Iyi bilirim translate French
1,171 parallel translation
İspanyollar ve Roma'dan gelen İtalyanlar bir aradaydık. Latince'yi de iyi bilirim.
L'Espagnol et l'italien viennent des Romains et je domine le latin.
Orayı iyi bilirim.
Je la connais bien.
Evet, bu durumu çok iyi bilirim ama sana 50 dolara mal olur.
Je connais ça. Mais ça fera 50 $.
Kuzey su tarzı, güney su tarzı ve hatta sisli bataklık tarzını çok iyi bilirim.
J'ai étudié le style des tribus boréale et australe, même le style des tribus du Marais Brumeux.
Bu hissi iyi bilirim.
Je sais ce que c'est.
Bu hissi iyi bilirim ve ikiniz de yalancısınız.
Je sais ce que c'est, et vous êtes des menteurs.
- Evet, bunu iyi bilirim.
Ouais, c'est ça.
Ancak, bir şeylerin etkili olmasını sağlamayı iyi bilirim.
Mais une chose est sûre, je sais faire marcher les choses.
Ben senin ne demek istediğini iyi bilirim ; iğrenç şişko!
Je sais ce que tu as voulu dire, gros dégoûtant!
Buraları bütün polislerden daha iyi bilirim.
Je connais le quartier mieux que personne.
Şiiri sizden çok daha iyi bilirim.
Je connais son œuvre mieux que vous.
Bir arkadaşın kötü davrandığında... nasıl üzülünür çok iyi bilirim.
Un chewing-gum, soldat? Je sais que ça doit faire mal quand un ami te joue un tour.
Onu çok iyi bilirim. Şey, onlar hiç iz bırakmadan kayboldular.
Tous disparus sans laisser de trace.
Ben o bakışı iyi bilirim.
Je connais bien cet air.
Bu hissi iyi bilirim.
Je connais cette sensation.
Bazıları tuhaf olduğumu düşünür. O hissi iyi bilirim.
- Certains me trouvent bizarre.
Bunu çok iyi bilirim.
Dieu sait que j'en sais quelque chose.
O filmi o kadar iyi bilirim ki.
Je connais ce film par cœur.
lmgarcadero of Ca Rezzonico yakınlarında. - Venedik'i iyi bilirim.
Je connais Venise, je sais où c'est.
Bölge yasaları iyi bilirim.
Je connais bien la loi locale.
- Yapma Harry, ben bu üç kağıtları çok iyi bilirim. Köpek bana lazım.
Je connais tes embrouilles par cœur.
Ayrıca bir bayanı mutlu etmesini de çok iyi bilirim.
Je vous étonnerai souvent.
İnan bana suçluluğun ne olduğunu iyi bilirim.
Et croyez-moi, je connais le sens du mot coupable.
çok iyi bilirim
Ça n'a pas beaucoup changé ici!
New York'u hiç bilmem. Roma, Paris ve Los Angeles'ı daha iyi bilirim.
Je connais bien mieux Rome, Paris et Los Angeles que New York.
Bu semti iyi bilirim, yani... dükkanlar falan hakkında bilgi istersen...
Je connais très bien le coin, alors si vous avez besoin de renseignements,
En çok neresi acır çok iyi bilirim seni muzip cüce.
Je sais où ça vous fait le plus de mal, espèce de Troll.
Merhaba. Ben, Dan Marino. Korumanın ne olduğunu iyi bilirim.
Je suis Dan Marino, et je sais ce que vaut la protection.
Bu araziyi iyi bilirim.
Je connais la région.
O semti iyi bilirim.
Henry, je connais ce quartier...
- Rugulach'ı iyi bilirim.
Je ne connais que ça.
Evet, Paul'u iyi bilirim.
Oui, je le connais.
Dini kuralları iyi bilirim.
Je connais assez bien les Saintes Écritures.
Aile meselelerini iyi bilirim.
Les affaires de famille, je connais.
Orayı iyi bilirim.
Je connais l'endroit.
Ve atları iyi bilirim.
Et je connais les chevaux.
Ve Hintli bir kız için namusun ne anlama geldiğini iyi bilirim.
Et je sais ce que veut dire l'honneur Pour la femme indienne
Ben hakimiyetimin sınırlarını iyi bilirim büyücü.
Je connais l'étendue de mon empire, Sorcier!
Kendimi iyi adamlardan biri olarakgörüyorum ve belki de kötü adamların neye benzediğini sizden daha iyi bilirim.
Je me considère une brave personne. Je sais peut-être plus que vous comment sont les méchants.
Asilerin nasıl dize geleceğini iyi bilirim.
Je saurai mettre cette canaille à genoux.
Algonquin dilini çok iyi bilirim.
Je parle couramment l'algonquin.
Dinle, kimin iş yapacağını iyi bilirim.
Ecoute, je sais faire mousser.
Yorgunluğu iyi bilirim.
Ca, je connais.
Seni iyi ve nazik bir insan... ve yetenekli bir avukat olarak bilirim.
Je sais que vous êtes un homme bon et honnête, ainsi qu'un avocat très compétent.
Ben Matadi'yi iyi bilirim.
A propos d'endroits merdiques, c'en est un ici, non?
İyi tamamlanmış işi, ödüllendirmesini bilirim.
Je sais comment récompenser un travail difficile.
Yaşamanızı ben sağladım... ve sizin için iyi olanı yanlız ben bilirim.
C'est moi seul qui assume votre pitance... et c'est moi seul qui sais ce qui est bien pour vous.
Beni dinlemelisin, ben daha iyi bilirim.
Ma belle, je suis ta cadette, mais j'en ai plus dans la caboche.
Ama iyi bir burgerden de keyif almasını bilirim. Fransa'da peynirli çeyrek-libreliğe ne dendiğini biliyor musunuz?
Tu sais le nom du Quarter Pounder with Cheese, en France?
İnsanlarla nasıl iyi geçineceğimi bilirim.
Je suis une fille docile.
Onu ve imalarını iyi bilirim.
Je le connais, lui et ses railleries.
bilirim 164
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bakın 37
iyi biliyorum 18
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikir 75
iyi bir fikrim var 23
iyi bir nokta 22
iyi bir şey 36
iyi bir çocuk 55
iyi bir soru 35
iyi biliyorum 18
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikir 75
iyi bir fikrim var 23
iyi bir nokta 22
iyi bir şey 36
iyi bir çocuk 55
iyi bir soru 35