Tepedeki ev translate French
59 parallel translation
Ne duymak istersin, Price? "Tepedeki Ev" mi?
Que veux-tu entendre, Price?
Tamam. Bir başka tehlike var, efendim. Tepedeki ev.
Schultz arrêtera la circulation avec des fédéraux à partir de 16h30.
Carney'in son denetleme noktası tepedeki ev değil miydi?
Ayez l'air naturel. Je ne comprends pas.
Ev şu anda boş ama, lanetli tepedeki evde bir geceden sonra, kim bilir?
Le corbillard... est vide... Mais demain... qui sait?
Tepedeki Ev, 90 yıldır ayakta ve 90 yıl daha ayakta kalabilir.
Hill House se dresse depuis 90 ans... Pour 90 ans encore?
Tepedeki Ev'in tahtalarına ve taşlarına sessizlik sinmiş.
Le silence règne entre ses pierres et ses boiseries...
Tepedeki Ev'in tarihi benim için idealdi.
L'histoire de Hill House était idéale.
Hugh Crain Tepedeki Ev'den taşınmadı.
Hugh Crain ne quitta pas Hill House.
Mükemmel! Tepedeki Ev'in tarihinin bu kadar klasik bir şemayı izlemesini kastediyorum.
Il est extraordinaire que Hill House colle à ce point au schéma classique!
Abigail Tepedeki Ev'deki çocukluk odasını hep kullandı, orada büyüyüp... orada yaşlandı.
Abigail occupa, jusqu'à y vieillir, la nursery de sa prime enfance.
Bu genç refakatçiyle birlikte... Tepedeki Ev'in meşum şöhreti tam anlamıyla yayılır.
Et c'est avec cette jeune personne que Hill House acquit sa sinistre réputation.
Tepedeki Ev, genç kıza miras kaldı, o da bu evde yıllarca yaşadı.
La jeune femme hérita, et y vécut de longues années.
Tepedeki Ev'i kiralayanlardan hiçbiri orada birkaç günden fazla kalamadı.
Aucun des locataires de Hill House n'a pu y demeurer plus de quelques jours.
Ölüler, Tepedeki Ev'de huzur içinde değil.
Les morts n'y connaissent pas la paix.
Tepedeki Ev'i böyle birinin araştırması daha iyi.
Nous devrions encourager ses recherches!
Eminim onun raporu Tepedeki Ev'i temize çıkaracaktır.
Son étude délivrera à Hill House un brevet de salubrité.
Tepedeki Ev'e bulaşmak istemiyor.
Elle veut tout ignorer de ceci.
Luke bir gün geçimini Tepedeki Ev'den sağlamayı umuyor. Ama o evde yaşayacağını hiç hayal etmemiştir.
Luke espère vivre de la vente de Hill House, même s'il n'a jamais songé y vivre!
Siz ve asistanlarınız Tepedeki Ev'de tam olarak ne bulmayı bekliyorsunuz?
Au juste, qu'espérez-vous découvrir, à Hill House?
" Tepedeki Ev'de bizimle olacağınıza çok sevindim.
" Ravi que vous nous rejoignez à Hill House.
Acaba Tepedeki Ev nasıl bir yer?
Et à quoi ressemble Hill House...
- Eleanor Lance. Tepedeki Ev'e davet edildim.
- Eleonor Lance, et je suis attendue à Hill House.
Tepedeki Ev'e hoşgeldiniz.
Bienvenue à Hill House!
Güzel. Metruk Tepedeki Ev'in dolambaçlı yollarında beni izleyin.
Suivez-moi parmi les friches inexplorées de Hill House...
Siz ikiniz Tepedeki Ev'in hayalet sakinleriyseniz... doğrusu geldiğime çok memnun oldum.
Mesdames, si vous êtes les deux spectres de Hill House, je me félicite d'être venu!
Evet, Tepedeki Ev davası nedir?
Qu'a-t-elle, cette maison?
Bunu söyledim, çünkü seni Tepedeki Ev'e davet etmemin nedeni bu.
J'en parlais car c'est la raison pour laquelle je vous ai appelée à Hill House.
Teyzen Tepedeki Ev'in belki de doğuştan kötü olduğunu düşünüyor.
Votre tante pense que Hill House est peut-être mal née.
"Tepedeki Ev'in sorunu güneşteki lekelerdir."
A Hill House, il doit s'agir de taches solaires!
Tabii hemen şimdi giderek... Tepedeki Ev'le ilişkisini kesmek isteyen yoksa.
Sauf si quelqu'un préfère se retirer de Hill House?
Tepedeki Ev'le ileride çok bereketli bir ilişkim olacak.
Pour ma part, j'ai encore tout à en tirer!
Madem sonunda özgürlüğüne kavuşmuşsun, Tepedeki Ev'de zaman öldürmemelisin.
Vous ne devriez pas perdre votre temps à Hill House.
Beni hayata bağlayan tek şey... bir gün bir şeylerin olacağını bilmemdi. Tam anlamıyla olağanüstü bir şey, Tepedeki Ev gibi.
Ce qui m'a permis de tenir, c'est la certitude qu'un jour, une chose... extraordinaire s'offrirait à moi...
Tepedeki Ev'den gitmek istemiyorum ben.
Je ne veux pas quitter Hill House. Jamais... Jamais!
Tepedeki Ev'de mi?
- A Hill House?
Tamam, buldum. Tepedeki Ev'in kalbi.
Non, j'ai trouvé le cœur de Hill House.
Tepedeki Ev Arp Konçertosu.
Le Concerto pour Harpe de Hill House...
Ama Tepedeki Ev'de bir şeyler olduğu kesin.
Mais quelque chose est sûrement à l'œuvre, à Hill House.
"Tepedeki Ev, 21 ekim 1873."
"A Hill House, le 21 octobre 1873."
Sen Tepedeki Ev'in canavarısın.
Vous êtes le monstre de Hill House!
Tepedeki Ev'de zindanlar, gizli odalar yok.
Il n'y a rien de tel à Hill House.
Sizin Tepedeki Ev'in şeytanı kim şimdi anladım.
Je comprends mieux qui est le démon de Hill House :
Eğer Tepedeki Ev burada kalmamı istiyorsa, John beni kovamaz.
Il ne peut me forcer à partir. Pas si Hill House veut que je reste.
Tepedeki Ev'in büyüsünü bozdum.
J'ai rompu le charme de Hill House...
Tepedeki Ev kalmamı istiyorsa bunu yapamazlar.
Pas si Hill House veut que je reste.
Tepedeki Ev bana ait.
Hill House m'appartient.
Tepedeki Ev gitmemi istemiyor.
Hill House ne veut pas que je parte.
Büyükbabanızla sahip olduğu tepedeki bir ev hakkında konuşmak istiyoruz.
On voulait parler au commandant de sa maison. Sur la falaise.
Tahoe Gölü. Emerald Bay'a gelince sağa sap. Tepedeki büyük ev.
Lake Tahoe... une propriété sur la colline.
LANETLİ TEPEDEKİ EV
LA NUIT DE TOUS LES MYSTÈRES
Ufacık, Tepedeki Ev'den küçük bir evin özlemini duyar mısın?
Votre logis vous manque...
evie 78
evli misin 229
evet doğru 355
evet canım 124
evin 27
evli 84
evdeyim 77
evladım 350
evet biliyorum 304
evet var 222
evli misin 229
evet doğru 355
evet canım 124
evin 27
evli 84
evdeyim 77
evladım 350
evet biliyorum 304
evet var 222
evde misin 63
evlatlarım 48
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evim 110
eve gidiyorum 210
evlatlarım 48
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evim 110
eve gidiyorum 210