je savais que c'était un des types du speed-dating. Ce sont les seuls gars à qui je dis tout.
Eğer seni soymak isteseydim her şeyimi Valentine'ın bu konudan haberdar olduğu üzerine koyardım.
Et si je voulais vous voler, je vous parlerais n'importe quoi... que Valentine sait aussi que vous couchez avec elle, d'accord?
Üç gün önce her şeyimi Danny'ye taşıdım.
Mes affaires sont chez Danny depuis 3 jours.
Her şeyimi kaybettim. Hacze gelen kamyonları bile hacz ettiler.
Je n'avais plus rien.
O her şeyimi biliyor.
Elle sait tout.
Şimdi onu söylemesi için her şeyimi veririm.
Mais là, je donnerais tout pour l'entendre à nouveau.
Bu, beni hapse attırıp her şeyimi çalmasını engellemedi.
et me voler tout ce que je possédais.
Benim de annem kayıp ve beni, bunu yapacak kadar sevdiğini hissetmek için her şeyimi verirdim.
Ma mère a disparu, elle aussi, et franchement, je donnerais n'importe quoi pour savoir qu'elle m'aime assez pour faire ça.
Şirketimi, adımı, milyarlarımı, her şeyimi buna yatırdım.
J'ai mis mon entreprise, mon nom, ma fortune en jeu.
Kendimi tekrar kadın gibi hissetmek için her şeyimi verirdim.
Je ferais tout pour me sentir comme une femme.
Ama ben her şeyimi kaybetmiştim.
Mais j'avais tout perdu.
Onu nerede sakladığımı. Üçkâğıtçı köpekler her şeyimi çaldı.
Ces salauds m'avaient complètement plumé.
" Amerika, her şeyimi verdim sana şimdi bir hiçim
" Amérique, je t'ai tout donné, maintenant je ne suis rien
Bir kez daha içeri girip o müthiş fabrikanın ne hale geldiğini görmek için bu dünyada sahip olduğum her şeyimi verirdim.
Je donnerais tout ce que j'ai pour entrer une fois encore et voir ce qu'est devenue cette incroyable fabrique.
Geri dönersen sana her şeyimi veririm.
Je donnerais tout pour que tu me reviennes.
Her şeyimi.
Tout.
Leo her şeyimi aldı. Geçmişimi bile. Geçmişim sönmüş bir kor
Mon passé est une frêle chandelle
Her şeyimi kaybetmeden kaçmalıyım!
Je m'échappe avant d'aller trop loin.
Her şeyimi bu adama borçluyum.
Je dois tout à cet homme.
Her şeyimi ipotek ettirmiş, bir kredi kartının borcunu diğeriyle ödüyordum.
Pourri de dettes, j'utilisais une carte pour rembourser l'autre.
Mağaza açmamı istiyorsun. Her şeyimi satmamı istiyorsun.
Tu veux que j'ouvre un magasin, que je vende tout!
Kattım buna her şeyimi Anlıyor musun acımı, mücadelemi?
Voyez mon cœur, Ma lutte, ma douleur
"Her şeyimi kaybediyorum" dedi.
Il disait : "Tout m'échappe." "Ils ne comprennent rien."
Bu nedenle ben her şeyimi sekreterimize teslim ettim.
Je laisse la parole à notre comptable. Merci.
Ben ölünce her şeyimi sana bırakacağım.
Quand je mourrai, je te léguerai tout.
Her şeyimi bu projeye yatırmıştım.
J'avais tout mis sur ce projet.
Her şeyimi riske atmış olurum.
C'est bien trop risqué. "
" Her şeyimi bildiklerini sanıyorlar. Ama hiçbir şey bilmiyorlar.
Ils croient tout savoir de moi, mais ils ne savent rien.
Ben her şeyimi kaybettim.
J'ai tout perdu.
Tüm hayatımı, mesleğimi, her şeyimi yıkmaya mı çalışıyorsun?
.. tu essaies de détruire ma vie, ma carrière et tout?
Hayatımı, okulumu, her şeyimi sen seçtin.
Tu as choisi mon école, ma vie, mon tout, papa.
sırf bir nefesim kalsaydı, verirdim her şeyimi.
Directeur de la photographie Montage
Çünkü her şeyimi Ggeut-sun çaldı.
car Ggeut-sun m'a tout pris.
Neden her şeyimi onun gibi bir hiç ile riske atayım ki?
Pourquoi je risquerais tout pour une ratée comme elle?
Ben futbol oynarken her şeyimi bagaja atardım.
Quand je jouais, je mettais mes affaires dans le coffre.
Ama mahkemeye gitmeden önce her şeyimi mükemmel düzenlemek isterim.
C'est juste que j'aime que mes canards soient alignés avant d'aller au tribunal.
Bakın ikinize de ne diyeceğim. Sizin yerinizde olsam, Her şeyimi Max Baer'e oynardım.
Je vais vous dire, si j'étais vous, je mettrais tout ce que j'ai sur Max Baer.
Bunun doğru olması için her şeyimi verirdim.
Je donnerais n'importe quoi pour que ce soit vrai.
- Evet, her şeyimi aldım.
- Yep, j'ai tout. - Bien.
Onlara de ki oğullarını geri getirmek için... her şeyimi verirdim.
Tu leur dis que je donnerais n'importe quoi... N'importe quoi... pour ramener leur fils à la vie!
Ben ona her şeyimi anlattım.
Je lui ai tout dit de moi...
Her şeyimi alıp taşınmamı istiyor.
Tout boucler et venir ici.
eBay sitesinde her şeyimi satarken planımın en zor bölümünün bahsimi gerçekleştirecek bir kumarhane bulmak olduğunu düşünmemiştim.
De rien. Quand j'ai mis toutes mes affaires aux enchères sur eBay... Je n'ai jamais pensé que le plus dur de mon plan serait... de trouver un casino qui accepte de relever le pari.
Oranların sizin aleyhinizde olmasına rağmen... Her şeyimi riske attığımı mı söyleyeceksiniz, evet, çünkü bütün hayatım boyunca en güvenli yolu seçtim. Orta şeritte yaşadım.
Mais même si les probabilités sont contre vous, vous voulez bien... tenter le tout pour le tout, oui, parce que toute ma vie... j'ai pris le chemin le plus sûr... la route du milieu.
Her şeyimi riske edip, sonuç ne olursa olsun hayatımda bir kereliğine gerçek heyecanı yaşamış olacağım.
Je vais tout risquer, et advienne que pourra... au moins j'aurais eu un vrai, un authentique frisson au moins une fois.
Her şeyimi kaybetmeye hazırdım, amaç buydu.
J'étais préparé à tout perdre. C'était le but.
Ben, her şeyimi Adi'ye bıraktım
Le premier pas vers la garantie pour l'avenir de notre enfant.
Her şeyimi kaybettim.
J'ai tout perdu.
Buradaki insanlar her şeyimi çaldı.
Il leur manque que deux cartes pour arriver au niveau 3. On est au niveau 1. - Ça fait mal au cerveau.
- Evinin her yerinde bir şeyimi bulacağınızdan eminim. Orada saçını ve kanını bulduk
Je suis sûre que je suis partout chez lui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]