O kadar hızlı değil translate French
193 parallel translation
O kadar hızlı değil.
Attendez, pas si vite.
O kadar hızlı değil.
C'est un test.
Hayır, hayır, hayır. O kadar hızlı değil, kayıp bayan.
Pas si vite, Dame Perdue.
ama o kadar hızlı değil... hızlı mı istiyorsun yoksa yavaş mı.Sen yap
Pas si vite! - Vite, pas vite... Faites-le.
O kadar hızlı değil.
Attends un peu!
O kadar hızlı değil.
Arrête un peu.
O kadar hızlı değil, Kunai!
Pas si vite, Kunai!
O kadar hızlı değil, Mr. Spock.
Pas si vite, M. Spock.
O kadar hızlı değil.
Pas tout de suite.
O kadar hızlı değil.
Pas si vite. Oui, comme ça.
O kadar hızlı değil, dikkatli ol.
Je te le dirai.
O kadar hızlı değil, hızlı değil.
Pas si vite. Plus lent.
O kadar hızlı değil, yavaşla.
Pas si vite!
O kadar hızlı değil.
Pas si vite.
O kadar hızlı değil, arkadaşım.
Pas si vite jeune homme.
O kadar hızlı değil. Bir dakika bekleyin.
Attendez, pas si vite.
Yavaşla, yavaşla, o kadar hızlı değil.
Tranquillement.
O kadar hızlı değil.
pas si vite.
- O kadar hızlı değil.
Allons-nous-en...
O kadar hızlı değil, Frank.
Pas si vite Frank.
- O kadar hızlı değil Dr. Carter.
- Tout doux, Dr Carter.
Harry, o kadar hızlı değil. Ben onu elde edene kadar, onlarda seni elde edemeyecekler. Daha başka hile yok.
Vous ne pouvez pas partir avant qu'elle n'arrive ici.
"O kadar hızlı değil" diyeceğiz.
"Pas si vite."
O kadar hızlı değil.
S'il charge, vous démarrez.
O kadar hızlı değil, ahbap.
Pas si vite, mon vieux.
Sakın beni - O kadar hızlı değil, O kadar hızlı değil! Ya-hoo!
Non, il est exactement où je le voulais.
O kadar hızlı değil, bacım.
Pas si vite, soeurette...
O kadar hızlı değil, kız kardeş.
Pas si vite, ma jeune amie.
- Ama o kadar hızlı değil.
Il a tiré sur 14 personnes.
O kadar hızlı değil!
Pas si vite!
O kadar hızlı değil, Adrian.
Pas si vite, Adrian.
Durand o kadar zeki değil. Hızlı davrandık.
Ca a été mené rondement.
Arzu seni ele geçirmeden bunu yapmak hata olur! O kadar hızlı değil!
Elle n'est pas là, qu'est-ce qui se passe?
Şey, belki o kadar da sıradan değil. - Mama mia.! O sene hiçbir şey sıradan değildi... kaldı ki hırsızlık olsun.
Simple roublardise... peut-être mais rien n'est simple!
Dur ya, o kadar da hızlı değil!
Pas si vite, mon beau!
O kadar hızlı değil, Helmet.
Lone Starr!
- Sizi şeytanlar! - O kadar hızlı değil.
Démons!
Ve bu inandırıcı değil, karısı o kadar hızlı olamaz.
La femme accepte trop vite l'arrangement.
O kadar da hızlı değil.
Pas si vite.
Fakat o kadar da hızlı değil.
Plus vite. Mais pas trop.
- O kadar da hızlı değil, karşılığını alırım.
Pas si vite. Ce n'est pas gratuit.
O kadar hızlıydım ki elini bıraktığımı hissetmedin bile, değil mi?
Tellement rapide que t'as rien senti, hein?
Hızlı hareket etmeliyiz. O kadar iyi değil sanırım?
Ca s'est mal passé?
O kadar hızlı değil. Hayır, hayır.
Pas si vite.
Hızlı sürüyor ama o kadar da değil.
Il conduit rapidement, mais pas aussi vite.
Her neyse, kimin hızlı olduğu o kadar da önemli değil.
Bah, qui est le plus rapide n'est pas important.
Dur o kadar hızlı değil
Attends...
O kadar hızlı değil.
Pas si vite, petit!
- Düşünüyordum ki onlar için hızlı gitmek o kadar da önemli değil.
- Mais peu leur importe d'aller vite.
- Bu o kadar da hızlı değil.
Personne ne sera capable de le faire de Le Bombay.
O kadar hızlı değil, düşük don!
Pas si vite, les rigolos!
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107