English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Evet canım

Evet canım translate French

826 parallel translation
Evet canım. Fildişini taşımak için fillere ihtiyaçları var.
Il leur faut les éléphants pour leur ivoire, leurs défenses.
Evet de canım. - Evet canım.
Dis "oui chéri".
Evet canım?
Oui, trésor?
Evet canım.
Oui, chérie.
Evet canım?
Oui, chéri?
Evet canım, iyiyim.
Oui, ça va.
Evet canım, ecza dolabında bikarbonat var.
Il y a du bicarbonate.
- Evet canım, haklısın.
- Vous avez raison ma chère.
- Evet canım.
- Oui, chérie.
Evet canım biliyorum ama ağlamaya değmez.
Oui, chéri, je sais. Mais il ne faut pas pleurer pour ça.
Evet canım.
Oui, très cher.
- Evet canım.
- Oui.
Evet canım.
Oui, ma chérie.
Evet canım, evet.
Oui, je suis vraiment enchantée.
Evet canım, benim Laura.
C'est moi, Laura.
Evet canım, hangi gece olduğunu biliyorum.
C'est le soir de Noël.
Ben de kafamı sallayıp, "Evet canım, ta kendisi" diye cevap vereceğim.
J'approuverai. " C'est d'elle dont je parle.
- Ah, size söylemeyi unuttum! - Evet canım, tamamen unuttun.
- J'avais oublié de vous prévenir!
- Damat? - Evet canım.
- Mon futur époux?
Evet canım, bana geri döndün.
Oui, mon chéri, tu es revenu.
- Bu tatmin edici bir yanıta benziyor, değil mi? - Evet canım, eğer kendisine inanıyorsan. İnanmıyorum ama bu, verdiği cevabın muhteşem güzelliğini değiştirmiyor.
Ce n'est pas une situation agréable pour une jeune fille, n'est-ce pas?
Vay canına, evet, Tanrım... Kararların gerçekten en kötüsü olmalı.
Tu prends les pires décisions.
Hem gerçek suçlu benim hem de burada çalışmadığım için kimsenin canı acımayacak. Evet!
J'ai l'avantage d'être vraiment coupable et de ne pas travailler ici, donc personne ne sera blessé.
Evet. Ara sıra canımı sıkar hâlâ.
La douleur se réveille parfois, qu'importe
Evet, tabii ki canım.
Mais oui, bien sûr.
- Bir de canım... - Evet madam?
Combien gagnez-vous?
Evet, canım.
Oui, chérie.
- Dr. Ziegfeld? - Evet, canım.
Dr Ziegfeld.
Evet efendim, canına yandığım geldi işte.
Sacre bleu, c'est bien lui.
- Evet! Ama hele bir tanesinin tadına bak canım.
Attends d'en avoir goûté une... ma mignonne.
- Canım isterse, evet.
Et si ça me chante?
Evet, canım, çok haklısın.
Tu as raison, ma chérie.
Evet canım, takarım.
Oui, chérie, je vais faire installer une sonnette.
Evet, canım.
Oui, chéri.
Evet, canım.
Si, chérie.
- Evet, canım?
- Oui, chérie?
- Evet, nedir? Hammond'un bedenine baktığım zaman... Özür dilerim canım, fakat bu gündeme gelecek bir soru.
En regardant Hammond, car la question va se poser...
Evet, canım?
- Oui, ma chère.
Evet! Bennet ütopyası canım!
Une utopie Bennet, ma chérie.
- Hadi canım sen de! - Evet.
Vraiment?
- Evet, canım. O akılsız, cömert, iyi kalpli aptalı seviyordum.
- Oui, j'aimais cet idiot au grand cœur.
Evet, canım?
Oui, chérie?
Evet canım.
Oui.
Evet, canım. Birçok adamın öyle sakalları var.
Chérie, beaucoup d'hommes ont de longues barbes.
- Evet, efendimiz. - Yok canım, size soytarılık etmek benimkisi!
Comment n'être pas gai?
Evet 12 : 00, canım.
Le train ne part qu'à minuit.
- Evet, canım. Yarın gece de ararım.
- Oui, je t'appellerai demain à la même heure.
- Bir şey görebildin mi canım? - Evet.
- As-tu vu quelque chose, chéri?
- Evet, canım. - Evet, canım.
Oui, chéri.
- Evet, canım.
- Oui, chéri.
Evet, tabii canım ama acele etmemize gerek yok.
Bien sûr, chérie, mais on n'est pas pressés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]