Sen de gördün translate French
906 parallel translation
Acaba sen de gördün mü- -
As tu, euh... vu... euh...
- Onu sen de gördün.
- Vous l'avez vu vous-même.
Hayır ama... Baharatlı Batı Dergisi'ndeki reklamı sen de gördün.
Non, mais... tu te souviens de l'offre dans le journal?
- Kağıt numaralarını sen de gördün.
Il fait des tours de cartes.
Metroda sen de gördün.
Vous l'avez vu dans le métro.
- O iki adamın çantayı aldığını sen de gördün.
- Vous avez vu ces types prendre la valise.
Bunu sen de gördün.
Tu le vois toi-même.
Sen de gördün mü?
Tu as vu?
Beni, yarım kalmış bira gibi bıraktığını sen de gördün.
Vous l'avez vu me laisser dans le bar comme un vieux chiffon.
- Sen de gördün mü, Ellen?
Tu l'as vu, Ellen?
Sen de gördün.
Toi aussi.
Sen de gördün mü? Bu akşam herkes isyan etti.
Mais tu les as vus, ce soir!
Olabilir. Ama koronun halini sen de gördün.
Oui, mais vous avez vu le choeur?
Bir içkiyi bütün gece zorla içiyordu, bunu sen de gördün.
elle a juste pris un verre en fin de soirée, tu as vu!
Ama sen de gördün.
Mais vous l'avez vue.
Hunkle, benim gördüğümü sen de gördün mü?
Hunkle, vous avez vu?
Aşağıya nasıl uçtuğunu sen de gördün mü?
Vous l'avez vu s'envoler?
Sen de gördün, hayatım.
Tu as vu.
- Benim gördüğümü sen de gördün mü?
- Tu as vu ce que j'ai vu?
- Çekmece paralarla doluydu sen de gördün.
Tu as vu ce tiroir rempli d'argent.
Heykelin nasıl korunduğunu sen de gördün.
Vous avez vu comme elle est protegee.
Unutma, onu sen de gördün ama.
N'oubliez pas que vous l'avez vue aussi.
Sen de gördün mü, Minnie?
Tu as vu ça, Minnie?
Ama öğrenmiş. Benim hakkımdakileri öğrendiğini sen de gördün.
Il se serait posé des questions.
Sen onları gördün, şimdi de onlar seni görsün.
Vous les avez vus, c'est à eux de vous voir.
Gördün mü? Ben ninni söyleyeceğim, sen de uyanacaksın.
Je chante une berceuse et tu te réveilles.
Sen de gidiyorsun parlak göz. Çok fazla şey gördün.
Toi aussi, ma jolie.
Sen de oradaydın ve ölümleri gördün.
Si vous étiez au front, vous l'auriez vu mourir, non?
Sebep sensin. Onu gördün. Ve o gün sen bu evdeydin.
- C'est de ta faute tout ça, tout se serait bien passé sans toi mais il a fallu que tu sois là ce jour-là avec tes rideaux stupides.
ve sen onu yanına almayı uygun gördün aklındaki ve bacaklarındaki sakatlık sorun değil.
Puis, vous avez cru bon de le rappeler, là où les handicaps n'ont plus d'importance.
Sen Abilene'de ne gördün? Hiçbir şey.
Qu'est-ce que vous avez vu à Abilene?
Anlaşılan sen her şeyi gördün.
On dirait que tu as été témoin de cette scène?
Ben de sana soracaktım, sen bu arkadaşının madenini kendi gözlerinle gördün mü?
Je voulais vous demander : Vous parlez comme si vous aviez vu cette mine de vos propres yeux.
Sen daha önce, o büyüklükte bir inci gördün mü?
Tu as déjà vu une perle de cette taille? Jamais.
Ama sen gördün - ben, annem ve kızkardeşim birbirimize çok bağlıydık.
Mais, vous voyez... j'étais très proche de ma mère et de ma sœur.
Bu şeyi sen de gördün mü Jane?
Jane, tu as vu la "chose"?
Sen de oradaydın, kendin gördün.
Vous l'avez vue!
Sen gördün mü?
Tu n'as pas vu de gant, toi non plus?
- İyi de sen gördün mü?
- Tu l'as vue? - Qui?
Arabadan çıkmanı seyrettim. Seni çiğnemek istedim... seni ezmek. Ama, sen arabanın geldiğini gördün.
Je t'ai vue descendre de voiture, je voulais te renverser, t'écraser, mais tu as vu la voiture arriver...
Gördün mü? Sen de gülebiliyormuşsun demek ki!
Ça y est, vous riez!
Gördün mü? Külüstür falan değilsin sen...
Tu n'es pas un tas de ferraille.
Gördün mü? Sen de elinde bavulunla çıkageldin.
Et vous êtes venue comme ça, un soir, avec votre valise...
İnanmıyordum ama sen de gördün.
Je ne le croyais pas, mais t'as vu...
Sen de onu gördün mü?
Vous l'avez vue aussi?
Sen kar gördün mü?
Tu as déjà vu de la neige?
- Hiç de görmüş gibi değilsin. - Sen gördün mü peki?
T'as pas dû le voir, sinon tu serais en morceaux.
Sen hiç beş para etmez hayatın boyunca bu kadar güzel ve kibar hatunu bir arada gördün mü, acaba?
T'as déjà vu des demoiselles d'honneur aussi belles dans toute ta putain de vie?
Sen bugüne kadar hiçbir kadının senden para isterken tereddüt geçirdiğini gördün mü?
Tu as déjà vu une femme hésiter en te demandant de l'argent?
Dartmoor'u gördün mü sen hiç?
Vous avez déjà vu la prison de Dartmoor?
Ralph, sen hiç... o heykelciğin altındaki yazıyı gördün mü? - Yazıyı mı?
Ralph, tu as tu as déjà vu l'inscription au bas de la statuette?
sen de gördün mü 21
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de gelecek misin 16
sen değilsin 122
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de geliyorsun 24
sen dedin 24
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen de gelir misin 26
sen de gelmek ister misin 32
sen değilsin 122
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de geliyorsun 24
sen dedin 24
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen de gelir misin 26
sen de gelmek ister misin 32
sen değil 376
sen de dene 22
sen de öyle 332
sen de git 22
sen delirdin mi 164
sen değiştin 25
sen dene 44
sen de kimsin be 47
sen de duydun mu 38
sen de gelsene 19
sen de dene 22
sen de öyle 332
sen de git 22
sen delirdin mi 164
sen değiştin 25
sen dene 44
sen de kimsin be 47
sen de duydun mu 38
sen de gelsene 19