Sanırım evet translate French
7,660 parallel translation
Sanırım evet demek doğru olur.
On peut dire que oui.
Sanırım evet.
- Je crois, oui.
Evet, sanırım anlıyorum.
Je pense que oui.
Evet, sanırım. Çünkü bir anda paniklemeye başladı ve telefonu kullanmak istediğini söyledi.
Je pense vu qu'il était en mode panique, il voulait utiliser le téléphone.
Evet biliyorum ve sanırım nedenini de biliyorum.
Oui, je sais, et je pense savoir pourquoi.
Evet, inanıyorum. 20 sene ondan uzak olmak inanmayı kolaylaştırıyor sanırım.
Ça doit aider de ne pas l'avoir vu pendant 20 ans.
- Hala para vermeden yanında kalabilir miyim? - Sanırım kalabilirsin, evet.
Je peux continuer à vivre avec toi sans loyer?
Sanırım artık kanatsız yaşamaya alışmam gerekiyor. Evet dostum.
Je dois m'habituer à vivre avec un seul bras maintenant.
Evet, sanırım bu mantıklı.
Oui je suppose que c'est vrai.
Evet ben de bunu demeye çalışıyordum. Sanırım arkamızda bırakmadık.
Ouais, ce que je dis c'est que je ne pense pas que ce soit derrière nous.
Evet, kilisenin yakılmasından beri sanırım.
Depuis qu'ils ont brûlé l'église, je crois.
Evet sanırım bir ipucu bulmuşlar.
Ils devaient avoir une piste.
Evet, son kanıtlarda... sanırım birşey buldum.
Et bien, à la lumière des récents évènements, je pense que j'ai peut-être trouvé quelque chose.
- Evet, sanırım öyle.
Oui, je crois.
- Evet, sanırım. Yani...
- Je crois que oui.
Evet, sanırım öyle.
Oh, ouais, je le pense.
- Evet, sanırım muhteşem.
- Jésus-Christ. - Ouais, je pense que c'est génial.
- Peki. - Evet. Evet, sorun olmaz sanırım.
Oui, oui, c'est une surprise très agréable.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
Je pense que j'aimerais ça.
Evet. Ama sanırım biri değildi, bir şeydi.
Je doute que c'était quelqu'un, plutôt quelque chose.
- Evet, sanırım.
Selon vous, c'était quoi?
Evet, evet. Sanırım götürebilirim.
Je crois que je peux.
Evet. Yani sanırım yapabilirim.
Je pense que je pourrais.
Evet, sanırım bu aksan işi pek bana göre değil.
J'apprends, c'est pas mon truc.
Evet, Sanırım bir şeyler yapabiliriz.
Je suppose que c'est quelque chose qu'on peut faire. Je ne veux pas.
Evet, sanırım var.
Pourquoi?
Yani demek istediğim, sanırım gerçekten arkadaş olsaydık evet, bu şavaşa son vermenin bir yolunu bulurduk.
Si on était de vrais amis, on trouverait un moyen d'enterrer la hache de guerre.
Evet ama sanırım bugün burada değil. Sanırım birlikte Reidun'un kulübesine gittiler.
Elle est belle, hein?
- Evet. Sanırım zaman kim olduğunu gösterecek.
Je suppose qu'on découvrira qui c'est.
Evet, sanırım öyle.
Peut-être que oui.
Oh, evet. Sanırım.
Oui, je pense.
Evet, sanırım şu an tam olarak o modayım.
Oui, je suppose que j'en suis là.
Evet, sanırım... Sanırım bu ekmekler oldukça baharatlı.
Je crois que ces arepas sont pleins d'épices.
Evet, ama sanırım bu babam için biraz tuhaf olurdu. Belki onun için yemek yapabilirim. Ne zamandan beri yemek yapabiliyorsun.
Tu veux aller à mon dressing d'acteur réagencé ou à mon nouveau bureau de producteur avec une vue fantastique sur l'océan?
- Sanırım herkesin söylediği de budur. - Evet öyle.
- Je suppose que tout le monde le dit.
- Sanırım olur, evet.
- Je pense oui.
Evet, sanırım söyleyeceğim.
Sincèrement, je ne les aime pas comme ça.
Evet. Sanırım...
Je pense que...
Evet. Sanırım bu raundu Talbot aldı.
J'imagine que Talbot a gagné cette manche.
Sanırım bırakmadım. Evet.
C'est vrai.
- Sanırım. - Evet.
Je crois.
- Evet, sanırım etti.
Oui.
Evet, benim geçmişimden de bahsettik. Ama sanırım Pete'in hikâyesi daha çok ilgisini çekiyordu.
Oui, oui, nous parlions de mon passé, mais je pense qu'il s'intéressait plus à l'histoire de Pete qu'à la mienne.
- Evet, sanırım öyle, Patron.
Oui, je crois, patron.
- O iyi mi Jas? Evet, evet. Sanırım iyi.
Je pense que ça va.
Evet, sanırım. Yardımına ihtiyacımız olacak sanırım.
On va avoir besoin de vous.
- Evet, sanırım bu doğru. - Ve bu durum onu bir hedef mi yapıyor?
- Cela fait-il de lui une cible?
- Evet, sanırım bu doğru.
Oui, je crois.
İşsiz, evsiz, arabasız olmayı... ve başında seni öldürmek isteyen iki Hundjager olmasını dert sayarsan... evet, sanırım haklısın.
Bien, si tu comptes ne pas avoir de job, pas de maison, pas de voiture, et deux Hundjagers qui essayent de te tuer, alors oui, je crois que c'est le cas.
Evet, sanırım Schakal.
Ouais, un chacal, je crois.
Evet, sanırım öyle.
J'imagine.
evet 202090
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet ya 191
evet dedi 25
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet ya 191
evet dedi 25
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet mi 290
evet elbette 66
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dostum 66
evet anne 162
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet mi 290
evet elbette 66
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dostum 66
evet anne 162
evet iyiyim 87
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98