In translate French
166,695 parallel translation
Sonra Shadow King David'in yerine geçecek.
Et le roi des ombres deviendra David.
360 derecelik açıya gelişigüzel elektromanyetik sinyaller yollayan bir başlık yapmıştım... Şu anda donmuş bir zamanda olan gerçek David, Shadow King'i engelleyebilir. Eğer bir şekilde onu David'in kafasına koyabilirsek...
J'ai conçu un halo, émettant des signaux électromagnétiques dans un rayon de 360 degrés, qui pourrait... si on peut l'orienter sur la tête de David...
Bedenlerimi David'in çocukkenki odasında, muhtemelen zamanda donmuş.
Nos corps sont dans la chambre d'enfance de David, probablement figés dans le temps.
Jack'in ruhuna da.
À l'âme de Jack aussi.
"12 Monkeys'in önceki bölümlerinde."
Précédemment...
12 Monkeys'in önceki bölümlerinde.
Précédemment...
Tim'in evinden ayrıldığımda...
Et bien, quand je suis partie de chez Tim...
Caleb Tuttle, bayan kurban Anna Reid'in kardeşi, üçüncü kurban Wally Reid'in dayısı.
Caleb Tuttle, frère de la victime, Anna Reid, et oncle de la troisième victime, Wally Reid.
Stan'in bankasına gitmeye hazır mısın?
Vous êtes prêt à vous diriger vers la banque de Stan?
Blaine'in numara yaptığını mı düşünüyorsun?
Blaine fait semblant de perdre la mémoire?
Miley Perry Gomez'in hayranlarının sağır olmasını istediğini sanmıyorum.
Je ne pense pas que Miley Perry Gomez veut que ses fans soient sourds.
Stan'in tüm iş arkadaşlarıyla konuştuk.
On a parlé à tous les collègues de Stan.
Bense "Neden Fillmore-Graves'in beyin tüplerinden yiyemiyorum çünkü imgeler çok can sıkıcı." diyorum.
Et je me disais "pourquoi je peux pas manger un tube de Filmore Graves, car les visions sont agaçantes"
Fillmore-Graves'in beyin tüpleri nedir?
C'est quoi un "tube de Filmore Graves"?
Ben Tori, Ken'in eşiyim.
Je suis Tori, la femme de Ken.
Stan ve Cindy Chen'in cinayetini soruşturuyoruz.
Nous enquêtons sur le meurtre De Stan et Cindy Chen.
Ken'in neden bir şahide ihtiyacı olsun?
Pourquoi Ken aurait-il besoin d'un alibi?
Korkarım çıkınca Rick'in ilk durağı burası olacak.
J'ai peur que Rick revienne quand il sortira.
Ken'in tampon koruyucuyu çıkardığını fark ettim.
Ken a enlevé les barres de protection du camion.
Winslow Stan'in polise gideceğini biliyordu.
Elle savait que Stan allait à la police.
Ken'in bunu bilmesinin tek yolu Winslow'un ona söylemiş olması.
Elle a dû le dire à Ken, c'est le seul moyen pour qu'il le sache.
Katil ayrıca Stan Chen'in yetkililere gitmeyi planladığını da biliyor olmalı.
Le tueur avait aussi connaissance que Stan Chen planifiait d'aller aux autorités.
Wally, Anna ve Caleb'in yan komşusuymuş.
Il s'avère qu'il habitait à côté de Wally, Anna et Caleb.
Adımı temizlemeye kendimi kaptırıp iki hafta ara vermem Rick'in serbest kalmasına yol açmıştı.
J'ai fini par être enfoui trop profond pour pouvoir respirer. pendant les deux semaines précédant la sortie de Rick.
Anne bak, Raven'in yardımımıza ihtiyacı var.
Maman, écoute, Raven a besoin de notre aide.
Polis'in dışına iki kilometre var.
À deux pas de Polis.
Alev'in zamanı geçmişte kaldı, şimdi senin zamanın.
Le temps de la Flamme est passé. C'est ton temps.
O zaman bunu da kabullen. Sonuçta senin sorumlu olduğun bir şekilde rozetini kaybetmesi, Elizabeth'in adı ve ünü için bir lekeydi.
Alors s'attarder sur ceci la perte de son insigne était une tache sur le nom d'Elizabeth et sa réputation, dont vous êtes en fin de compte responsable.
Bizim balistik füzelerimizden, İsrail'in demir kubbesine kadar her konuda çalışmaları var.
Bon, ils font tout De nos propres ICBM au dôme de fer d'Israël.
Neden? Precedent for commuting sentences in the final hours of an administration.
... précédent pour les commutations de peines dans les dernières heures d'une administration.
Elizabeth Keen'in affedilmesi ile ilgili başkanın tartışmalı kararının arkasında hangi sebeplerin olduğu yorumlanıyor.
♪ all of the thoughts we thought ♪... continuer à spéculer... sur ce qui était derrière La decision controversé du Président de pardonner Elizabeth Keen.
Catherine'in de uçağı.
C'est aussi celui de Catherine. Enfin...
Çünkü Jane'in bizim tarafımızda olduğunu biliyordu.
Parce qu'elle savait que Jane était avec nous.
Bu da Jane'in harcanabileceği anlamına geliyor.
Ce qui signifie que Jane ne lui est plus utile.
NSA'in başkanıyla konuşurum.
Je vais parler au directeur de la NSA.
Jane'in Orion fotosundan zaman dilimini aldım zaten.
J'avais déjà une période de temps, déduite de la photo d'Orion de Jane.
Jane'in ön çalışması.
C'est un brouillon des tatouages de Jane.
Yeni ihtisas programı yöneticisi olduğunu ve Webber'in patronu olduğunu düşünüyor.
Elle croit être la nouvelle directrice du Programme de Résidence, comme si elle était la patronne de Richard Webber.
Murphy'in kendini denemesi için mükemmel bir fırsat.
Ça a l'air d'être une bonne occasion de laisser Murphy s'en charger.
Minnick'in yaklaşımını beğendiğini kendin söyledin.
Vous avez dit vous-même que vous aimiez l'approche de Minnick.
Minnick'in arabası burada. Demek ki kovulmamış.
La voiture de Minnick est ici, cela veut donc dire qu'elle n'a pas été virée.
Minnick'in arabasını tanıyor musun?
Tu sais quelle voiture a Minnick? Et?
Minnick'in ameliyathanene girmesine izin vermeyecek misin yani?
Tu dis que tu ne laisseras pas entrer Minnick dans ton bloc?
Maggie Pierce'in annesisin. O yüzden evet.
Vous êtes la mère de Pierce, donc, oui.
Dr. Webber'in bu hastanenin belkemiği olduğunu düşünüyorum.
Je pense seulement que le Dr Webber est la colonne vertébrale...
Sürekli Grey'in uzaklaştırılmasından bahsetti.
Elle ne pouvait pas se taire à propos de Grey se faisant virer.
Minnick'in gitmesini isteyen tek kişi Grey değil.
Alors Grey n'est pas la seule qui essaie de mettre Minnick dehors.
Kepner, Avery, ve Robbins Grey'in tarafında.
Kepner, Avery et Robbins sont tous avec Grey.
Genel cerrahide yapılacak ameliyatların son durumunu güncelledim. Hangi asistanların Dr. Minnick'in eğitiminin bir sonraki aşamasına geçmeye hazır olduğunu belirledim.
J'ai organisé le planning du mois, j'ai avancé toutes les prochaines opérations facultatives, et j'ai des idées pour savoir quels résidents sont prêts pour la prochaine étape de la formation du Dr Minnick.
Dr. Kepner, Dr. Bailey genel cerrahi şefi olarak Dr. Grey'in yerine geçtiğini söyledi. - Geçtim.
Oh, Dr Kepner, Dr Bailey m'a dit que vous remplaciez le Dr Grey comme chef de la chirurgie générale.
- Grey'in evine mi?
- Chez Grey?