Konuştuğumuz gibi translate French
604 parallel translation
- Elbette koleksiyonunun, konuştuğumuz gibi.
- De votre collection.
ben de son gece konuştuğumuz gibi hemen dönerim.
Quand je reviendrai, tout sera comme je te l'ai dit hier soir.
Sen kitabını yazar, ben bir-iki inek yetiştirir ve Jerry resimlerini çizer. Ve Seth de öğrenir. Konuştuğumuz gibi.
Tu finiras ton bouquin, je garderai une ou deux vaches, Jerri peindra... et Seth apprendra la vie naturelle comme on le rêvait.
Ve bir başlangıç yaptık, harika bir başlangıç. Her şey, aynı konuştuğumuz gibi gidiyor.
Pour l'instant, tout ce déroule merveilleusement bien.
- Aynen konuştuğumuz gibi.
- Le marché tient toujours?
Konuştuğumuz gibi.
Comme convenu.
Konuştuğumuz gibi davranmazsanız gücenmem.
Si vous aimez mieux me lâcher maintenant, je ne serai pas fâché contre vous.
Konuştuğumuz gibi parayı sakla ve bekle.
Tu vas cacher l'argent comme convenu, et tu attendras.
- Ayrıntılar konuştuğumuz gibi Harry.
- Les détails n'ont pas changé Harry.
Neden oraya gidip kapıları onarmıyorsun, önceden konuştuğumuz gibi.
Pourquoi n'irais-tu pas réparer les portes comme on a dit?
O zaman konuştuğumuz gibi beni de komiteye alacaksınız.
Alors je vais faire partie du comité, comme on a parlé.
Konuştuğumuz gibi mi? El Patio Restoranı'nda mı?
Au restaurant El Patio?
Ayın 25'i, konuştuğumuz gibi.
Dites-lui qu'elle se fera le 25, comme convenu.
Ama buradayım. Konuştuğumuz gibi seninle geliyorum.
Et je me retrouve là, à vous accompagner.
Konuştuğumuz gibi, yarı yarıya.
50 / 50 comme nous l'avions dit.
Unutma, konuştuğumuz gibi yanıtların kısa ve öz olsun.
Souvenez-vous, faites des réponses courtes et succinctes.
Böylece eğlenebiliriz. Sonra sen, konuştuğumuz gibi Londra'ya gideceksin.
Puis tu iras à Londres, comme on en a discuté.
Konuştuğumuz gibi.
Comme on a dit.
Bütün bu işleri gerçekleştiriyorsun ama bunları yaparken bir dürtü mü hissediyorsun yoksa evvelden konuştuğumuz gibi mekanik bir şekilde mi yapıyorsun?
Ces choses, est-ce que tu les fais parce qu'une force t'y pousse, ou bien est-ce purement mécanique?
Konuştuğumuz gibi, onu sonunda nehre indirebileceğiz.
On va enfin pouvoir le mettre dans la rivière comme on avait dit.
Daha önce konuştuğumuz gibi.
Je vous en avais déjà parlé.
Bacaklar samba yapsın, konuştuğumuz gibi.
La samba dans les jambes. Du calme!
O benim İngiltere'den kuzenim, onlar bizim konuştuğumuz gibi konuşmazlar.
Ce n'est pas un germain, c'est un breton! , et il ne parle pas tout à fait comme nous.
Şimdi, baba, konuştuğumuz gibi.
Bon, Papa, c'est comme je t'ai dit.
Peki beyler konuştuğumuz gibi.
Les gars, comme on a dit.
Konuştuğumuz gibi piyadeler isyanı bastırmaya çalışıyor.
Le régiment d'infanterie essaie de faire face.
Konuştuğumuz gibi.
Comme on avait dit.
Bay Data, Bay Worf, konuştuğumuz gibi devam edin.
Comme prévu. M. Data, M. Worf, entamez la procédure.
Konuştuğumuz gibi, seninle iş yapmaya can atıyoruz.
Comme on le disait, on a hâte de faire affaire ensemble.
"Miktar konuştuğumuz gibi mi?"
La première moitié, tel que prévu...
- Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
Mêmes conditions?
Şimdi iş sahaları orada listelenmiş, konuştuğumuz gibi.
La liste des zones à dégager est là. Comme convenu.
Konuştuğumuz gibi.
Tu as 10 %, comme convenu.
Konuştuğumuz gibi.
A l'instant même.
- Konuştuğumuz gibi... ama bizi gördü mü ya da orada mıydı bilmiyoruz.
- On a joué le jeu, mais on ne sait pas s'il nous a vus, ou s'il était là.
Konuştuğumuz gibi işlem 217.
Procédure 2 17, comme prévu.
Okay, Fulton. Aynen konuştuğumuz gibi.
FuIton, n'oublie pas, fais ce qu'on a dit.
- Bay Scrooge. Sen, bayım. Konuştuğumuz gibi, bu sabah işte değildin.
Vous n'étiez pas au bureau, ce matin, comme convenu!
Konuştuğumuz gibi, dikkat çekmemeye çalışın ve kalabalığa karışın.
Tâchez de passer inaperçus dans la foule.
Konuştuğumuz gibi, şu anda burada oynanan bir oyun var, değil mi.
- Un jeu est en train de se jouer.
Az önce konuştuğumuz gibi olmayacağından emin olmak istiyorum.
Il est bien entendu que ce ne sera pas... comme on l'a dit?
Saçını boyatırsın. Konuştuğumuz gibi plastik cerrahi yaptırırsın.
Tu te teins... un peu de chirurgie esthétique...
Konuştuğumuz gibi, beynini yenilettin mi?
Tu as obtenu cette fameuse extension?
Tıpkı az önce konuştuğumuz diğeri gibi.
comme nous disions tout à l'heure.
Hep konuştuğumuz gibi.
Comme tu en parlais toujours.
Daha önce konuştuğumuz rüyalar gibi.
Disons que c'est comme ces rêves, tu sais...
Bana, tüm konuştuğumuz bu gibi geldi.
J'ai cru qu'on n'avait parlé que de ça.
- Konuştuğumuz gibi.
Sal ut.
Sigorta müfettişi "kundaklama" yazısını okumalı yaklaşık iki metre yüksekliğinde büyük harflerle. - Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
- C'est comme on avait dit?
Her sey konustugumuz gibi kalacak.
Rien d'autre que ce qu'on a fait.
- Konuştuğumuz gibi.
- C'est fait.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113