Nasıi yani translate French
216 parallel translation
NasıI yani, anımsamıyor mu?
Comment ça, il ne s'en souvient pas?
NasıI yani, sen...?
Comment ça, tu ne...
NasıI yani?
Quels gens?
NasıI yani?
Quelle idée! Pourquoi?
NasıI yani?
- Adopté! Tu dérailles?
- NasıI yani? - Anne gibi duruyorsun.
T'as l'air d'une mère poule.
- NasıI yani? - Bir hafta şaşkına dönüyorsun.
Y te faut la semaine pour te remettre.
- NasıI yani, cadı mı?
- Tu veux dire... Un sorcier?
- NasıI yani?
- Pourquoi?
- NasıI yani? - Bir televizyon bayiinin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm.
- Je suis passé devant un magasin de télés, et j'ai vu ta photo.
NasıI yani?
L'allure de quoi?
- Onu anlayabiliyor musun? NasıI yani?
Vous entendez l'indien?
- NasıI yani?
- Engoncé. - Quoi?
- NasıI yani?
- Comment ça?
NasıI yani? İpler hiç belli olmuyor.
Arrête, on voit à peine les trucages.
NasıI yani?
Comment ça?
NasıI yani, sineği burnuna sokmak gibi bir şey mi?
Ben alors, autant qu'on s'enfonce une guêpe dans les narines.
- NasıI yani?
- Ça veut dire quoi?
NasıI yani?
Quoi donc?
NasıI yani kaçmaz?
Ça veut dire quoi "s'esquiver"?
- NasıI yani?
- C'est à dire?
NasıI yani?
Quoi?
NasıI yani, birkaç polis hilesi mi biliyorsun bizi bunlardan kurtarabilecek?
T'as un truc pour ouvrir des menottes?
- NasıI yani?
- C'est-à-dire?
NasıI yani "herşey"?
Comment ça " "prête à tout" "?
- NasıI yani?
- De quoi tu parles?
- NasıI yani?
- "Pélagique"?
- NasıI yani?
Alors, quoi?
- Mülteci misiniz? - Nasıl yani?
- Vous venez de l'I.R.O.?
NasıI yani?
Kate n'est plus dans le coin, Doc.
NasıI yani?
Comment?
Yani nasıI kaybedebilirim?
Comment puis-je perdre?
NasıI yani? Şey... aynısını içen iyi bir dostum vardı.
Un bon ami à moi buvait la même chose.
- NasıI yani?
- Parce que tu l'as laissée partir!
Yani, bu hikayeyi bir başkası duysa nasıI inanır?
N'importe qui entendrait cette histoire... Enfin...
Yani, Ward'ın nasıI kahramanca öldüğü.
Que Ward est mort, plutôt.
- NasıI olduğunu biliyorsun yani.
- Alors, tu connais?
Yani, stüdyonun nerede olduğunu biliyor musun? Veya nasıI bir yer olduğunu?
Vous vous souvenez de l'endroit où se trouvait le studio?
Frederick nasıI? Yani Elliot?
Enfin, Elliot.
Yani, yan, yani, biz nasıIız? Mutlu muyuz, değil miyiz?
Heureux, malheureux?
- NasıI yani bahşişlerden mi?
Quoi?
Yani, nasıI bilebilirim?
Comment aurais-je pu savoir?
NasıI yani?
Qu'est-ce que tu veux dire?
Yani nasıI yapılmaması gerektiğini mi görmek istiyorsunuz?
Et vous voulez voir ce qui ne va pas.
- NasıI yani?
Comment ça?
Yani kızın oraya nasıI gittiği bir soru işareti.
Il nous reste à savoir comment elle s'est enfuie.
Nasıl yani, Elise'i tanıyan biri mi? Ya da aileden?
Quelqu'un qui connaissait Elise et serait mêlé à son enlèvement?
NasıI yani?
Quoi, ça?
Her sabah kalkmak. Yani, nasıI olur?
Comment se réveiller chaque matin?
- Nasıl yani? - I. B. Bangin'.
- Quoi, j'aime la baise?
Kahretsin biz böyle beklerken o ölüyor. Yani yapabileceğimiz... Tanrım bana nasıI "sakin ol" diyebilirsin?
Il est en train de crever, on ne peut rien faire et... je devrais me calmer?
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanılmışım 190
yanımda kal 49
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanında 38
yanımda 72
yanılmışım 190
yanımda kal 49
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yani o 46
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanına geliyorum 25
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yani o 46
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanına geliyorum 25
yani ben 120
yanıyorum 101
yanında olacağım 35
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16
yani bu 55
yanıyorum 101
yanında olacağım 35
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16
yani bu 55