English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Ona bakma

Ona bakma translate French

470 parallel translation
Sen ona bakma. Daha çocuk işte.
Ne faites pas attention, c'est une enfant.
- Ona bakma. Doldur.
- Sacha, remplis mon verre.
Ertesi sabah o kadar yoğun çalıştık ki, neredeyse ona bakma şansım bile olmadı.
Le lendemain, il a fallu bosser dur. Pas le temps de se regarder.
Sen ona bakma.
- Salut. Paul, qui a jamais soif.
Sen ona bakma Victor, Henri alay ediyor.
C'est un cynique...
- Ona bakma sen. Carmina önemli biri olamadığım için bana kızgın.
Rafa.
Ona bakma.
Ne regardez pas.
Ona bakma.
Ne regardez pas
Sakın ona bakma.
Ne le regardez pas.
* Ona bakma...
Ne la regarde pas
"Ona bakma yoksa seni kör eder."
"Ne Ia regarde pas ou elle t'aveugIera."
Ona bakma!
Ne le regarde pas!
Ona bakma, Catherine!
Ne le regarde pas, Catherine!
Bırak konuşsun, çekici adam! Haydi, Tono, söyle söyleyeceğini, ona bakma sen!
Tu es libre de parler, Tono.
Ona bakma.
Ignore-le.
Sakın ona bakma.
Ne regarde pas!
Ona bakma, yaşlı bir aptal o.
Laissez-le, c'est un pauvre bougre.
Muriel bizimle yiyor ama ona bakma şimdilik.
- muriel dîne avec nous ce soir. Mais ne Ia regardez pas encore.
Sen ona bakma.
Ne t'occupe pas d'elle.
Ona bakma.
Ne le regardez pas.
Ona bakma, ona bakma, ona bakma.
Ne le regarde surtout pas.
Ona bakma, bu işi ben idare ediyorum.
Pas lui. C'est moi qui commande.
- Ona bakma sen. Seni kızdırıyor.
- Ne l'écoute pas, elle te provoque.
Ona bakma bile.
Ne la regarde pas non plus.
Ona bakma o büyük bir sanatçı.
Vous deux, ça devrait coller au poil. - Je me sauve.
Ona bakma.
Non... ne regardez pas ça.
Ona bakma.
- Ne le regarde pas.
Sakın, sakın ona bakma.
Non... Non, ne la regarde pas!
Ona bakma.
Ne la regarde pas.
- Ona bakma.
- Ne le regardez pas.
Konuşmamızdan önce ona bakma şansı verir.
Et elle aura pu voir ça avant qu'on se parle.
Sen ona bakma Mike, yemek harika.
Ne l'écoute pas. C'est délicieux.
Ve bize belge vermemiş olsa da belediye ve sunağımız bezenmemiş olsa da çiçeklerle ve gelinliğinin nereden geldiğini bilmesen de ve yoksa da saçlarında küçük bir Menekşe içinde ekmeğini yediğin tabağını al fazla uzun bakma ona fırlat gitsin uzağa.
Nous n'aurons pas La permission d'un maire Aucun autel, Pas de fleur d'oranger Tu ne sauras jamais D'où vient ta robe de mariée
Kusura bakma ama birinin ona dokunmasına dayanamıyorum.
Je n'aime pas qu'on le touche.
Ama yapacağını ne türlü yaparsan yap, anana el kaldırıp kirletme elini, ona kötü gözle bakma.
Mais que ton esprit reste pur. Que ta vengeance épargne ta mère!
Gördüm! Bakma ona.
Je l'ai vu!
Öyle bakma bana, bundan bir zarar gelmez. Hayır, ona yardım etmenin en iyi yolu bu.
ne regardez pas comme ça, allez, y a rien de méchant là-dedans, au contraire, ce que je peux faire de mieux pour elle.
Bakma ona! Bakma!
Ne la regardez surtout pas.
Kusuruma bakma ama, ne olur ona kötü davranma Isaac.
Tu es trop faible. Excuse-moi...
Bakma ve ona söyleme.
Ne regarde pas et ne lui dis rien.
Ona sadece bakma.
Ne regardez pas ça comme ça.
Aynen öyle. Bakma ona.
Ne le regarde pas.
Sen bakma ona.
Laissons-la ronchonner!
- Sen ona bakma.
- Ne te fais pas trop de bile.
Adam... Ona doğru bakma.
Le type que vous voyez là-bas - ne vous retournez pas, Mathilde - il prétend qu'il est venu exprès pour voir Odile Jouve.
Ona bakma. Başına bela olur.
Le regarde pas, ou ça va chauffer.
Bakma ona. Bakma.
Ne le regarde pas.
Bakma ona. Hava biraz ısınınca sana yüzmeyi öğretirim.
Il dort? Ne regarde pas ça.
Haydi. Bakma ona.
Ne le regardez pas!
Bakma ona, lütfen.
Ne regardez pas ça, je vous prie.
Ona çok uzun süreyle bakma...
Le regarde pas trop longtemps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]