Ve o translate French
86,649 parallel translation
İzini sürdüğümüz tarikat yapacağımız baskına dair uyarıldı. Ve o arama buradan geldi.
Le groupe que nous traquions a été prévenu de notre arrivée, et l'appel venait d'ici.
Sen onu sevdin ve o sana ihanet etti.
tu l'as aimé, et il t'a trahis.
Sonrakini, sonrakini, sonrakini ve kaçınılmaz sonuca varıyor ve o da...
Conduisant à l'inévitable conclusion, et c'est...
Sen, Mendez, Holtzman ve o vardı.
Il y avait toi, Mendez, Holzman et elle.
Belki sebeplerini dinlerseniz ve olaylara onun bakış açısından bakmaya çalışırsanız belki o zaman neden size daha önce söylemediğini anlarsınız.
Si seulement vous l'écoutiez et que vous entendiez ses raisons. En essayant de voir les choses de son point de vue... Peut-être, vous comprendriez pourquoi il ne vous l'a pas dit... avant.
Ve o güç de...
Et c'est le pouvoir de
Nasıl olmuş da bu şey suyla dolmuş ve o zavallılar içinde kalmış.
Comment ce truc a pu se remplir d'eau et ces pauvres gars être coincés dedans?
Ve o anılar olmadan, bizim tanıdığımız ve sevdiğimiz Barry Allen yok.
Mais sans ces souvenirs, le Barry Allen que l'on connait et adore... n'est plus.
Ve o an geldiğinde, hazır olmanı istiyorum.
Et quand vient le moment, Je m'attends à ce que vous soyez prêt.
Aynen, ve en iyi kısmı da şu o sahte tablo hâlâ galeride duruyor.
Je sais, et le meilleur c'est que cette fausse peinture est toujours dans la galerie.
O ikisini de vurdu ve ben...
Il leur a tiré dessus et moi...
Ama kim olduğumu bilmek ve nasıl o olacağımı bilmek...
Mais savoir qui je suis... et savoir comment être lui...
O zaman bana Profesör Dyson ve diğerlerini öldürme sebebini söyle.
Alors dites-moi pourquoi avoir tué Professeur Dyson et les autres.
Görünen o ki Bayan Kyle aynı fırsatı öneriyor, ve benim tavsiyem kabul et.
On dirait que Miss Kyle vous propose la même opportunité, et je vous conseille... de la saisir.
Tüm o acı ve öfke...
Toute cette douleur et cette colère... tu penses que c'est de la force.
Ve kurtarmak istediğim biri varsa o da sensin.
Et si je dois sauver une personne, je veux que ce soit toi.
O denerdi ve herkesi kurtarırdı.
Il tenterait de sauver tout le monde.
O acıyı gönderirsin ve zihnin balçıktan kalıba dönüşür.
Enlève cette douleur et ton esprit devient de l'argile que je peux modeler à ma guise.
Çünkü o kristal baykuştaki her bir noktaya baskın yaptık ve elimize geçen tek şey baykuş maskesi giyen ölü insanlar oldu.
On a regardé tous les sites de la carte du hiboux en cristal, et on a trouvé que des cadavres avec des masques de hiboux.
O saçsızın yanına gidelim ve bize ne diyeceğine bakalım.
Allons voir le chauve pour voir ce qu'il a à nous dire.
O merdiven doğrudan sokağa ve senin özgürlüğüne gidiyor.
Elle mène tout droit sur la rue et votre liberté.
O ve lanet Baykuşlar Divanı seni kullanmaya, manipüle etmeye çalıştı.
Lui et sa satané Cour des Hiboux, ils ont essayé de vous utiliser, de vous manipuler.
Barbara ve Nygma'yı bizim için o halledebilir diyorum.
Elle s'occupe peut-être de Barbara et Nygma pour nous.
O plan harikaydı ve bunu biliyorsun.
Ce plan était parfait... et tu le savais.
O olmasaydı Gordon beni teslim ederdi ve muhtemelen ölürdüm.
Sans elle, Gordon m'aurait livré, et je serais mort.
Bu, şu andaki en yüksek hızın ve bu da Mayıs ayında o mesafeyi 0.21 saniyeden kısa sürede koşman için gereken hız.
Ici c'est ta vitesse maximale actuelle, et là c'est où tu devras être en Mai pour parcourir cette distance en 0.21 secondes.
Gelecekte, Iris, ben ve Savitar'la birlikte o da vardı.
Dans le futur, avec moi, Iris et Savitar, il était là.
Ben sana yatırım yaptım ve bir gün bu yatırımın karşılığını, o delice düşünme tarzınla bana yardım ederek ödeyeceksin.
J'ai fait un investissement en toi. et un jour, cet investissement paiera quand tu utilises cette... manière de penser déjantée tu dois m'aider.
O bir kahraman ve muhtemelen maskeyi çıkarınca da hoş biridir.
C'est un héros, et il doit être plutôt mignon sans le masque.
Ve güçlerimi o kadar uzun süre kullanırsam kontrolü kaybedebilirim.
Et utiliser mes pouvoirs aussi longtemps, je pourrais perdre le contrôle. Caitlin, tu es forte.
Ordum o gedikten geçecek ve Central City'deki tüm insanlar goril ırkının önünde yanacak.
Mon armée traversera cette brèche, et tous les humains de Central City brûlerons avant les gorilles!
- O işte ve ben de artık gitmeliyim.
Elle travaille, ce que je devrais aller faire.
O kısmı hiç değişmedi ve değişmeyecek de.
Cette partie n'a pas changée. Elle ne le sera jamais.
Seni öldürmeyi o kadar çok istiyorum ki ve öldüreceğim de.
Je veux tellement te tuer, et je le ferai.
Biliyoruz ve anlıyoruz da zaten o yüzden bunu yapmana izin verdik ama her seçimin bir sonucu vardır.
Nous savons, et nous comprenons, c'est pour cela que nous t'avons autorisé à faire ça, mais les choix ont des conséquences.
Evet ve sen de o değilsin.
Oui et tu n'es pas lui.
O her şeye kadir ve yenilmez.
Il est invulnérable.
Sonunda o çizgiyi geçmemin vakti geldi ama sen sen Barry tüm bunlara bir son vermeli ve Savitar'ı durdurmalısın.
Il est temps pour moi de la traverser, mais toi... Toi, Barry, tu dois mettre fin à ceci une fois pour toutes et arrêter Savitar.
O yüzden Hız Gücü Wally'nin yerine geçmeme izin vermedi ve Jay kendini feda etti.
C'est pour ça que la Force Véloce ne m'a pas laissé remplacer Wally, pour ça que Jay s'est sacrifié pour le faire.
Her kimse işte bir adamın seni bayılttığını ve benim dünyama kaçtığını söyledi. Sonra o adam STAR Labs'e geldi seni uyandırmasını sağlamak için peşinden gittim...
D'accord, peu importe qui il est il a dit que ce type t'a hypnotisé, puis s'est échappé vers ma Terre, est venu à S.T.A.R. Labs, je l'ai suivi pour essayer de te réveiller...
Önemli biri olacağım ve bu, o sahnede olacak, görürsünüz.
Je vais devenir quelqu'un et ça va arriver juste là, sur cette scène. Vous verrez.
Hayatımdaki tek güzel ve düzgün şey o.
C'est la seule chose qui soit bien... dans ma vie.
O zamandan beri onu arıyordum ve nihayet tekrar ortaya çıktı.
Je l'ai recherché depuis cela, et il s'est finalement remontré.
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevapler gelecekteyse o zaman ben de oraya gitmeliyim.
Si les réponses qu'on a besoin pour arrêter Savitar et te sauver sont dans le futur, alors c'est là où je dois aller.
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevaplar gelecekteyse o zaman oraya gideceğim.
Si les réponses pour stopper Savitar et te sauver sont dans le futur, je dois y aller.
O yüzden güvenlik kameralarına girdim ve seni Top ve Mirror Master'la dövüşürken gördüm. Üzerinde beyaz amblem olan eski kostümün vardı.
Alors j'ai piraté les caméras de sécurité, et je t'ai vu combattre Top et le Maître des Miroirs dans ta vieille tenue glorieuse avec l'emblème blanche...
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevaplar gelecekteyse o zaman ben de oraya gideceğim.
Si les réponses nécessaires pour arrêter Savitar et te sauver sont dans le futur, alors c'est là que j'irai.
Ya Joe'ya, Barry'ye ya da sana zarar verirse ve sizi kurtarırken güçlerimi kontrol edemeyip onu öldürürsem? O benim en iyi arkadaşım.
Et si elle blessait Barry, Joe ou toi... que je devais te sauver, et que je ne me contrôle pas et la tue?
Savitar da o güç ve acıdan geliyor. Kayıptan geliyor.
Cette puissance, cette souffrance, c'est de là que vient Savitar.
- Şu andan itibaren ne zaman o yaz fırtınası gibi, gri benekli masmavi gözlerine dudaklarımı öpmeye gelirken bakarsam düşündüğüm tek şey, o güzel ve ateşli beynine nasıl ilham verebileceğim olacak. - Çok iyi anladım.
Me comprenez-vous?
O gecenin ilerleyen saatlerinde, bir sese uyandım. Yatağımdan çıktım ve sesin alt kattan geldiğini fark ettim.
La nuit, un bruit m'a réveillé, je suis sortie de mon lit, et j'ai réalisé que le bruit venait des escaliers.
ve onun 18
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve ondan sonra 16
ve o da 33
ve orada 42
ve ölüm 16
ve o zaman 18
okay 54
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve ondan sonra 16
ve o da 33
ve orada 42
ve ölüm 16
ve o zaman 18
okay 54
orospu çocuğu 971
oliver 252
olive 40
ohhh 77
ohio 157
omar 42
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
oğlum 2974
oglum 53
oliver 252
olive 40
ohhh 77
ohio 157
omar 42
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
oğlum 2974
oglum 53