Ne yapacağımızı söyleyeyim translate French
137 parallel translation
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim Mac, ona 25 dolar göndereceğiz.
Voici ce que je vais faire, Mac Nous lui enverrons 25 $.
Ne yapacağımızı söyleyeyim. Birer kadeh daha içip Bill'i eve geri götüreceğiz.
On s'envoie tous un dernier coup et on ramène Bill à la maison.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce qu'on va faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voici ce que nous ferons.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je vais vous dire ce qu'on va faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim, yaşlı dostumuz burada kamp kurmakla meşgulken, sen ve çocuk katırlara yiyecek bulacaksınız.
Le vieux et moi on va chercher un arrangement. Vous deux, ramenez les mules.
- Deniyorum ama heyecanlıyım. Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je suis nerveux
Size ne yapacağımızı söyleyeyim.
Écoutez.
- Rica ederim. Şimdi ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voici quels sont nos projets pour l'après-midi.
Şimdi ne yapacağımızı söyleyeyim.
Bon, je vais te dire ce que nous allons faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais vous le dire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim!
Je te préviens.
Ee, seni zahmetten kurtarıp ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais donc vous expliquer ce qu'on devait faire.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim
Tu sais ce qu'on va faire?
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Mais écoute.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tu sais ce qu'on va faire?
Ne yapacağımızı söyleyeyim : Eve gideceğiz, bu tanka tırmık izleri çizeceğiz, çavuşu yatağa koyacağız ve bu akşam olanları unutacağız.
Voilà ce que je vous propose- - on repeint les éraflures sur le tank... on met le Sergent au lit et on oublie toute cette soirée.
Ne yapacağımızı söyleyeyim, Charlie.
Charlie...
Şimdi size ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais vous dire ce qu'on va faire.
- Ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Qu'allons-nous faire?
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je vais te dire ce que nous ferons.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Ce qu'on va faire, c'est le tuer.
Bak Bud, ne yapacağımızı söyleyeyim. Paranın değerini öğreneceksin!
Celle d'Al lui a donné un tuyau aussi :
Size ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais vous le dire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce que je propose.
Ne yapacağımızı söyleyeyim John.
Je vais vous dire, John.
Ne yapacağımızı söyleyeyim... yüzde 20.
Voilà ce qu'on va faire : 20 %.
Dinle Arthur. Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce qu'on peut faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je te dis ce que nous allons faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je vais vous le dire.
Bak, ne yapacağımızı söyleyeyim.
Écoutez, je sais ce que nous allons faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais te le dire précisément.
Evet Buck, sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Bien, Buck. Voici ce qu'on va faire.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim. O satım yerine gideceğiz ve arabayı alacağız hani içinde hediyeler olan ve sonra ikizlerin evine gideceğiz ve bizi affetmeleri için yalvaracağız!
Alors, on va à la fourrière, on prend la voiture avec les cadeaux et on va supplier les jumelles de nous reprendre!
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voici ce que nous allons faire.
Kısacası, zehir aramak, duman aramaya benzer. Ne yapacağımızı söyleyeyim.
En fait, chercher du poison revient à chercher de la fumée.
Ama ne yapacağımızı sana söyleyeyim. Daha önce ele geçirmeye çalıştığımız bir şehre saldırıya geçeceğiz.
Nous allons attaquer une ville qu'on a déjà essayé de prendre.
Ne yapacağımı söyleyeyim, Yazı-tura atacağız.
Attendez! Pile, on entre.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais te dire ce qu'on va faire.
Yemeği başka bir zamana bırakamaz mıyız? Yarın gece ya da daha sonra. Size ne yapacağımı söyleyeyim.
Si nous dînions demain, ou après-demain?
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Une fois au Canada, je t'écrirai une carte... et j'y écrirai mon adresse. Tu sais quoi?
Sana başka bir şey daha söyleyeyim. Sen III.Dünya savaşı için turlamaya devam et. İngiliz kızına ve tanrı bilir başka kaç tanesine yaptığın gibi Cathy'yi hamile bırakmadan önce, seni terketmesi için her lanet şeyi yapacağım.
Et sachez ceci... si vous espérez que la troisième guerre mondiale éclate... je vais tout faire en mon pouvoir pour qu'elle vous quitte... avant que vous ne la mettiez enceinte comme l'Anglaise et qui sait d'autre.
Sakin ol. Ne yapacağınızı söyleyeyim.
Du calme, je m'occupe de vous.
- Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais te le dire.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim. Bunu reddedeceğiz.
On l'ignore, c'est tout.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce qu'on va faire.
Ne yapacağımızı söyleyeyim Rudy.
Je vais te dire.
Biliyorum ülkeye girmemi bekliyorsunuz. Ama şimdi size ne yapacağımı söyleyeyim. O çantayı ölmüş bedenimden alacaksınız!
Vous êtes venus ici pour moi mais je vous préviens, faudra m'étendre pour avoir le sac.
Patronum Bay Robinson'a ödemeyi ne zaman yapacağınızı söyleyeyim?
Quand pourrai-je annoncer à mon chef, M. Robinson,
Bak sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà...
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce qu'on va faire...
ne yapacağımızı biliyorum 30
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45