English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sanırım bunu yapabilirim

Sanırım bunu yapabilirim translate French

124 parallel translation
Sanırım bunu yapabilirim.
J'y arriverai.
Sanırım bunu yapabilirim, ama ona bu nüshayı vermek istememiştim.
Je p-pourrais faire ça, mais je ne v-veux pas lui d-donner cet ex emplaire.
- Sanırım bunu yapabilirim.
Bonne idée.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je peux faire ça.
- Evet, sanırım bunu yapabilirim.
- Oui, je crois.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je devrais pouvoir y arriver.
Sanırım bunu yapabilirim.
D'accord. Boyett est un ami à moi.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
On n'a qu'á faire ça.
- Sanırım bunu yapabilirim.
- Je peux faire ça. Je regrette...
Sanırım bunu yapabilirim.
Je pense que je vais y arriver.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je vais me convertir.
- Sanırım bunu yapabilirim.
Je crois que je n'ai pas le choix.
- Orada kal. - Sanırım bunu yapabilirim.
- Je crois pouvoir y arriver.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je suis partant.
- Hayır. Hayır. Sanırım bunu yapabilirim.
Je crois que ça, je vais pouvoir gérer.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je veux bien essayer.
Şey, evet. Sanırım bunu yapabilirim.
Oui, c'est vrai que je pourrais le faire.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je pourrais faire ça.
Sanırım bunu yapabilirim peder.
Je pense pouvoir y arriver.
Sanırım bunu yapabilirim.
Ca, je devrais y arriver.
Sanırım bunu yapabilirim.
C'est faisable.
Tamam Mr Freed, Sanırım bunu yapabilirim.
Bien, M. Freed, je crois que je vais y arriver.
Evet. - Ve sanırım bunu yapabilirim.
- Je peux y arriver, je crois.
Sanırım bunu yapabilirim.
Ça me paraît faisable. N'entrez pas dans les détails.
Kulpu oynatmayı denedin mi? Sanırım bunu yapabilirim. Ya da sen beni buradan hemen çıkartırsın.
Je suppose que je pourrais faire ça, ou tu pourrais descendre et me laisser sortir!
- Sanırım bunu yapabilirim.
- Je peux faire ça.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
Oui, je crois que je peux le faire.
Sanırım bunu yapabilirim.
Oh, alors je pourrais peut-être faire ça.
- Sanırım bunu yapabilirim. - Pekâlâ.
- Je le ferai peut-être.
Geminin bütün olanaklarıyla sanırım bunu yeniden yapabilirim. Ama aslında kurallar hayır diyor.
Je crois pouvoir le reconstruire avec l'equipement du croiseur... mais techniquement, c'est cense etre impossible.
Sanırım, bunu yapabilirim, burada kasabada işler iyi gittiği taktirde.
Je pourrai vous faire ce plaisir... si tout tourne rond.
Shimozuma ile savaş söz konusu ise, sanırım bunu 20 yapabilirim.
Mais puisque nous parlons d'affronter Shimozuma, je pense que je pourrais le faire pour 20 pièces d'or.
Sanırım, her şeyi hesaba katacak olursak, tüm farklı olanakları dikkate alarak, bunu yapabilirim.
Je suppose que, compte tenu de la situation, et après examen des différentes options, je pourrais m'y faire.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je crois que j'y arriverai.
Sanırım bunu yapabilirim.
Je pense que oui.
Sanırım, bunu kullanarak mekik tarafından gönderilen titreşimin benzerini yapabilirim.
Je peux simuler le signal de la navette.
Sanırım bunu yapabilirim.
C'est une idée.
Tamam sanırım bunu yapabilirim
Je pense, oui.
Evet. Sanırım yapabilirim bunu.
Oui, c'est dans mes cordes.
Pheebs, sanırım bunu daha kolay bir şekilde yapabilirim.
Pheebs, je crois qu'il y a une façon beaucoup plus rapide.
Peki, sanırım bunu çok hoş yapabilirim.
- Sympa. Je crois que je m'en suis bien occupé.
- Sanırım bunu yapabilirim.
- Je devrais pouvoir. - Vraiment?
Şey, sanırım bunu yapabilirim.
Je pourrais sans doute.
Sanırım yasadışı yollardan bunu yapabilirim, ama gerçekten çok meşgulüm.
Je pourrais utiliser les voies légales, mais je suis vraiment débordé.
Sanırım bunu yapabilirim.
Oui, je pense que je pourrais faire ça.
Sanırım bunu yapabilirim. Evet.
Je peux sûrement y arriver.
Sanırım bunu tek başıma da yapabilirim.
Bon, je suppose que je peux la faire toute seule.
Sanırım bunu yapabilirim.
Merci.
Tüm gün bunu yapabilirim! Biliyorsun, Perry, Doktor Dorrian zamanında geldiğine göre ve sen de dinlenme odasında bu gülünç "iyi-kötü" rolüne çalıştığına göre sanırım, tüm gün boyunca onun asistanı olmalısın.
Comme le Dr Dorian était déjà là alors que vous peaufiniez ce gag hilarant, c'est vous qui devriez lui obéir aujourd'hui.
Sanırım ben... bunu yapabilirim.
Je devrais y arriver.
Fakat sanırım, ben yapabilirim. Tek nefesle bunu başarabilirim.
Je pense y arriver en apnée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]