English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Saat 20

Saat 20 translate French

1,431 parallel translation
- Saat 20 : 23.
- Vingt heures vingt-trois.
Salı günleri saat 20 : 00'de kaçırmak istemeyeceğiniz "Nat King Cole Show". Bir saniye bekleyin...
Le Nat King Cole show... à ne pas rater, chaque mardi à 20h00...
Bir kadına sabah 8'de kocasının Saddam'la yattığını söyle saat 20'de onu bulup, "Bir daha sakın evimin yakınına gelme," der!
Dites à une femme, à 8h, que son mari couche avec Saddam, elle le trouvera avant 20h pour lui dire : "Saddam, t'approche plus de chez moi!"
Çarşamba, saat 20.00'de.
À 20 h, mercredi.
Washington'a olan uçuşumuz... 2 saat 20 dakika sürecek.
C'est votre commandant. Nous arriverons â Washington dans 2 h 20.
Lassano'lar. Saat 20 : 00'de beş kişilik bir grup gelecek.
Au moins je ne vais pas la mettre sur un iceberg et la pousser au large.
Saat sekiz olmak üzere.
Il est presque 20 h. Attends.
Saat sekiz. Kim sekizdeki randevusuna tam sekizde gelir ki?
Qui se présente à 20 h pour un rendez-vous à 20 h?
Affedersiniz. Bu yeri saat Ssekiz için ayırmıştık. Saatim sekizi dört geçtiğini gösteriyor.
Excusez-moi, nous avons réservé la salle à 20h, et il est 20 h 04.
Saat kaçta çıktılar? 20 : 30'da.
- A quelle heure ils étaient ensemble?
Hadi bakalım, Harvey. Bakalım, kendi rekorunu kırabilecek misin Bunu bir saat dört dakika içerisinde yapman lazım.
Alors Harvey, voyons si tu peux battre le record établi, 1 h 20 min.
İki saat yirmi dakika boyunca bunu mu yaptın?
Tu fais quoi, les 2 h 20 restantes?
Saat 8 : 45 Rezervasyon 8 : 30 içindi, değil mi?
Il est 20 h 45. La réservation était bien pour 20 h 30?
İyi olacaksın, keçi. 20 saat içinde Afganistan'da olacaksın.
Tu seras chez toi dans une vingtaine d'heures.
Afganistan'a mı? 20 saat boyunca daracık bir yere sıkıştık... Daha kötü ne olabilir ki?
Aller là-bas, bloqués 20 h dans ce tout petit espace, il pouvait rien arriver de pire.
20 saat!
- Vingt heures!
Cartman osurdu. 20 saat boyunca koklamak zorunda kaldık.
Cartman a pété, on a dû supporter l'odeur tout le voyage.
Saat 04 : 20 Zulu'da ölmüş.
Il est mort à 04 20 Zulu.
Bu akşam saat tam sekizde.
Ce soir, 20 h précises.
Saat 8 : 00'da Gap'in dışarısında olacağım, tamam mı?
Je serai devant le magasin Le Gap à 20 h.
Orada kamp kurup 20 saat boyunca gözetleyin ortalığı.
T'as qu'à planter une tente et surveiller la poste.
Fabrikada doldurmam gereken 20 saat kaldı.
L'usine a réduit le travail et délocalise au Mexique.
- Saat 8 : 30. -
- ll est 20 heures 30.
Seni saat 9 : 00da alırım.
Je passe te chercher à 21 heures. 20 heures.
" Saat 14 : 20.
14H20 :
Yarın gece saat 8'de.
C'est demain soir à 20 : 00.
Yirmi üç saat ve yirmi dakika, Joey.
23 h et 20 mn, Joey.
Saat 9 : 20.
Il est 9 heures 20.
Saat 8'de görüşürüz.
A 20 h.
Saat 3 : 20.
Il est 15h20.
Saat daha 9 : 20.
Il est 9h20.
20 Temmuz saat 09 : 23.
Kang Chul-joong n'est pas encore arrivé.
Oğlunuz, bugün saat 12 : 20'de öldü.
Il est mort à 12h20
20 dakika belki yarım saat sürerdi.
Cela prenait 20 minutes, peut-être une demi-heure.
14 gün, 20 saat 54 dakika ve 21 saniye... 22 saniye, 23 saniyedir evliyim.
Je suis marié depuis 14 jours, 20 heures, 54 minutes et 21 secondes, 22 secondes, 23 secondes...
- 20 saat.
- 20 heures!
- 20 saat mi?
- 20 heures?
- Bir dakika- 20 yıl yoktun. Ama onunla yarım saat görüşünce bunları anlayıverdin öyle mi?
Après 20 ans d'absence, tu as déduit ça dans la demi-heure passée avec elle?
K-Directorate'la olan toplantı Moskova'daki bir binada 24 saat sonra gerçekleştirilecek.
- La réunion avec le K-Directorat est prévue dans 20 heures à Moscou.
SAAT 8 : 30'DA YALNIZ GEL.
20 h 30. Venez seul.
Saat sekiz iyi mi?
20 h?
İyi Seyirler... 906 sefer sayılı uçak, Miami sınırında...... kalkıştan hemen sonra saat 8.20'de radarda kaybolarak yere çakıldı.
Vol 906, de Miami à Washington. Disparu du radar à 8h20.
Teslim zamanı bu akşam saat 8'de. Ve hasta olduğunu söylediğini sanıyordum.
Je veux son article avant 20 h. Elle n'est pas malade?
Eğer bu akşam saat 8'e kadar tavsiye köşesini bitirmezsek, Karen kovulacak.
Karen doit rendre sa rubrique avant 20 h, ou elle se fait virer.
yarım saat boyunca 20 dakika, yarım saat...
pendant une demi-heure, 20 minutes...
Dokuz saat ve yirmi dakika bekleyemez mi?
9 heures et 20 minutes?
- Bugece saat sekizde, Monty.
Ce soir, à 20 h, Monty.
- 20 saat dersten sonra hala Jameikalı gibi konuşuyordun gerçi..
Mais on croyait entendre un Jamaïcain. N'importe quoi!
- Saat 3'te değil miydi? - Lanet olsun! 8x20
Friends Saison 8 Episode 20
Bu faturaya göre saat 4 : 20'de 18.
Il est innocent.
Sonra saat 8 gibi banyoya girdim. 11 : 15'de çıktım.
Puis j'ai été aux toilettes à 20 h. J'y suis resté jusqu'à 23 h 15.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]